Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TCK m. 188/3”
- Uyuşmazlık: İnfaz koruma memuru olan sanığın ceza infaz kurumuna uyuşturucu madde sokması eyleminde, fikri içtima hükümleri uygulanarak verilen cezanın TCK'nın 297/3. maddesi uyarınca ayrıca artırılıp artırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin TCK'nın 188/3. maddesinde düzenlenen uyuşturucu madde ticareti suçu ile TCK'nın 297/1. maddesinde düzenlenen infaz kurumuna yasak eşya sokma suçunu oluşturduğu, fikri içtima hükümleri gereğince daha ağır cezayı gerektiren uyuşturucu ticareti suçundan temel cezanın belirlendiği, TCK’nın 297/1 maddesinin ikinci cümlesi uyarınca bu cezanın yarı oranında artırıldığı, ayrıca sanığın infaz koruma memuru olması nedeniyle TCK'nın 297/3. maddesi uyarınca da cezanın bir kat artırılmasının mümkün olduğu ve yerel mahkemenin bu yöndeki kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen temel hapis cezasının miktarının orantılı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun konusu olan esrar miktarı gözetilse de verilen cezanın üst sınıra yakın olması, orantılılık ilkesi ve Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesindeki bazı hükümleri iptal eden kararı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iki ayrı uyuşturucu madde ticareti eyleminin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve uyuşturucu ticareti suçunda örgüt faaliyeti dışında gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla uyuşturucu madde ticareti suçunun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmediği durumlarda CMK m.139 uyarınca gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen kişilerin kolluk görevlisi sayılması ve tanık olarak dinlenilmesi gerektiği, aksi halde eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bir maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde sayılıp sayılmayacağının ve suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi TCK 188. madde kapsamında suç oluşturup oluşturmayacağının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun konusunun belirlenmesinde, ilgili maddenin uzman bilirkişi tarafından uyuşturucu veya uyarıcı etkiye sahip olduğunun tespit edilmesinin yeterli olduğu, suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi sanığın cezalandırılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, suç konusu esrarı oğlu A..U..'un getirdiğini beyan ederek, görevlilerce Ali'nin yakalanmasına ve suçunun ortaya çıkmasına hizmet ettiği ve verdiği bilgilerin daha önce görevliler tarafından bilinmediği, suçun ortaya çıkmasında etkili olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan davada, bozma öncesi kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen cezanın, bozma sonrası uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen cezaya nazaran sanık lehine bir kazanılmış hak olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede sadece uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yer verildiği, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin herhangi bir iddia ve isnat bulunmadığı, bu suçtan dava açılmadığı ve iddianame kapsamındaki eylemin bu suça dönüşme ihtimalinin de bulunmadığı gözetilerek, ilk hükümde sanık lehine uygulanan cezanın kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet kararlarına dayanak yapılan arama işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında iletişimin tespiti kararları alınmış ve fiziki takip sonucu üzerlerinde ve araçlarında uyuşturucu madde ele geçirilmiş ise de, bu arama işlemlerinin bir kısmının önleme araması kararıyla, bir kısmının ise dosyada bulunmayan arama kararlarına istinaden yapıldığı, suçüstü hali olmadığı ve CMK 116/119'a uygun adli arama kararı alınması gerektiği gözetilerek, hukuka aykırı elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükmün, olay tutanağını düzenleyen görevlilerin dinlenilmemesi nedeniyle bozulması gerekirken onanması.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suçla bağlantılı oldukları ve uyuşturucu satışını birlikte gerçekleştirdiklerine dair yeterli delil bulunduğu, olay tutanağını düzenleyen diğer görevlilerin dinlenmesinin gerekli olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün sanık D.G. hakkında onanmasına, sanık M.M. hakkında ise TCK 188/4. maddesinin uygulanmasına ve numune esrarın müsaderesine karar verilmemesi nedeniyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, kolluk görevlilerinin sanığı birden fazla uyuşturucu madde satışına yönlendirerek adil yargılanma hakkını ihlal ettiği ve tek bir suç işleme kararıyla hareket edildiğinin anlaşılamaması gözetilerek yerel mahkemenin zincirleme suça ilişkin hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçüstü hallerinde ve sonrasında yapılan takipte yakalanan kişiler üzerinde ve araçlarında yapılan aramaların CMK’nın 90/4. maddesi ile PVSK’nın 13/1-A ve Ek 6. maddeleri uyarınca hukuka uygun, iletişimin tespiti sonucu yapılan fiziki takipte durdurulan araçta, adli arama kararı veya yazılı arama emri olmaksızın yapılan aramanın ise hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma ilamı kısmen kaldırılmış ve dosya esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.