Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TL Karşılığı”
- Uyuşmazlık: Uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği ve hükmedilen vekâlet ücretinin miktarının doğru olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği, ancak vekâlet ücretine ilişkin hükmün, kabul edilen miktarı aşmaması gerektiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca eski HMK'nın 438. maddesinin 7. fıkrası hükmü gereğince karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ziynet eşyası alacağı davasında, mahkemece ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle hesaplanan güncel bedellerine mi yoksa çeyiz senedinde belirtilen bedellerine mi hükmedilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ziynet ve eşya alacağı davalarında davacının eşyaların aynen teslimini veya bedelini isteme tercih hakkı bulunduğu, davacının bedel istediği durumda ise çeyiz senedinde belirtilen miktarlara hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ziynet alacağı yönünden yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, tasfiye konusu malların değerinin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu malların değerinin, Yargıtay’ın önceki bozma ilamı nedeniyle değer güncelliğini yitirdiğinden, bozma sonrası verilen yeni karar tarihindeki rayiç değeri üzerinden hesaplanması gerekirken, önceki bilirkişi raporundaki eski değerler üzerinden hesaplanması ve hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin irtikap mı yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu ve görevi kötüye kullanma suçu ise dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakimin, görevi nedeniyle kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak, hileli davranışlarla kendisine ve yazı işleri müdürüne haksız menfaat sağlamak amacıyla, dava harcı ve masrafı adı altında gereğinden fazla para tahsil ettirdiği ve bu eylemden haberdar olan yazı işleri müdürünün de fiile katıldığı gözetilerek sanıklar hakkında kurulan ikna suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların kooperatifte gerçekleştirdikleri eylemlerin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve basit zimmet suçunu oluşturması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kooperatif yönetim kurulu başkanı ve muhasip üyesi sıfatlarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerin, sahte belge düzenleme, gerçek dışı ödemeler yapma, kooperatif gelirlerini zimmetlerine geçirme gibi hileli davranışlarla gerçekleştirildiği ve bu eylemlerin açığa çıkmasının daire dışı araştırmalarla mümkün olduğu gözetilerek nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından mahkûmiyetlerine ilişkin hükümlerin, eksik inceleme gerekçesiyle bozulması talebi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin onama kararına karşı yapılan itirazın değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların aleyhine olan delillerin ve katılanın beyanlarının yeterli ve inandırıcı bulunması, sanıkların lehlerine olan bazı delillerin ise davanın sonucunu değiştirmeyecek nitelikte olması ve yeni ortaya çıkan baz istasyonu kayıtlarının ise itiraz aşamasında değil yargılamanın yenilenmesi aşamasında değerlendirilebilecek olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında yağma suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hali olan TCK’nın 150/1. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklardan birinin, alacaklının yanında çalışması ve alacağın tahsiline fiilen katılması nedeniyle TCK’nın 150/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının işyeri bedeli karşılığı tazminat talebinden ayrı olarak kira bedeli de talep ettiği durumda, hüküm altına alınan işyeri bedeli tazminat tutarı içinde kira tazminatının da bulunup bulunmadığı ve buradan hareketle davacıya hükmedilecek toplam tazminat miktarının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan toplam alacak tutarı içerisinde kira tazminatının da bulunduğu, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince davacının işyeri karşılığı tazminat talebi belirlenirken toplam alacaktan kira tazminatını mahsup ederek hesaplama yapmasının ve bu tutara ayrıca talep edilen kira tazminatını eklemesinin doğru olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikler nedeniyle açılan muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında temyiz kesinlik sınırının nasıl hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davada ihtiyari dava arkadaşlığının bulunması ve her bir davalıya ayrı temlik yapılmış olması nedeniyle, dava değerinin mirasbırakan tarafından her bir davalıya temlik edilen taşınmaz ve paylar üzerinden davacıların miras paylarına isabet eden değer olarak hesaplanması gerektiği, bu hesaplamaya göre davacıların temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek temyiz isteminin değerden reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.