Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 462/8”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının kısıtlı olması nedeniyle vasisine husumet izni verilip verilmediği konusundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı davacı adına dava açılabilmesi için TMK 462/8 maddesi gereğince vasiye husumet izni verilmesi gerektiği, dosyada böyle bir izin bulunmadığı gözetilerek, husumet izninin olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi için dosya yerel mahkemeye geri çevrilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı çocuğu için annesi tarafından açılan nafaka artırım davasında, annenin vesayet makamından izin alıp almama zorunluluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı ergin çocukların vesayet değil velayet altında bırakılması gerektiği ve velayet altında bulunan çocuklar için anne tarafından açılan davalarda vesayet makamından izin alınması şartı aranmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak Özel Daire bozma ilamında işin esasını incelemediği için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı davacı adına vasi tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasında, vasiye husumete izin kararı verilip verilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adına dava açılması için 4721 sayılı TMK m. 462/8 uyarınca vesayet makamının izninin gerekliliği ve husumete izin kararının dava şartı niteliğinde olup kamu düzenine ilişkin olması gözetilerek, davaya ilişkin husumete izin kararının dosyaya ibrazının sağlanarak Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı davacı adına açılan kadastro tespitine itiraz davasında, vasi tarafından husumete izin alınıp alınmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adına dava açılması için 4721 sayılı TMK m. 462/8 uyarınca vesayet makamından husumete izin alınması gerektiği, dava ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve bu eksikliğin giderilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı davacı adına vasi tarafından açılan davada, vesayet makamından husumete izin alınıp alınmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adına vasi tarafından dava açılabilmesi için 4721 sayılı TMK m. 462/8 gereği vesayet makamından husumete izin alınması gerektiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu ve dava şartı niteliğinde bulunduğu gözetilerek, direnmeye konu davaya ilişkin husumete izin kararının dosyaya ibrazının sağlanması amacıyla dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zihinsel engelli bir mağdurun ceza davasına katılması için vasi atanmasının ve vasinin dava açma izni almasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zihinsel engelli mağdurun fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti ve buna göre TMK hükümleri çerçevesinde hareket edilmesi gerektiği, ancak dava açma izninin vesayet altındaki kişinin malvarlığını koruma amacı taşıdığı, CMK'da mağduru hukuken yükümlülük altına sokan ve malvarlığında artma veya azalmaya yol açan bir katılma düzenlemesinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı bir kişinin vasisi tarafından davadan feragat edilmesinin geçerliliği ve bu feragatin vesayet makamının iznini gerektirip gerektirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adına dava açmak için vesayet makamının izninin gerektiği gibi, davaya son veren feragat işlemi için de vesayet makamından izin alınması gerektiği, ayrıca vasinin aldatıldığını iddia etmesi halinde feragatin iptali talebinin ön sorun olarak incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikin muris muvazaası olup olmadığına ve davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tesciline karar verilip verilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılardan birinin kısıtlı olması ve vasisi ile aralarında menfaat çatışması bulunması nedeniyle husumete izin kararı alınmadan yargılamaya devam edilmesi ve mirasçı tespitinde eksiklik bulunması hususları gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ehliyetsizlik, aldatma (hile) ve aşırı yararlanma (gabin) nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasının, davacı tarafın dava tarihinde yasal temsil yetkisi bulunmaması nedeniyle aktif husumet yokluğundan reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın satıcısının dava tarihinden sonra kısıtlı ilan edilerek vasi atanması ve davanın da satıcının babası tarafından vesayeten açılmış olması nedeniyle, aktif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve kısıtlının vasisine tebligat çıkartılarak husumete izin verilmesi ve davanın vasi huzurunda görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâletname ile yetkilendirilen davalı tarafından taşınmazların düşük bedelle satılması nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edenin menfaatlerini koruma yükümlülüğüne aykırı olarak taşınmazları gerçek değerinin çok altında bir bedelle satması ve alıcı ile arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunması nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, annelerinin akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiasıyla yaptığı bağışlama işleminin iptali talebi üzerine, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların anneleri hakkında kısıtlama kararı olmadığı ve davayı kendi adlarına açtıkları, ayrıca Yargıtay’ın önceki bozma kararına rağmen davacıların annelerinin kısıtlanması için açtıkları davanın reddedilerek kesinleştiği gözetilerek, davacıların aktif dava ehliyetleri olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.