Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK Madde 291”
- Uyuşmazlık: Soybağının reddi davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve baba hanesinden terkin edilmesi talebinin soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve babalarının gerçek anne babaları olmadığını, davalıların başka kişilerin çocukları olduklarını iddia etmeleri, davanın amacının anne ve babalığın tespitinden ziyade mevcut nüfus kaydındaki bilgilerin düzeltilmesi olduğu, bu nedenle davanın nüfus kayıt düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müteveffa eşinin nüfus kaydında yer alan ve önceki eşinden olduğu iddia edilen çocuğun gerçekte eşinin çocuğu olmadığı iddiasıyla açılan davanın, soybağının reddi mi yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, müteveffa eş ve önceki eşinin çocuğu gibi nüfusa kayıtlı kişinin gerçekte onların çocuğu olmadığı iddiasıyla açıldığı ve baştan yanlış kaydın düzeltilmesi talep edildiğinden, nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde, nüfus müdürlüğünün katılımıyla görülmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan davanın, nüfus kaydındaki baba ve anne adının düzeltilmesi talebiyle, soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğunun tespiti ve buna göre görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, amcası ve eşinin yerine biyolojik anne ve babasının adının nüfus kaydına tescilini talep etmesi, babalık karinesinin uygulanmaması nedeniyle soybağı değil, kayıt düzeltme davası olarak nitelendirildiğinden ve bu tür davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı çocuğun nüfus kaydındaki anne-baba bilgisinin hatalı olduğu iddiasıyla açılan davanın, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydı düzeltme davası mı olduğuna ve buna göre görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde, davalı çocuğun gerçek anne ve babasının davacı olmadığının tespiti ve nüfus kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi talep edildiğinden, davanın nüfus kaydı düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğunu kabul eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın, nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı yoksa nesep (soybağı) davası mı olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Aile Mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, nüfus kaydında görünen anne babanın gerçek anne baba olmadığı ve başka bir hanedeki kişilerin gerçek anne baba oldukları iddialarını içermesi, davanın kabulü halinde davalının kaydının başka bir haneye taşınacak ve yeni bir soybağı kurulacak olması nedeniyle davanın soybağı davası olarak nitelendirilmesi gerektiği ve bu nedenle de görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak bozma nedenine göre işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının nüfus kaydındaki anne baba adlarının iptali ile gerçek anne babasının hanesine kaydedilmesi talebinin, nüfus kaydının düzeltilmesi mi yoksa soybağının tespiti davası olarak nitelendirileceği ve hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının annesinin belirlenmesi için nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılması gerektiği, baba yönünden ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından soybağının tespiti davası açılabileceği, her iki talebin birlikte açılması halinde nüfus kaydının düzeltilmesi davasının bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre babalık davası hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tenkis davasında, davacının vasiyetnameye konu taşınmazlar dışında kalan tereke mallarının değer tespiti için keşif yapılmasını talep etmemesinin, keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve yerel mahkemenin bu gerekçeyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aşamalardaki beyanları dikkate alındığında, temlik dışı terekenin değerinin tespiti için keşif yapılmaması talebinin keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilemeyeceği, hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği, terekenin tamamının tespiti için resen keşif kararı vermesi ve bu hususta davacıya giderlerin yatırılması için kesin süre vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayeti babada olan çocuğun, anne vefat ettikten sonra dede tarafından açılan velayet davasında, velayetin kaldırılarak dedeye verilmesi talebinin kabulü üzerine babanın temyiz etmesi ve yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine uyuşmazlığın Hukuk Genel Kurulu'na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun velayetinin kaldırılacağı davalarda, çocuk ile velayet sahibi arasında menfaat çatışması olasılığı bulunduğu ve çocuğun üstün yararı gözetilerek, 4721 sayılı TMK’nın 426/2. maddesi gereğince çocuğa temsil kayyımı atanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayetin değiştirilmesi davasında, mahkemenin davalı tarafın tüm tanıklarını dinlemeden ve davacı annenin yaşam alanında uzman incelemesi yaptırmadan karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuklarla ilgili davalarda, çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışması olması halinde çocuğa temsil kayyımı atanması gerektiği, bu davada da küçük ile anne ve baba arasında menfaat çatışması bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.