Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK m. 333”
- Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, edinilmiş malın alımında kullanılan kişisel malın satış bedelinin tespitinde resmi akitteki bedelin esas alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel malın satışına ilişkin resmi akitte davacı eş taraf olmadığından, davalının satış bedelinin gerçekte resmi akitte belirtilen miktar olmadığına ilişkin savunmasının her türlü delille araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Babalık davasının fer'i niteliğindeki iştirak nafakasının başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Babalık davasıyla birlikte nafaka istenebileceği ve babalık olasılığı kuvvetli görüldüğünde hükümden önce de nafakaya karar verilebileceği gözetilerek, iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlaması gerektiği yönünde karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tarafların çocuklarının basketbol maçı sırasında meydana gelen yaralanmadan dolayı davalı ebeveynlerin TMK m. 369 uyarınca tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların çocuklarının oyun oynama hakkı kapsamında gerçekleşen ve genelde tehlike yaratmayan bir oyun sırasında beklenmedik bir hareketten doğan zarardan davalı ebeveynlerin sorumlu tutulamayacağı, davalıların objektif özen yükümlülüğünü ihlal etmedikleri gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Küçüğün sebep olduğu zarardan dolayı ev başkanının sorumluluğuna dayalı tazminat davasında görevli mahkemenin Aile Mahkemesi mi yoksa genel hükümlere göre Sulh Hukuk Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ev başkanının sorumluluğunun dayanağı olan 4721 sayılı TMK’nın 369. maddesinin Aile Hukuku’na ilişkin ikinci kitabında yer alması ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Hukuku'ndan doğan dava ve işlerin Aile Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararına direnmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Başkasıyla soybağı bulunan bir çocuğa karşı babalık davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun annenin bekleme süresi içinde doğması ve mevcut soybağının reddi için gerekli şartların oluşmaması nedeniyle babalık davası açma hakkı bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro dışında bırakılan bir taşınmaza ilişkin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescil davasında, taşınmazın kesin sınırlarının belirlenmesi ve zamanaşımı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına rağmen taşınmazın kesin sınırlarının belirlenmesi, imar-ihya durumu ve zamanaşımı koşullarının tam olarak araştırılmaması ve 4721 sayılı TMK'nın 713. maddesindeki yasal ilan yükümlülüğüne de riayet edilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimin, davalıya Tebligat Kanunu'na uygun tebligat yapılmasına rağmen gıyabında karar vermesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla açılan tazminat davasında hâkimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalının farklı aşamalarda farklı adresler bildirmiş olması ve dosyadaki bilgi ve belgeler göz önünde bulundurularak, hâkimin HMK 46. maddede belirtilen sorumluluk hallerine düşmediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan dolayı alınan iletişimin denetlenmesi kararları ile elde edilen delillerin, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu ticareti yapma suçlarından hüküm kurulmasında kullanılıp kullanılamayacağı ve sanık H.'ın suçtaki rolünün asli fail mi yoksa yardım eden mi olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 135/6. maddesi uyarınca verilen iletişimin denetlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, örgütlü suçlarla mücadele amacına uygun olarak ve kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, aynı soruşturma kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu ticareti yapma suçlarından mahkumiyet hükmü kurulmasında kullanılabileceği, bu nedenle Özel Daire bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının diğer yönlerden incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.