Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK md. 168”
- Uyuşmazlık: Kadının, eşinden ayrıldıktan sonra baba evine dönmesi durumunda, baba evinin bulunduğu yer mahkemesinin boşanma davası açma konusunda yetkili olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, koca evini terk ettikten sonra sürekli kalma niyetiyle baba evine döndüğü ve mevcut şartlarda başka bir yerde yaşamasının mümkün olmadığı gözetilerek, baba evinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın davalı kuruma yaptığı taşınmaz bağışının davacıların saklı paylarını ihlal edip etmediği ve tenkise tabi tutulup tutulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi hususunda tenkis hesap tutanağına taraflarca itiraz edilmemesi ve tarafların murisin dava konusu taşınmazlar dışında başka bir malvarlığı olmadığını beyan etmiş olmaları gözetilerek, mahkemece terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesine yönelik yeni araştırmalar yapılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Yabancı para alacağına dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu ödeme emrinde, yabancı para cinsinden alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi nedeniyle borçlunun takibin iptali talebinde bulunması üzerine, ödeme emrinde bu eksikliğin bulunmasının kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği ve daha önce usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olması karşısında, borçlunun takibin iptali şikayetinde bulunmasının hakkın kötüye kullanımı sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, ödeme emrinde yabancı para cinsinden alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu eksikliğin takibin her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, ayrıca borçlunun daha önce usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmuş olmasının ve bu şikayetin kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmiş olmasının, mevcut uyuşmazlıkta kamu düzeninden kaynaklanan bu hususun ileri sürülmesine engel teşkil etmeyeceği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taşıdığı bayrağın örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermediği, övmediği veya teşvik etmediği kabul edilse de, 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesinin, örgüt propagandasını cezalandırmak amacıyla bu unsurları aramaksızın düzenlendiği, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasının kamu düzeni ve güvenliği için gerekli olduğu ve yasal düzenlemeye uygun olduğu gözetilerek, Özel Daire’nin bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütünü kurma veya yönetme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hiyerarşik konumu ve sorumluluk alanı itibariyle örgüt üyelerini sevk ve idare ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı, örgüt üyelerinin işlediği suçlardan fail olarak sorumlu tutulamayacağı ve eylemlerinin örgütün amaç ve etkinliği bakımından genel bir etki yaratmadığı değerlendirilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesi kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi bozma kararı sonrası, bozma kapsamı dışında kalan hususlardan olan yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davalarında vekalet ücretine boşanma hükmünün kesinleşmesiyle karar verilmesi ve boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler yönünden ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itirazın kabulü halinde, senedi takibe koyan alacaklının ağır kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı bankanın, borçlu şirketin temlik cirosu ile eline geçen çekteki imzanın, şirket yetkilisinin imzası ile benzerlik göstermesine rağmen, imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan çeki kabul ederek takibe koymasında ağır kusurlu olduğu ve bu nedenle borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, miras bırakan tarafından dikilen ağaçların bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep ettiği davada, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunup bulunmadığı ve davanın usulden reddedilip reddedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil olan ağaç bedeli alacağı üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyeti bulunduğu, mirasçılardan birinin açtığı davanın diğer mirasçıların haklarını da etkileyeceği ve bu sebeple zorunlu dava arkadaşlığı koşulunun gerçekleştiği, ancak mahkemece diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi veya terekeye temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: PKK propagandasının yapıldığı bir gösteride örgüt liderinin resminin bulunduğu bir posteri taşıyan sanığın eyleminin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33/1. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca mı yoksa özel norm-genel norm ilişkisi gözetilerek mi cezalandırılacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, 2911 sayılı Kanun'daki düzenlemeye göre daha özel unsurlar içeren ve olaya ilişkin özel bir cezalandırma iradesi taşıyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 2911 sayılı Kanun'un 33/1. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı ve bu maddeye dayanılarak TCK'nın 220/6. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bozma ilamına direnme kararı verilerek sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan mahkûm edilmesinin isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütsel faaliyetlerinin önemini ortaya koyan hususlar bulunsa da, Bylock kaydı ve 2014 sonrası örgüt yapılanmasında yer almadığı, istişare heyetinde bulunsa dahi tek başına karar alma yetkisinin olmadığı gözetilerek, sanığın eyleminin örgüt üyeliği suçunu oluşturduğu ve bu suçtan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.