Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK md. 2.”
- Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken kadın tarafından açılan nafaka ve tazminat davasının boşanma davasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği ve iştirak nafakasının başlangıç tarihinin ne olacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası ile boşanmadan kaynaklanan nafaka ve tazminat davası arasında bağlantı bulunduğundan, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği, ayrıca iştirak nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren başlaması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketin ticaret unvanında bulunan ve davacı şirketin tescilli markası olan "Modatimkar" ibaresinin kullanımının önlenmesi ve ticaret unvanının terkini talebinde, davacı şirketin önceki davranışları nedeniyle hak kaybına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı şirketin ticaret unvanında "Modatimkar" ibaresini kullanmasını önceki davranışlarıyla (aynı binada faaliyet gösterme, işçi devrine ilişkin belgede davalı şirketi kendi bünyesindeki bir şirket olarak kabul etme gibi) zımnen onayladığı ve bu nedenle davalı şirkette haklı bir beklenti yarattığı, daha sonra açtığı davanın ise bu beklentiyle çeliştiği ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, davalı erkeğin babasına gönderdiği paranın "eklenecek değer" olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, eşler arasında anlaşmazlıkların başlamasından sonra babasına önemli miktarda para gönderdiği, bu paraların iş ilişkisinden kaynaklandığını ispatlayamadığı ve eşler arasında problem yokken de babasına para göndermediği gözetilerek, gönderilen paranın TMK md. 229 kapsamında “eklenecek değer” olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarafların boşanmalarına ilişkin kararın kesinleştiği bir davada, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan yeni bir boşanma davasının, önceki davanın fer'ileriyle (nafaka, tazminat) birleştirilip birleştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma kararının kesinleşmesiyle evlilik birliği ve buna bağlı sadakat yükümlülüğünün sona erdiği, boşanmadan sonraki olayların önceki boşanma davasının fer'ilerine etki edemeyeceği ve kesinleşmiş bir boşanma hükmüyle sona ermiş evlilik hakkında yeniden boşanma davası açılamayacağı gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar ile davalılar arasında 6292 sayılı Kanun gereğince yapılan taşınmaz satışı nedeniyle tapu iptali ve tescili ile terditli tazminat talepli davanın karara bağlanması.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasında, davacıların miras paylarını 1/4 olarak hatalı belirtmesi, hükmün infazında tereddüt yaratacak bir maddi hata oluşturduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı ve buna bağlı olarak eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, ret kararının kesinleşmesinden itibaren davalı kadınla ortak hayatın yeniden kurulmadığını tanık beyanları ve kira kontratıyla ispatladığı, davalının ise ortak hayatın yeniden kurulduğuna dair somut delil sunamadığı, ortak çocuğun beyanının da ortak hayatın devam ettiğini ispat için yetersiz olduğu ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin kabulü, kadının boşanma talebinin reddine ilişkin kararın, kusur belirlemesinin, tazminat miktarının ve nafaka miktarının yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tenfizi sonrasında Türk mahkemesinde devam eden boşanma davasında, yabancı mahkeme kararında kusur belirlemesi yapılmamışken, Türk mahkemesinin kusur belirleyip maddi tazminata hükmedip hükmedemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesiyle boşanmanın kesinleştiği ve bu kararın Türk mahkemesini bağlayacağı, yabancı mahkeme kararında kusur belirlemesi yapılmamışsa Türk mahkemesinin sonradan kusur belirleyip maddi tazminata hükmedemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanmanın ardından açılan davada, kadının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanmada tarafların boşanmanın mali sonuçları konusunda uzlaştıkları ve karşılıklı olarak kusur izafe etmedikleri, dolayısıyla daha sonra açılan davada yeniden kusur araştırması yapılamayacağı ve tazminat talep edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadının kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve bu sebeple erkeğe manevi tazminat ödenip ödenmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının kusurlu davranışlarının, erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve manevi tazminat için gerekli yasal koşulların oluşmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bono senedinin emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve bu geçersizliğin iyiniyetli hamile ileri sürülebilir olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı bononun tüketici işlemine konu olmasına rağmen emre yazılı düzenlenmesi ve davacının bu geçersizliği sonradan hamile karşı ileri sürmesinin TMK md. 2'deki çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu ve TTK 599 uyarınca iyiniyetli hamile karşı bono ile ilgili bu def'inin ileri sürülemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmazın murisin ölüm tarihinde aile konutu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu meskenin davacı ve ölen eş tarafından aile konutu olarak kullanıldığı ve davacının halen bu meskende ikamet ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.