Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TTK 119/2”
- Uyuşmazlık: Davalı yabancı şirketin Türkiye'de şubesi veya acentesi bulunmadığı durumlarda, davalı şirketin Türkiye'deki bir başka şirket ile arızi ticari ilişki içinde olması nedeniyle, bu şirket aleyhine izafeten dava açılıp açılamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yabancı şirketin Türkiye'de şube veya acentesi olmadığı ve davalı şirket ile arızi ticari ilişki içinde bulunan şirketin, davalı şirket nam ve hesabına işlem yaptığı kanıtlanamadığından, TTK'nın 117. ve 119/2. maddeleri uyarınca izafeten dava açılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigorta primi ödemelerinde temerrüt nedeniyle sigorta sözleşmesinin kendiliğinden feshedilip feshedilmediği ve ödenen primlerin iadesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta sözleşmesinin feshi için, iptal edilen kanun maddesine dayanan genel şartlar değil, Borçlar Kanunu'nun temerrüt hükümlerinin uygulanması ve ihtarname çekilmeden temerrüdün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya teslim edilen makinenin sipariş edilen makine ile aynı olup olmadığı ve ayıplı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında ilk kararındaki pasif husumet gerekçesini terk ederek, işin esasına girip yeni bir hüküm kurması ve bu hükmün temyiz incelemesinden geçmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta acentesinin şahsi kusuru nedeniyle (poliçenin eksik ve hatalı düzenlendiğinden bahisle) açılan tazminat davasının doğrudan sigorta acentesine yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK'nın 105/2. maddesi uyarınca acentenin akdettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acente aleyhine dava açılabileceği, davacının talepte bulunduğu zararın acentenin şahsi kusurundan kaynaklandığı ve bu iddia dolayısıyla açılan davanın doğrudan acentenin kendisine yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni kanun hükmü ile davanın dayanağının ortadan kalkması halinde, davanın konusuz kalması mı yoksa reddolunması mı gerektiği ve yargılama giderlerine nasıl hükmedileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni kanun hükmü ile davanın hukuki dayanağının ortadan kalkması halinde, davacının talep ettiği hakka kavuşmamış olması ve hak iddiasının devam etmesi nedeniyle davanın konusuz kalmadığı, ancak hukuki dayanağı ortadan kalktığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yargılama giderleri yönünden ise dava açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumunun gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle Özel Daire bozma ilamına karşı verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olup olmadığı ve borçlunun bu yöndeki itirazının reddi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bonodaki "teminat senedidir" kaydının senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği, borçlunun teminat senedi olduğuna ilişkin iddiasını ispat için İİK m.169/a'da öngörülen resmi veya imzası ikrar edilmiş belge sunamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.