Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TTK 6762”
- Uyuşmazlık: Rücu talebine konu navlun sözleşmesinde konteynerin davalı taşıyan tarafından temin edilmesi nedeniyle davalı taşıyan hakkında sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve konişmentoda belirtilen sınırlı sorumluluk miktarının uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı taşıyıcının temin ettiği konteynerin yüke elverişsiz olması nedeniyle oluşan hasarın TTK 1019. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda taşıyıcının sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı ve konişmentoda belirtilen sınırlı sorumluluk miktarının uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte imza ile keşide edilmiş çekin davalı banka tarafından ödenmesi nedeniyle, çek karnesini çaldıran davacıya müterafik kusur yüklenip yüklenemeyeceği ve kusur tespitinin kim tarafından yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, çek karnesinin çalındığı bilgisi verilmesine ve çeklerin sistem üzerinden iptal edilmesine rağmen sahte imzalı çeki ödemesi, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini gösterdiğinden ve davacının çeklerin çalınması olayında kusurlu davranışı bulunmadığından, davacının müterafik kusurundan söz edilemeyeceği ve bankanın sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından düzenlenen belgelerin davalı şirketi bağlayıp bağlamadığı ve davacının hisse senedi ve alacak miktarının nasıl hesaplanması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından şirket unvanı kullanılarak düzenlenen belgelerin, şirketin ana sözleşmesi ve 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca şirketi bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek, davacının hisse senedi ve alacak miktarının bu belgeler ve davalı şirket kayıtları esas alınarak hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacının müşterilerine gönderilen ihtarnamede yer alan beyanların tescilli tasarıma dayanan yasal şikayet hakkı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davalı eyleminin haksız rekabet teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, tescilli tasarım hakkına dayanarak gönderdiği ihtarnamelerin içeriğinin davacıyı kötüleme boyutunda olmadığı, ihtarname gönderilen şirketlerin taraflar arasındaki çekişmeyi bildiği veya bilmeleri gerektiği gözetilerek, ihtarnamelerin uyarı niteliğinde ve şikayet hakkı kapsamında olduğu değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla şirket yöneticileri ve çalışanları aleyhine açılan tazminat davasında görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların şirket yönetiminde görev almaları nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nun 342. maddesi kapsamındaki sorumluluklarına dayalı açılan davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve bu sebeple asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bono senedinin emre yazılı olarak düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizliği senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK’nın 690. maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulama yeri olan 599. maddesi uyarınca, keşidecinin lehtarla arasındaki ilişkiye dayanan def’ileri, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve somut olayda takip alacaklısının kötü niyetli olduğuna dair bir ispat bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bono senedinin emre yazılı olarak düzenlenmesi sebebiyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizlik def'ini, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK’nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulama yeri olan 599. maddesi uyarınca, keşidecinin temel borç ilişkisine dayanan def'ileri, senedi ciro yoluyla iktisap eden hamile karşı ileri süremeyeceği ve somut olayda takip alacaklısının kötü niyetli olduğuna dair bir delil de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bononun emre yazılı düzenlenmesi sebebiyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizlik def'ini, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690. maddesinin göndermesiyle bonolarda da uygulanması gereken 599. maddesi uyarınca, keşidecinin lehtara karşı ileri sürebileceği def'ileri, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve somut olayda takip alacaklısının kötü niyetli olduğunun iddia ve ispat edilmediği, senet metninde de tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı, ayrıca takip dayanağı senetteki imzaya itiraz edilmediği ve borcun ödendiğinin de ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bono senedinin emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizlik def'ini hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690. maddesi gereğince bonolarda da uygulanacak olan 599. maddesi uyarınca, keşidecinin lehtarla arasında mevcut olan def'ileri, senedi devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve somut olayda da takip alacaklısının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bononun emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizlik def'ini, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690. maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulama yeri olan 599. maddesi uyarınca, keşidecinin lehtarla arasındaki kişisel def'ileri, senedi devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketici senedinin emre yazılı düzenlenmesinin TTK m. 599 kapsamında kişisel bir def'i oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemi nedeniyle verilen ve kanunen nama yazılı olması gereken bir bononun emre yazılı olarak düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve bu geçersizliğin, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürülebilir olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 599. maddesi uyarınca keşidecinin, lehtara karşı ileri sürebileceği def'ileri, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve lehtarın da bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı ileri sürmesinin TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bononun emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve bu geçersizliğin ciro yoluyla senedi devralan hamile karşı ileri sürülebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK’nın 599. maddesi uyarınca, keşidecinin, lehtara karşı ileri sürebileceği def'ileri, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketici senedinin emre yazılı düzenlenmesinden kaynaklanan geçersizlik iddiasının da bu kapsamda olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.