Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TTK 776”
- Uyuşmazlık: Takip konusu senet üzerinde "teminat" ibaresinin bulunmasının, senedin kambiyo senedi niteliğini ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve icra takibinin iptal edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı senette "teminat" kaydı bulunsa da neyin teminatı olduğunun belirtilmemesi senedin kambiyo vasfını etkilemediği, senedin TTK'nın 776. maddesindeki kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içerdiği ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmasında usulsüzlük bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı bono ile aynı tarih ve aynı miktarlı fındık alımına ilişkin düzenlenen faturada borcun taksitle ödeneceğinin belirtilmesi karşısında, bononun satım sözleşmesinin teminatı olup olmadığı ve dolayısıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibin devam edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bononun tanzim tarihi ve bedeli ile aynı tarih ve miktarlı faturada borcun taksitle ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, bononun teminat senedi olarak verildiğini gösterdiğinden, TTK’nın 776/b maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermeyen ve tarafların sözleşmeden doğan edimlerinin belirlenmesini gerektiren bono ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sendika üyelik aidatları için düzenlenen bonolara dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, bonoların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve zamanaşımına uğraması halinde temel ilişki bakımından delil başlangıcı olarak kullanılıp kullanılamayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonolara dayalı alacaklarda zamanaşımı süresinin geçtiği ve zamanaşımına uğramış bonoların temel ilişkinin varlığı halinde yazılı delil başlangıcı sayılabileceği, bu nedenle mahkemece aidat alacaklarının hangi dönemi kapsadığının tespiti ve bu alacaklar için öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresinin de göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm tesis eden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve buna bağlı olarak takibin iptali veya durdurulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bononun düzenlenme tarihi, bedeli ve vadesiz olması gibi hususların, aynı tarihli ek protokolde de belirtilmesi ve bu protokolde bononun teminat amacıyla verildiğinin açıkça düzenlenmesi nedeniyle, bononun teminat senedi olduğu ve alacağın varlığının ayrıca yargılamayı gerektirdiği gözetilerek, takibin iptaline ilişkin yerel mahkeme direnme kararının, takibin durdurulması şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde geçen “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin "bono kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir" şeklindeki beyanının takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlamına gelmeyip, senedin borçlular tarafından bankadan alınan kredi borcuna karşılık ifa amacıyla verildiğini göstermesi ve bu nedenle alacaklı vekilinin bu beyanının tek başına teminat iddiasını ispata yeterli olmaması, ayrıca takip dayanağı bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığından borçlunun başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olması ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğinin gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket kaşesi dışında bono ön yüzüne atılan ikinci imzanın, düzenleyen şirket lehine aval veren sıfatıyla atılıp atılmadığı ve imza sahibinin aval veren sıfatıyla borçtan şahsen sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket kaşesi dışında bono ön yüzüne atılan ikinci imzanın, düzenleyen lehine aval veren sıfatıyla atıldığının ve imza sahibinin de aval veren sıfatıyla borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, dava dışı şirketin ortağı olduğu ve bonoların gerçek alacaklısının davalı değil, dava dışı şirket olduğu tespit edilmişken, mahkemece davacının lehtar davalıya değil, ancak dava dışı şirkete borcu olduğu hususunun esas alınarak hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların, bonoların gerçek alacaklısının dava dışı şirket olduğunu ikrar etmeleri nedeniyle kambiyo hukuku ilkelerinin uygulanamayacağı ve ikrarın tarafları bağlayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa kambiyo şikâyeti mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, takip dayanağı senedin, asıl alacak sözleşmesinin teminatı olduğunu ileri sürmesi ve bu iddiasının senet metninden değil, ayrı bir sözleşmeden kaynaklanması, iddianın İİK m. 168/5 ve m. 169 kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu, dolayısıyla duruşma açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoda bedelin nakden alındığı ibaresi yer almasına rağmen, asıl borç ilişkisinin hisse devri olduğu iddiasıyla kambiyo senedinin vasfının ortadan kalktığı ileri sürülerek yapılan takibin iptali talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda asıl borç ilişkisine dair açıklamalar yer alması ve bedel kaydının bulunmasının, kambiyo senedinin şekil şartlarını etkilemediği ve bono niteliğini ortadan kaldırmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin takibi iptal kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip konusu bonoların finansal kiralama sözleşmesine istinaden verilmiş teminat senetleri olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bonoların üzerinde teminata ilişkin bir kaydın bulunmaması, bonoların sözleşme kapsamında verildiğinin taraflarca kabul edilmesi, alacaklının bonoların kira borçlarının ödenmesi amacıyla düzenlendiğini beyan etmesi ve finansal kiralama sözleşmesindeki teminat senetlerine ilişkin ifadenin takip konusu bonolara açıkça atıfta bulunmaması gözetilerek, bonoların sözleşmedeki varlığı ve miktarı kesin olan borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulüyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aval veren tarafından imzalanan bononun teminat senedi olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, aval verenin TTK'nın 702/2. maddesi gereğince asıl borçlunun geçersizlik defisine dayanıp dayanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Aval verenin, teminat altına aldığı asıl borcun şekil noksanlığı dışında bir nedenle geçersizliğini ileri süremeyeceği ve TTK 702/2. maddesi uyarınca sorumluluğunun devam edeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirketi temsilen bono imzalayan borçlunun, borca itirazının kabulü halinde alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, borçlu şirket yetkilisinin bono üzerindeki imzasının şirket temsilcisi sıfatıyla atıldığını fark edememesindeki ağır kusuru ve takibe dayanak bonoda ikinci imzanın aval olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, borçlu yetkilinin şahsi sorumluluğunun olmadığı ve borca itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabul edildiği, bu nedenle de alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.