Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TTK m.22”
- Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçerliliği ve davacı arsa sahibinin sözleşmeye aykırılık nedeniyle talep ettiği tazminat miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflarca kararlaştırılan cezai şart miktarının, yüklenicinin ekonomik olarak mahvına yol açacak derecede yüksek ve fahiş olması, dolayısıyla ahlaka aykırı kabul edilerek geçersiz olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan cezai şartın fahiş olup olmadığı ve indirim yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan protokolde cezai şart açıkça belirtilmiş olup, davacının basiretli bir tacir olarak protokol hükümlerine uymakla yükümlü olduğu ve cezai şartın uygulanmasının ticari hayatın olağan akışına uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye ile yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasına asliye ticaret mahkemesinin görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin ihaleyi ticari işletmesiyle ilgili olmayıp kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yaptığı, ayrıca belediyelerin TTK 16/2 maddesi uyarınca tacir sayılamayacağı gözetilerek davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında ticari bir ilişki bulunsa dahi, davaya konu edilen alacaklı ile 3. kişi arasındaki tasarrufun iptali talebinin, TTK'nın 4. maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı ve HMK'nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemelerinin genel görevli mahkeme olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesiyle imal edilmesi üstlenilen işin her iki taraf açısından ticari iş niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davacı kurum açısından ticari işletmesiyle ilgili bir faaliyet kapsamında yapılmadığı, TTK m.16/2 hükmü gereğince davacı kurumun tacir olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve bu sebeple uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesindeki "diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça" ibaresi ve 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinin (f) bendi uyarınca, kredi kartı faaliyetinin bir bankacılık işlemi ve mutlak nitelikte ticari dava sayılması nedeniyle, bankalar tarafından açılan kredi kartı alacağına ilişkin itirazın iptali davalarında asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı davasına asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi bakmakla görevli olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'na ilişkin uyuşmazlıklara dair davaların, 6102 sayılı TTK'nın 4/1-a maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve TTK'nın 5/1 maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak davasında, davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, tüketici mahkemesinde görülen bir tüketici uyuşmazlığı olması ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/A maddesi ile getirilen dava şartı arabuluculuk düzenlemesinin 28.07.2020 tarihinden sonra açılan davalar hakkında uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkemenin arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açılan istirdat davasında arabuluculuk şartının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İstirdat davasının, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, maddi hukuku ilgilendiren ve bir miktar paranın ödenmesine ilişkin bir alacak davası niteliğinde olması ve TTK'nın 4. ve 5/A maddeleri uyarınca ticari davalarda arabuluculuğun dava şartı olarak düzenlenmesi gözetilerek, mahkemenin arabuluculuğa başvurulmadan davanın esasını incelemesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım bedeline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, arabulucuya başvurma şartının aranıp aranmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik kullanım bedeline ilişkin alacak davasının ticari dava niteliğinde olmadığı ve davalının tacir kişi de bulunmadığı gözetilerek, arabulucuya başvurunun dava şartı olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorla düzenlettirildiği iddia edilen bono nedeniyle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, borçlunun haciz sırasında verdiği ödeme taahhüdünün borcu kabul anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoların gasp yoluyla elde edildiğinin ceza mahkemesi kararıyla sabit olması ve borçlunun haciz baskısı altında ödeme taahhüdünde bulunmasının irade sakatlığına neden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tanzim edilen bonodaki yetki şartının, HMK’nın yürürlük tarihinden sonra yapılan takipte uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki sözleşmesinin usul hukukuna ilişkin bir sözleşme olduğu, usul hukukuna ilişkin değişikliklerin derhal uygulanma kuralına tabi olduğu ve HMK'da yetki sözleşmesine ilişkin bir geçiş hükmü bulunmadığı gözetilerek, takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK'nın 448 ve 17. maddeleri uyarınca yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.