Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşınır Haczi”
- Uyuşmazlık: Haciz baskısı altında ödenen paraya ilişkin istihkak davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz mahallinde bulunulması ve haciz işlemlerine başlanmış olması nedeniyle, borcun ödenmesinin iradi değil, haciz baskısı altında gerçekleştiğinin kabulüyle, haczin yatırılan paraya ilişkin olduğu ve istihkak davası açılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Henüz mevcut olmayan bir kamulaştırma bedeli üzerine konulan ihtiyati haczin ve buna dayalı düzenlenen sıra cetvelinin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınır haciz hükümlerine göre henüz mevcut olmayan bir paranın haczedilemeyeceği, kamulaştırma bedelinin haczedildiği tarihte ortada haczedilebilecek bir para bulunmadığı, dolayısıyla davalı tarafından uygulanan haciz işleminin yasal olmadığı ve davacının garame talebinin de göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz tutanağında haciz konulduğuna dair bir beyana yer verilmeyen paraya ilişkin istihkak davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz tutanağında herhangi bir taşınır veya paranın haczedildiğine dair açık bir irade beyanının bulunmaması, geçerli bir haczin olmadığı ve istihkak davası açılabilmesinin ön koşulu olan geçerli haciz şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin istihkak davasının reddine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişi bankanın, borçlunun hesabına konulan haciz müzekkeresine karşı rehin hakkını ileri sürmesi üzerine, İİK’nın 99. maddesine göre istihkak davası açmasının gerekip gerekmediği ve bu prosedür izlenmeden hacizli paranın bankadan istenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişi bankanın, borçlunun hesabındaki paraya ilişkin rehin hakkı iddiasının istihkak iddiası niteliğinde olduğu, İİK’nın 99. maddesi gereğince icra müdürünün alacaklıya istihkak davası açması için yedi günlük süre vermesi gerektiği, bu süre verilmeden ve dava açılmadan hacizli paranın bankadan istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemesine rağmen İİK'nın 89. maddesindeki prosedür tamamlanmadan, haczedilen paranın üçüncü kişiden istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 89'da belirtilen usulün tamamlanmadan, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi gerekçesiyle haczedilen paranın üçüncü kişiden istenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasının kabulü halinde, davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının kabulü halinde, davalının ilk duruşmada davayı kabul etmediği sürece, davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İstihkak iddiasına ilişkin davanın hangi icra mahkemesinde görüleceği hususunda yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasal kesin yetki kuralı öngörülmediğinden ve yetki itirazının da cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiğinden, ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale gelmesi gözetilerek davanın ... İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim kararından kaynaklı iddia edilen zarara ilişkin açılan tazminat davasında HMK 46. maddesinde belirtilen sorumluluk sebeplerinin oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin İİK'nın 88/1 ve 88/2. maddelerini yanlış yorumlamış olsa dahi, bu durumun HMK'nın 46. maddesinde sayılan tazminat sorumluluğu doğuracak sebeplerden hiçbirini oluşturmadığı ve hâkimin karar verme yetkisini kullanırken kötü niyetli veya ağır kusurlu davranmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun maliki olduğu ancak üçüncü kişinin zilyetliğinde bulunan taşınırların haczedilmesi üzerine üçüncü kişinin yaptığı haczedilemezlik şikayetinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin, borçlunun maliki olduğu ancak kendisinin kiracı sıfatıyla zilyetliğinde bulunan taşınırlar üzerinde haczedilemezlik şikayetinde bulunmasının yasal dayanağı olmadığı ve mahkemenin haczedilemezlik şikayetini kabul etmekle talebi aştığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun bankadaki hesabında para bulunmaması halinde, ileride hesaba yatırılacak paraların da haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun bankadaki hesabına düzenli olarak para yatırılmasını öngören bir hukuki ilişki bulunmadığı, haciz ihbarnamesiyle sadece haciz tarihinde mevcut bakiyenin haczedilebileceği ve müstakbel alacak haczi için borçlu ile üçüncü kişi arasında devri edimler doğuran temel bir hukuki münasebetin bulunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.