Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşınmazın Aynına İlişkin Uyuşmazlık”
- Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle açılan sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık olması ve taşınmazın aynından doğan davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olması gözetilerek, Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmaza tecavüz edildiği iddiasıyla açılan davada, uyuşmazlığın genel mahkemede mi yoksa hakem önünde mi çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 3533 sayılı Kanun'un 4916 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca, taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç, uyuşmazlığın hakemde çözümlenmesi gerektiği, ancak uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olması sebebiyle genel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve esas incelemesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmaza tecavüz edildiği iddiasıyla açılan tescil, elatmanın önlenmesi ve muhtesatın kaldırılması davasında, uyuşmazlığın genel mahkemede mi yoksa hakem önünde mi çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 3533 sayılı Kamu İdarelerinin İdari Yargı Yerine Başvurmaları Hakkında Kanun'un 4. maddesinin 4916 sayılı Kanun ile değişikliğe uğrayarak taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıklar hariç, uyuşmazlıkların hakem yoluyla çözümlenmesi gerektiğini öngörmesi ve uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan bir alanda bulunan çekek yerlerinin belediyeye ait olup olmadığının tespiti davasında görevli mahkemenin genel mahkemeler mi yoksa hakem mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın konusu taşınmazın aynına ilişkin olmadığı ve 3533 sayılı Kanun'un 4916 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki hali gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde hakem yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu ve uyuşmazlık konusu taşınmazın Muş ili sınırları içerisinde bulunduğu gözetilerek, Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sebepsiz zenginleşme davasında yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mı yoksa uyuşmazlığa konu taşınmazın bulunduğu yer mi olduğu hususunda çıkan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat talebi olmasına rağmen, uyuşmazlığın esasen taşınmazın aynına ilişkin hak iddiasından kaynaklandığı ve bu tür davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gözetilerek, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların farklı ilçelerde bulunması sebebiyle yetkili mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın birden fazla taşınmaza ilişkin olması halinde, davacıya HUMK m. 13/3 ve HMK m. 12/3 uyarınca taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde dava açma yetkisi tanındığı, davalıların ihtiyari dava arkadaşı sayılabileceği ve davaların aynı mahkemede görülebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davasında, arabuluculuk şartının aranıp aranmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuk şartı aranmayacağı, el atmanın önlenmesi davasının da taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık olduğu gözetilerek, mahkemenin arabuluculuk şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde açılan sözleşmenin feshi ve müdahalenin önlenmesi davasında arabuluculuk şartının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuk şartı aranmayacağı, davanın taşınmazın aynına ilişkin el atmanın önlenmesi talebini de içermesi nedeniyle arabuluculuk şartının gerçekleşmemiş olması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi uyarınca tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek, davanın ilk açıldığı yer olan Gebze Tüketici Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.