Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahkikat”
- Uyuşmazlık: Hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilip esas hakkında karar verilmesinin usul hükümlerine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 137/2. maddesi uyarınca ön inceleme duruşması yapılmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, ön inceleme yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilerek verilen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilip geçilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 137/2. maddesi gereğince ön inceleme duruşması yapılmadan ve bu aşamada yapılması gereken işlemler tamamlanmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, ön inceleme duruşması yapılmaksızın tahkikat aşamasına geçilerek verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacı kadının tahkikat aşamasında yaptığı nafaka ve tazminat istemlerine ilişkin ıslah talebinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tahkikatın 6100 sayılı HMK'nın 184. maddesine uygun olarak bitirilmediği ve ıslah dilekçesinin tahkikat devam ederken verildiği gözetilerek, ıslah talebinin reddedilmesi suretiyle hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: HMK’nın 186. maddesindeki değişiklik sonrası, tahkikatın bittiğinin tefhiminden sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçilmesinin ve davalı vekilinin yokluğunda hüküm tefhim edilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 186. maddesindeki değişiklik sonrası, tahkikatın bittiğinin davalıya tefhim edilmesinden sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçilmesi ve davalı vekiline tahkikat duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmaksızın yokluğunda hüküm tefhim edilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay’ın bozma ilamına uyan mahkemece verilen karardan sonra davacının ıslah yoluna başvurup başvuramayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 84. maddesi ve 4.02.1948 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı birlikte değerlendirildiğinde, davacıların maddi tazminat istemleri hakkında yerel mahkemece ilk karar öncesinde usulün öngördüğü şekilde bir tahkikat yapılmadığı ve bu konuda bir hüküm kurulmadığı, tahkikatın bozma sonrası yapıldığı gözetilerek bozma sonrası ıslah yoluna başvurulabileceğine ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra, tahkikat aşamasında davacıdan istenen gider avansının dava şartı olup olmadığı ve bu avansın yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 448. maddesi gereğince, kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı, davada dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmiş olması, davacı tarafından dava dilekçesinde tanık ve bilirkişi delillerine dayanılmış olması ve gider avansının dava dilekçesiyle birlikte yatırılması gereken bir avans olması sebebiyle, davacının tahkikat aşamasında gider avansı yatırmamasının dava şartı yokluğundan davanın reddini gerektirmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle oluşan zararlardan dolayı açılan tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan hüküm kurulup kurulamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 137/2. maddesinde, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceğinin ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceğinin açıkça belirtilmesi, bu hükmün emredici nitelikte olması ve ön inceleme yapılmadan doğrudan tahkikat duruşmasına geçilerek esas hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin yargılama faaliyeti nedeniyle verilen kararın davacının alacağının tahsilini imkânsız hale getirdiği iddiasıyla açılan tazminat davasında, ilk derece mahkemesi sıfatıyla davayı gören Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin, ön inceleme yapmaksızın esasa ilişkin hüküm kurmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 137/2. maddesinde, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceğinin ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceğinin açıkça belirtilmesi ve bu hükmün emredici nitelikte olması gözetilerek, mahkemece ön inceleme yapılmadan doğrudan tahkikat duruşmasına geçilip davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 137/2. maddesi uyarınca, ön inceleme duruşması yapılmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin ön inceleme duruşması yapmaksızın verdiği karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.