Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahliye Yükümlülüğü”
- Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra, kiracının kiralananı tahliye ettiğini ispat yükümlülüğü ve tahliye tarihine ilişkin uyuşmazlık durumunda kiracının kira borcundan sorumluluk süresi.
Gerekçe ve Sonuç: Kiracının, kiralananı sözleşme bitiminde tahliye ettiğini ispat yükümlülüğünün kendisinde olduğu, bu ispatı yazılı delille gerçekleştirememesi halinde kiralayanın beyan ettiği tahliye tarihinin esas alınması ve kiracının, sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, kiralananın aynı koşullarda yeniden kiraya verilmesi için gereken makul süreye kadar kira borcundan sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden doğan kira alacakları için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, kiracının kiralananı tahliye ettiği tarihin belirlenmesi ve bu tarihten sonraki kira bedellerinden sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Kiracının kiralananı ne zaman tahliye ettiğini ispat yükümlülüğünün kiracıda olduğu, tahliye tarihinin tespitinde hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği tarafları dinleyip gerekli delilleri isteyebileceği ve kiracının tahliye tarihinden sonraki kira borcundan sorumlu olup olmadığının, yeniden kiralama için gereken makul sürenin tespitiyle belirleneceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra kiralananın tahliye tarihi ve kiracının kira ödeme yükümlülüğünün devam edip etmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin özel şartları ve 6570 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince, kiracının kiralananı tahliye ettiğini ispat yükümlülüğü altında olduğu, bu ispatı yazılı delille gerçekleştirememesi halinde kiralayanın beyan ettiği tahliye tarihinin esas alınacağı, kiracının kira sözleşmesi sona ermeden tek taraflı tahliye etmesi durumunda Borçlar Kanunu'nun 44. ve 98. maddeleri uyarınca kiralayanın zararını azaltma yükümlülüğü bulunduğu ve kiracının sorumluluğunun yeniden kiralamanın mümkün olduğu makul süre ile sınırlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiralananın kiracı tarafından erken tahliye edilmesi durumunda, kiracının kira bedelinden sorumlu tutulacağı sürenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralayanın, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek için gereken özeni gösterme yükümlülüğü bulunduğu ve kiracının sorumluluğunun, tahliye tarihi ile kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği makul süre ile sınırlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kira bedelinin tamamından kiracıyı sorumlu tutan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kiralananın erken tahliyesi durumunda kiracının kira bedelinden sorumlu tutulacağı sürenin sözleşme süresinin sonuna kadar mı yoksa tahliye tarihinden itibaren makul bir süreye kadar mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralayanın, kiralananı aynı koşullarda yeniden kiraya vermek için gereken özeni gösterme yükümlülüğü bulunduğu ve kiracının da sadece tahliye tarihi ile kiralananın aynı koşullarda yeniden kiraya verilebileceği makul süre arasındaki kira bedellerinden sorumlu tutulabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ile verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalılar lehine keşide edilen adi senedin, taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı bir teminat senedi olup olmadığı ve davacının borçlu sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme gereği tahliye yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve senedin teminat işlevini ortadan kaldıracak bir durumun da ispat edilememesi nedeniyle, mahkemenin senet borcundan beraat kararı, Yargıtay'ın daha önceki bozma ilamına aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satım sözleşmesinden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve akabinde tahliye taleplerinin hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözleşmedeki ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı tarafından gerekli ihtarların yapıldığı ve davalının aksini ispatlayamadığı gözetilerek sözleşmenin fesih şartlarının oluştuğu ve tahliye talebinin haklı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alt kiracının, tahliye tarihine kadar olan kira bedellerini ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı ve bu yükümlülüğe bağlı olarak açılan itirazın iptali davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, yetkili satıcılık sözleşmesi ve alt kiracılık ilişkisi gereğince, kiralananı tahliye tarihine (31.03.2010) kadar kullanmış olması ve bu süreye ilişkin kira borcunun ödenmesinden sorumlu olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin sona ermesinde, kiracının tahliye talebini 60 gün önceden bildirmemesi sebebiyle kiralayanın, kiracıdan iki aylık kira bedeli ile ortak gider ve abonelik ücretlerini talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde bulunan özel şartlar gereği kiracının tahliye talebini 60 gün önceden bildirmesi gerektiği, kiracının bu yükümlülüğüne uymadan taşınmazı tahliye ettiği ve bu hususu da ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile yapılan ve imar planının iptali nedeniyle ifa imkansızlığına uğrayan protokole ilişkin geçersizlik tespiti, maddi ve manevi tazminat istemli davada, davalı idarenin kusur ve sorumluluğunun olup olmadığı ve neticesinde davacıların ne kadar tazminata hak kazandığı.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde kesin vade bulunmaması, davacıların tahliye yükümlülüğünün olması, davalının ifaya başlaması ve imkansızlığın davalının kusurundan değil, mahkeme kararıyla imar planının iptalinden kaynaklanması gözetilerek, davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.