Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Takibin Kesinleşmesi”
- Uyuşmazlık: Adi iflas yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi üzerine açılan iflas davasında, takibin usulüne uygun olup olmadığı ve kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İflas yolundaki takibin kesinleştiğine ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü tebligatın usulsüzlüğü, kesin hüküm gibi iddialarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davalı şirketin iflasına dair verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması halinde, icra ceza mahkemesinin bunu re'sen dikkate alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda alacaklının şikayet hakkının doğması için icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra ceza mahkemelerinin şikayetin usulüne uygun olup olmadığını denetlemek zorunda olduğu ve bu kapsamda ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü re'sen göz önünde bulundurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş ilamsız takip dosyasında, borçluya ikinci kez ödeme emri gönderilmesi üzerine yapılan itirazın geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir takipte dahi, borçluya ikinci kez ödeme emri gönderilmesinin yeni bir itiraz hakkı doğurduğu ve bu itiraz üzerine takibin durdurulmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlunun vekili olan avukatın, aynı zamanda borçluya karşı ayrı bir takipte alacaklı olması nedeniyle, borçluya yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olup olmadığı ve ihalenin fesh edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin, aynı zamanda borçluya karşı başka bir takipte alacaklı olması ve bu takip nedeniyle ihale konusu taşınmaz üzerinde haciz hakkı bulunması, Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca menfaat çatışması yarattığı ve bu nedenle vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflasına karar verilen borçlu şirketler hakkında, iflas kararından önce açılmış olan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya itiraz davasının İİK 194. maddesi gereğince durdurulup durdurulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas kararı kesinleşen borçlu şirket hakkında açılan imzaya itiraz davasının, iflasın kesinleşmesiyle birlikte düşeceği ve bu nedenle temyiz eden iflas idare memurunun hukuki yararının bulunmadığı, iflas kararı bozulan şirket hakkında ise iflas öncesi duruma dönüleceğinden imzaya itiraz davasının devam edeceği ve direnme kararının onanması gerektiği gözetilerek, bir şirketin iflas idare memurunun temyiz isteminin reddine, diğer şirket yönünden ise direnme kararının onanmasına ve dosyanın esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun vekilinin aynı zamanda borçluya karşı alacaklı olması sebebiyle yapılan satış ilanı tebliğinin geçerliliği ve bu durumun ihalenin feshine sebep olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin, aynı zamanda borçlu hakkında başka bir dosyadan alacaklı olması ve ihale konusu taşınmaz üzerinde haciz hakkı bulunması nedeniyle, Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca vekil ile borçlu arasında menfaat çatışması doğduğu ve bu nedenle vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip tarihinden önce açılan menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen borçlu hakkında ihtiyati haciz işlemi yapılıp yapılamayacağı ve borçlu hakkında verilen iflas kararının bu uyuşmazlığın incelenmesine etki edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haczedilen malların iflas masasına intikal etmesi ve alacaklının iflas nedeniyle ihtiyati hacizlerin fekkini istemedeki hukuki yararının ortadan kalkması nedeniyle alacaklı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyati haciz aşamasında verilen icra kefaletinin geçerli olup olmadığı ve bu kefaletin iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 38 uyarınca icra kefaletlerinin geçerliliği için asıl borçlu hakkında takibin kesinleşmesi şartı aranmadığı, kefaletin geçerli olduğu ancak asıl borçlu hakkında takip kesinleşmeden kefile icra emri çıkarılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, aleyhine başlatılan ve itiraz etmediği için kesinleşen icra takibinde, takip konusu alacağın kendi hissesine düşen kısmı üzerinden borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde dava değerini takip miktarının bir bölümü olarak göstermiş olsa da, asıl talebinin kesinleşen takibin tamamı yönünden borçsuzluğun tespiti ve davalı avukatın fazladan tahsil ettiği miktarın istirdadı olduğu, bu nedenle davanın hukuki yarar şartının bulunduğu, ancak eksik harç yatırılmasından dolayı HMK 150. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, aleyhine başlatılan ve itiraz etmediği için kesinleşen, birden fazla kişinin müteselsil sorumlu olduğu takipte, sadece kendi hissesine düştüğünü iddia ettiği miktar üzerinden borçlu olmadığının tespitini isteyip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı davada hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde takip miktarının tamamını değil sadece bir kısmını dava konusu etmiş olsa da, asıl talebinin takibin tamamı yönünden borçlu olmadığının tespiti ve hatta davalı avukatın fazladan tahsilat yaptığı iddiasıyla istirdat olduğu; bu nedenle de davada hukuki yarar bulunduğu, ancak davanın açılması sırasında ödenmesi gereken harç yönünden eksiklik bulunduğu ve bu eksikliğin tamamlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu taşınmazların satış ihalesinin feshi talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususların, yani satış ilanlarının tebliğinin usulüne uygunluğu, belediye ilanı yapılıp yapılmadığı, takibin kesinleşmeden ihale yapılıp yapılmadığı ve ihale bedelinin alacağı karşılamasına rağmen satışa devam edilip edilmediği hususlarının incelenmeden karar verilmesi, eksik inceleme nedeniyle bozma ilamına uyulmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.