Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taksirli Sorumluluk”
- Uyuşmazlık: Bir kişinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, yayaya taksirle yaralama suçundan ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle yaralama suçunun failinin herkes olabileceği, yayanın trafik kurallarına uymaması halinde bu suçun oluşabileceği, yayalar için de öngörülen trafik kurallarına uyulmamasının başkalarının yaralanmasına neden olabileceğinin öngörülebilir olduğu ve yayanın kusurlu hareketinin neticesi ile illiyet bağı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle bir kişinin yaralanması ile neticelenen olayda, belediye görevlilerinin kusurunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, sorumluluklarında bulunan kent mobilyalarının (basketbol potası) bakımını sağlamak ve tehlike yaratmasını önlemek için gerekli özeni göstermedikleri, önleme faaliyetlerini yalnızca gelen şikayetlerle sınırlandırdıkları, dolayısıyla potanın devrilerek katılanın yaralanmasına neden olan olayda kusurlu oldukları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmaksızın 15 yaşından küçük mağdureye karşı cinsel davranışlarda bulunan sanığın, mağdurenin ruh sağlığının bozulmasından sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaşı, eğitim düzeyi, sosyal çevresi ve mağdure ile arasındaki yaş farkı gibi kişisel özellikleri göz önüne alındığında, eyleminin mağdurenin ruh sağlığını bozabileceğini öngöremeyeceği ve bu ağır neticede taksirli dahi sorumluluğunun bulunmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ilişkin Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üç kişinin ölümü ve bir kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasında, park yasağı olan yere park eden kamyon sürücüsü ve şirket sorumlusunun kusurunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık kamyon sürücüsünün aracı park ettiği yerin 23 metre ilerisinde park yasağı levhası bulunmasına rağmen, aracın nizami bir şekilde park edilmiş olması, yol genişliği ve çarpma noktası, park halindeki aracın trafik akış ve güvenliğini olumsuz etkileyecek nitelikte olmaması ve ölen sürücünün aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek park halindeki kamyona arkadan çarpmış olması, kazanın meydana gelmesinde sanıkların kusurunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında ölüm ve yaralanmaya neden olan sanığın kusurunun olup olmadığı ve beraat kararının yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kaza anında sağ şeritte seyretmesi gerekirken orta şeritte seyretmesinin sonuca etkili olmadığı, ölenin aşırı hız ve dikkatsizlik sebebiyle sanığın aracına arkadan çarptığı, sanığın kusurlu hareketi ile netice arasında ceza hukuku açısından uygun illiyet bağının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten işlenip de neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda, netice bakımından taksirli suçtan uygulama yapılması gereken hallerde haksız tahrikin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten işlenen bir suçun öngörülebilir nitelikteki ağır neticelerinin fail tarafından öngörülemediği hallerde, ağır neticeler bakımından taksirli sorumluluk gündeme gelse de temel suç tipi varlığını koruduğundan ve netice sebebiyle ağırlaşan suç, cezayı ağırlaştıran bir unsur niteliğinde olduğundan, temel suçta haksız tahrik şartları oluşmuşsa netice bakımından uygulanması gereken taksirli suçta da haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanığa verilen hapis cezasında kusurun olup olmadığı ve cezanın adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, sözleşmedeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeyerek makinenin indirilmesi sırasında gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle asli kusurlu olduğu ve nedensellik bağının bulunduğu; ancak yerel mahkemenin hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine ilişkin gerekçesinin yetersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir kişinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, sanığın yaya olması ve herhangi bir trafik aracını kullanmaması nedeniyle taksirle yaralama suçunun faili olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle öldürme ve yaralama suçlarının herkes tarafından işlenebileceği, kategorik olarak yayaların bu suçların faili olamayacağının söylenemeyeceği, yayaların da trafik kurallarına uymamak suretiyle kusurlu hareket ederek başkasının yaralanmasına neden olması durumunda taksirle yaralama suçundan cezalandırılabileceği gözetilerek Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmünün ulaşılan bu sonuçla birlikte esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar hakkında TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılması, sahte kimlik taşıyor olsa dahi sanıkların mağdurenin yaşı konusunda dikkatli davranmaları gerektiği ve sanıkların mağdurenin küçük yaşta olduğunu bilmeleri gerektiği gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralama suçunda sanığın kusurlu olup olmadığı ve verilen adli para cezasına ilişkin hükmün, 6545 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik sonrası uygulanabilirliğidir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, yaya geçidinde, otobüs durağının önünde, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek hızını azaltmaması ve mağdurun yaralanmasına neden olması nedeniyle kusurlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanığın kusurlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın müteahhitliğini yaptığı apartmanla kaldırım arasında bulunan ve ölüme sebebiyet veren korkuluksuz boşluğun apartman sınırları içinde olup olmadığı, apartman sınırları dışında olsa bile sanığın imara aykırı inşaat yaparak bu boşluğun oluşmasına sebep olup olmadığının tespiti için eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık hakkında verilen hükme karşı yapılan temyiz üzerine, işverenin de asli kusurlu olduğunun tespit edilmesine rağmen sanığın tek başına yargılanmasının eksik araştırma olup olmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile asli kusurlu olduğu belirlenen işverenin hukuki durumlarının birbiriyle bağlantılı olması, olayın meydana geliş şekli ve işyerindeki işleyiş, görev dağılımı gibi hususların birlikte değerlendirilmesinin sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için gerekli olması ve ayrıca yerel mahkemenin direnme kararında, Özel Daire’nin gün para cezasına çevirme konusunda verdiği bozma kararına karşı yasal ve yeterli direnme gerekçesi sunmaması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.