Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tamamlama”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davaya konu taşınmazlar hakkında tamamlanmış bir kadastro tespitinin bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davanın görülmesinin mümkün olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlara rağmen, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tespitinin yapılıp askıya çıkarıldığı ve dava açma süresi içinde dava açıldığı anlaşıldığından, tamamlanmış bir kadastro tespitinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünün uygulandığı bir davada, 1086 sayılı HUMK döneminde bir, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte tamamlanmamış usul işlemlerine yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, ancak HUMK dönemindeki işlemden kaldırmanın hukuki sonuç doğurduğu ve HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte tamamlanmış bir işlem olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi bir davada, davanın 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez, 6100 sayılı HMK döneminde bir kez olmak üzere iki defa takipsiz bırakılması halinde, HMK’nın 320/son maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 448. maddesindeki “tamamlanmış işlemler” istisnasının, usule ilişkin işlemlerin tamamlanmış olmasını ifade ettiği, bu nedenle önceki yasa zamanında yapılmış olan davanın işlemden kaldırılması işleminin kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi gerektiği ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, verildiği tarihte kesin olan yerel mahkeme kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı ve Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapıp yapamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesi gereğince, kadastro öncesi nedene dayalı davalarda verilen kararlara karşı değerine bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu, bu hükmün HMK m. 448 uyarınca tamamlanmış işlemleri etkilemeyeceği, kesinleşmiş kararların ise tamamlanmış işlem niteliğinde olduğu ve usulü kazanılmış hak doğurduğu gözetilerek, temyiz incelemesinin yapılıp hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hastanede işlediği hırsızlık suçunun tamamlanmış suç mu yoksa teşebbüs aşamasında kalmış suç mu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çok katlı hastanede mağdurun çantasından parayı alıp giriş katına inmesiyle mağdurun eşya üzerindeki hakimiyetinin sona erdiği, sanığın eşya üzerinde tasarruf imkanı elde etmesiyle suçun tamamlandığı, sonrasında güvenlik görevlilerince kovalanıp yakalanmasının suçun tamamlanmış olmasına etki etmediği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek dosyanın diğer bozma nedeni uyarınca işlem yapılmak üzere mahalline gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kavgada yumruk atarak katılanı yaraladıktan sonra kırdığı bira şişesini katılana salladığı ancak isabet ettiremediği olayda, eylemin basit yaralama, silahla yaralamaya teşebbüs veya tamamlanmış silahla yaralama suçlarından hangisini oluşturduğu ve TCK’nın 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin bir bütün olarak silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu, ancak tamamlanmış basit yaralama suçunun da varlığı gözetilerek, teşebbüs nedeniyle indirilecek cezanın basit yaralama suçunun cezasının altına düşmemesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece istenen gider avansının dava şartı olup olmadığı ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi gereği tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve bu aşamada HMK'nın 324. maddesi uyarınca sadece delil avansı istenebileceği gözetilerek, gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı için verilen kesin sürenin hukuki sonuçları ve davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, gider avansının dava dilekçesi ile yatırılması gereken bir masraf olması ve HMK'nın 448. maddesi gereği tamamlanmış işlemlere etkisi olmaması gözetilerek, davacıya verilen kesin sürenin HMK'nın 120. maddesine göre değil, 324. maddesine göre delil avansı olarak değerlendirilmesi ve gider avansı eksikliğinden davanın reddine karar verilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı istenip istenemeyeceği ve gider avansının yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK’nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve bu aşamada HMK’nın 324. maddesi uyarınca yalnızca delil avansı istenebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi nedeniyle, davacının eksik gider avansını tamamlaması için verilen kesin süreye uymaması üzerine davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihi olan 01.10.2011 itibariyle davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK’nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanmaması ve gider avansının dava dilekçesiyle yatırılması gereken bir avans olması gözetilerek, davacıya gider avansı için verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi üzerine, mahkemece eksik yatırılan gider avansının tamamlanması için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve gider avansı ile delil avansının birbirinden ayrılıp ayrılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere yeni kanunun uygulanamayacağı ve bu aşamada HMK'nın 324. maddesi uyarınca sadece delil avansı istenebileceği, ayrıca mahkemece verilen kesin süreye ilişkin ara kararında alınması gereken avansın miktarı ve hangi işlere ilişkin olduğunun belirtilmemesi ile kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının açıklanmaması usule aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi nedeniyle eksik yatırılan avansın tamamlanması için verilen kesin süreye uyulmaması üzerine davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, gider avansının dava dilekçesi ile yatırılması gereken bir avans olması ve HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlemlere etki etmeyeceği gözetilerek, davacıya HMK'nın 120. maddesi uyarınca gider avansı için kesin süre verilemeyeceğine ve bu nedenle davanın reddedilemeyeceğine, delil avansı için HMK'nın 324. maddesinin uygulanması gerektiğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.