Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tamamlanmış Kadastro Tespiti”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davaya konu taşınmazlar hakkında tamamlanmış bir kadastro tespitinin bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davanın görülmesinin mümkün olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlara rağmen, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tespitinin yapılıp askıya çıkarıldığı ve dava açma süresi içinde dava açıldığı anlaşıldığından, tamamlanmış bir kadastro tespitinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca orman niteliğinde tespit edilip kesinleşen taşınmazlar hakkında, vergi kaydı ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davalarında 30 günlük askı ilan süresi mi yoksa 10 yıllık hak düşürücü süre mi uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının özüne dokunan sınırlamaların ancak kanunla yapılabileceği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda orman niteliğindeki taşınmazlar için 30 günlük askı ilan süresi dışında bir hak düşürücü süre öngörülmediği, bu nedenle zilyetlik ve vergi kaydına dayalı tapu iptali ve tescil davalarının 3402 sayılı yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında orman olarak tespit ve tescil edilen taşınmazın mülkiyeti hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin mi, yoksa 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin mi uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4/3. maddesi uyarınca arazi kadastro ekiplerince yapılan orman tespitinin de bir orman kadastrosu işlemi olduğu ve bu nedenle kesinleşen orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesinde öngörülen, tapu kaydına dayanma şartının ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazların davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacılar lehine hükmedilen taşınmaz bölümlerinin daha önceki bir kadastro tespitine itiraz davasında değerlendirilmiş olup olmadığı ve zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümleri için daha önce açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında bu bölümlerle ilgili bir talepte bulunmadıkları ve tapulu taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiası ile davalının zilyetliğe dayalı mülkiyet iddiasının çeliştiği kadastro tespitine itiraz davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve önceki zilyetlerin, uyuşmazlık konusu 289, 295 ve 308 parsel sayılı taşınmazları Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıl süreyle malik sıfatıyla, kesintisiz ve davasız olarak kullandıklarının tespit edilmesi ve davacıların dayandığı tapu kayıtlarının 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince hukuki değerini kaybettiğinin anlaşılması üzerine, yerel mahkemenin davalı lehine verdiği tescil kararının direnme yoluyla onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, murisin vefat tarihi ile kadastro tespit tarihi gözetilerek hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı ve davanın muris muvazaasına mı yoksa kadastro sırasındaki hata, hile ve muvazaaya mı dayandığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın muris muvazaasına değil, kadastro sırasındaki hata, hile ve muvazaa iddiasına dayandığı, murisin kadastrodan önce vefat etmesi nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı ve dava tarihi itibariyle bu sürenin dolduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraza ilişkin davada, yargılama sırasında taşınmazın kamulaştırılması ve baraj gölü altında kalması nedeniyle görevli mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tarihinden sonra yapılan kamulaştırma işleminin ve taşınmazın baraj gölü altında kalmasının, kadastro tespit tarihindeki mülkiyet uyuşmazlığının çözümüne etki etmediği ve bu nedenle davanın tapulama sırasındaki taraflar arasında kadastro mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek Tunceli Kadastro Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar için, kadastro öncesi mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro sınırlarına itiraz süresinin geçirilmiş ve kadastro tespit çalışmalarının tamamlanmış olması, ayrıca kadastro öncesi mülkiyet iddiasını destekleyen yeterli delil sunulmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na göre yapılan kadastro işlemi sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza ilişkin açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre mi yoksa 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre mi uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4/3. maddesi uyarınca arazi kadastro ekiplerince yapılan orman tespitinin de bir orman kadastrosu işlemi olduğu ve kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesi uyarınca sadece tapulu taşınmazlar yönünden ve tapu sahipleri tarafından 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde istenebileceği, davacının tapuya dayanmaması nedeniyle hak düşürücü süre geçmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya tespit edilen taşınmazın kendi eski tapu kayıtları kapsamında olduğunu iddia ederek açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve davalının zilyetliğinin kazanım koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldıracak nitelikte olup olmadığının tespiti için tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi gerektiği, bu hususta eksik inceleme yapıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.