Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tanık Dinletilmesi”
- Uyuşmazlık: Vekil tarafından satılan taşınmaz bedelinin tamamının ödenip ödenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, taşınmazın gerçek satış bedeli ile tapuda gösterilen satış bedeli arasında fark olduğunu, satış bedelinin eksik ödendiğini iddia etmesi karşısında, davalı vekilin HUMK m. 289'a uygun delil sözleşmesi yapılmadan tanık dinletilmesi ve yemin deliline dayanılması usule aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusur durumu, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olsa da yargılama aşamasında tanık dinletilmesi ve davalının buna itiraz etmemesi, ayrıca hükmün bu yönüyle istinaf edilmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalılara emanet edilen altının bedeli karşılığı alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve emanet bırakılan altının bedelinin ödenmemesi nedeniyle alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin adi ortaklık çalışanı sıfatıyla emanet makbuzunu imzaladığı dönemde davalı şirket bünyesinde çalışmadığı, diğer davalının ise emanet makbuzunun düzenlendiği tarih itibariyle adi ortaklıktan ayrıldığını ispat edemediği, dolayısıyla icra takibine konu emanet makbuzundaki alacaktan davalı şirket ve ortaklarının sorumlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin asıl davanın husumetten reddine ve birleşen alacak davasının kabulüne ilişkin kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, yurtdışında ikamet eden tanıkların dinlenilmesi talebinin reddedilmesi üzerine verilen direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 241. maddesine dayanarak, ilk kararında bulunmayan yeni bir gerekçe ile karar vermesi nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemece dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı gerekçesiyle eksik tanık masrafının tamamlanması için davacı vekiline tebliğ edilen muhtıra gereğinin yerine getirilmemesinin gider avansı eksikliği teşkil edip etmeyeceği ve davanın usulden reddedilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 120. maddesinde düzenlenen gider avansı ile 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansı kavramlarının ayrı değerlendirilmesi gerektiği, tanık dinletilmesi için alınması gereken masrafın gider avansı değil delil ikamesi avansı niteliğinde olduğu, davacı tarafından tanık giderinin yatırılmamasının HMK 324. maddesi gereğince davacının tanık delilinden vazgeçmiş sayılması sonucunu doğuracağı, davanın usulden reddine karar verilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından devamsızlık nedeniyle yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, devamsızlığa dayanak yaptığı fesihte ispat yükü kendisinde olmasına rağmen, devamsızlık tutanaklarını sunmaması ve dosyadaki bilgi ve belgelerin çelişkili olması nedeniyle, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği ispatlanamadığından, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, torunu ve kızı tarafından hile yoluyla ve ölünceye kadar bakma sözleşmesine aykırı olarak taşınmazlarının devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bakım vaadi ve hileli davranışlarda bulunduğuna dair delil bulunmadığı ve yasal şekle uygun bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin de olmadığı gözetilerek, davacı lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi dışında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tanık deliline dayanılması nedeniyle talep edilen tanık giderinin ödenmemesi üzerine davanın usulden reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 120. maddesinde düzenlenen gider avansı ile 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansının ayrı kavramlar olduğu, tanık dinletilmesi için istenen giderin delil avansı kapsamında olduğu ve davacı tarafından ödenmemesi halinde HMK’nın 324. maddesi gereğince tanık delilinden vazgeçilmiş sayılması gerektiği, gider avansı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddedilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemece dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı gerekçesiyle eksik tanık masrafının tamamlanması için davacı vekiline tebliğ edilen muhtıra gereğinin yerine getirilmemesinin gider avansı eksikliği teşkil edip etmeyeceği ve davanın usulden reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tanık dinletilmesi masraflarının HMK 324. madde kapsamında "delil avansı" niteliğinde olup, yatırılmamasının HMK 120. madde kapsamında "gider avansı" eksikliği olarak değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemece dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı gerekçesiyle eksik tanık masrafının tamamlanması için davacı vekiline tebliğ edilen muhtıra gereğinin yerine getirilmemesinin gider avansı eksikliği teşkil edip etmeyeceği ve davanın usulden reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 120. maddesinde düzenlenen gider avansı ile 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi için ödenecek avansın farklı masraflar olduğu, tanık dinletilmesi masraflarının delil ikamesi avansı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı vekiline tebliğ edilen ödeme emrinin gider avansı değil delil avansı niteliğinde olduğu ve davacının bu masrafları yatırmamasının HMK 324 gereği tanık delilinden vazgeçilmesi sonucunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işverenden kaynaklanan ücret, fazla mesai, hafta tatili ve bayram/genel tatil ücreti alacaklarının tespiti ve ödenip ödenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İmzasız bordrolarda "Ek Ödemeler" adı altında fazla mesai ücreti tahakkuklarının bulunduğu ve bunların davacıya ödendiğinin banka kayıtlarıyla sabit olduğu, ancak mahkemenin sadece bir kısım fazla mesai ücretini dikkate alıp diğer ödenen fazla mesai ücretlerini hesaplanan fazla mesai alacağından mahsup etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.