Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Kayıt Uygulaması”
- Uyuşmazlık: Hazine'nin, özel orman parsellerinin yolsuz tescil edildiği iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen direnme kararı vermesi üzerine, direnme kararının hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel orman parsellerinin oluşturulmasına ve tesciline esas teşkil eden işlemlerin yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak yapıldığı, parsellerin 1942 yılı orman kadastrosunda orman sınırları içinde yer aldığı, 1945 tarihli 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği ve 1950 tarihli 5658 sayılı Yasa kapsamındaki iade talebinin reddedilmesiyle Hazine mülkiyetinde kaldığı, ayrıca 1984 yılında yapılan orman kadastrosunda da parsellerin orman sınırları içinde gösterildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mihrişah Valide Sultan Vakfı’na ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacı H.. Y..'ın zilyetlik iddiasına dayalı tescil talebine, tapu maliklerinin itirazı üzerine, taşınmazın mülkiyeti, tapu kaydının geçerliliği ve zilyetliğin niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı H.. Y.. lehine Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği ve bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği ve tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları olduğu, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirdiğinin kanıtlanamadığı ve bu nedenle tapu kayıtlarına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya tespit edilen taşınmazın kendi eski tapu kayıtları kapsamında olduğunu iddia ederek açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve davalının zilyetliğinin kazanım koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldıracak nitelikte olup olmadığının tespiti için tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi gerektiği, bu hususta eksik inceleme yapıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, dayandığı tapu kayıtlarının geçerliliği ve davalının zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirecek nitelikte olmadığı ve davacının dayandığı tapu kayıtlarının miktarıyla geçerli tapu kayıtları olması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacıların tutunduğu tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davalı zilyedin zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği, dava konusu taşınmazların orman sayılıp sayılmayacağı ve zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararı adı altında verdiği kararın, Özel Daire bozma kararına uygun yeni delil toplanmaksızın ve önceki gerekçelerinin değiştirilmeksizin verilmemiş olması, yeni delil ve gerekçelere dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olması nedeniyle, gerçek bir direnme kararı olmadığı gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiaları ile davalıların zilyetlik hükümlerine dayalı kazanım iddialarının çelişmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların zilyetliğinin, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. maddesinde belirtilen koşulları sağlayarak, davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirmesine yol açtığı ve davalı zilyetlerin mülkiyeti kazanmalarına sebep olduğu gözetilerek; 142 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden direnme kararı onanmış, 231 ada 29 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü belirlenmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden gayri sahhih vakıf arazisi üzerindeki tapu kaydının hukuki geçerliliği, zilyetliğin kazanılmasını sağlayıp sağlamadığı ve arazinin orman sayılıp sayılmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş mirî arazi niteliğinde olduğu, davacı ve önceki zilyetlerin taşınmazı bir insan ömrünü aşan bir zamandan beri malik sıfatıyla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık bir süreyi kapsadığı ve Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki diğer koşulların da gerçekleştiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davalının zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı ve zilyetlik yoluyla iktisabı engelleyen bir durum olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı zilyedin, Medeni Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önceki 10 yıllık süreyi de kapsayan, bir insan ömrünü aşan süredir taşınmazı malik sıfatıyla kullandığının tespit edilmesi, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. ve 78. maddeleri uyarınca davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirmesine neden olduğundan, davalı lehine tescil şartlarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacı zilyedin zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gereği ve taşınmazın niteliği itibarıyla zilyetlik yoluyla iktisabına engel olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilen miri arazi olduğunun tespiti, davacı zilyedin ve önceki zilyetlerin taşınmazı bir insan ömrünü aşan süreden beri malik sıfatıyla kullandığının tespiti, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az on yıllık süreyi kapsadığının ve 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. ve 78. maddeleri gereğince muteriz davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiğinin anlaşılması ve davacı zilyet lehine zamanaşımı yoluyla iktisap şartlarının oluştuğunun belirlenmesi gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların mirasçı sıfatıyla dayandıkları tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı zilyedin zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılıp yapılmayacağı ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı zilyedin zilyetliğinin tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin, tapu kayıtlarına kapsam tayininin nasıl yapılacağının ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceğinin tespiti için eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.