Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Temliki”
- Uyuşmazlık: Temlik yoluyla devralınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteminde, yüklenicinin halefi olan davacıya iskan ruhsatı alması için yetki ve süre verilip verilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin halefi konumundaki tapu payı veya bağımsız bölüm temlik alan kişinin tapuya hak kazanabilmesi için, yüklenicinin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmiş ve iskan ruhsatını almış olması gerektiği, bu eksikliklerin giderilmesi için davacıya yetki ve makul süre verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca yapılan temlikte, taşınmaz üzerindeki inşaatın tamamlanması için öngörülen iki yıllık sürenin, valilik/kaymakamlık onayı (temlik) tarihinden mi yoksa tapu tescil tarihinden mi itibaren başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2510 sayılı İskan Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca temlikin, valilik/kaymakamlık onayı ile gerçekleştiği ve tapu tescilinin mülkiyetin kazanılması için değil, tasarruf yetkisi için gerekli olduğu gözetilerek, iki yıllık sürenin temlik tarihinden itibaren işleyeceği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, davacının daha önceki malikin açtığı tapu iptali ve tazminat davasındaki alacağını temlik almasının tazminat istemine etkisinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tapu kaydında orman tahdidi sınırları içinde kaldığına dair şerh bulunduğunu bilmesine rağmen önceki malikin tazminat alacağını temlik alması nedeniyle, tapu kaydının iptalinden doğan zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağı bulunmadığı ve davacının iyi niyetli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazineye ait olduğu iddia edilen bir taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tescil edilmesi nedeniyle tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın dayandığı tapu kaydının, Hazine’nin temliki ile oluşmuş olması ve davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının sınır ve miktar olarak uyuşmaması gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüklenici temlikine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davacıya devredilen taşınmaza sonradan konulan haciz şerhinin terkin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, yüklenici temliki ile taşınmaz üzerinde şahsi hak kazandığı ve bu hakka dayalı olarak taşınmaza tedbir konulduğu, davalı SGK'nın hacizlerinin ise temlikten sonra olduğu ve tapuya güven ilkesinden yararlanamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın trampa yoluyla devrinde, trampanın muvazaalı olup gerçekte satış işlemi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Trampaya konu taşınmazların değer ve nitelik farkı, trampanın hemen akabinde trampa yoluyla edinilen payın satılması, davalının sonrasında başka paylar da satın alması ve ortaklığın giderilmesi davası açması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek, işlemin gerçek bir trampa olmayıp önalım hakkından kaçınmak için yapılan muvazaalı bir satış olduğu ve davacının önalım hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil talebi ile terditli olarak zararın tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği edimini yerine getirmediği ve davalı şirketin önceki yüklenicilerin satışlarından sorumlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca yapılan temlikte, taahhüt edilen inşaatın bitirilmesi için öngörülen iki yıllık sürenin başlangıç tarihi; valilik/kaymakamlık onayı (temlik tarihi) mı yoksa tapu tescil tarihi midir?
Gerekçe ve Sonuç: 2510 sayılı İskan Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca, dağıtım defter veya kararlarının vali/kaymakam tarafından onaylanmasının "temlik" olarak kabul edildiği ve taahhütnamenin de "temlikten itibaren" iki yıl içinde inşaatın bitirilmesini öngördüğü gözetilerek, temlik tarihinin valilik onay tarihi olduğu ve davanın bu tarihten itibaren iki yıllık süre dolduktan sonra açıldığı için süresinde olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün üçüncü kişiye temliki nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının tapu devrini talep edebilme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, yükleniciden temlik aldığı bağımsız bölümün, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciye isabet ettiğini ispatlayamaması ve davalı arsa sahibinin de sözleşmede taraf olmaması, ayrıca yargılama aşamasında yapılan protokollerin davanın açıldığı tarihteki durumu değiştirmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.