Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasarruf İlkesi”
- Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczane ile yapılan sözleşmenin, yönlendirme yapıldığı iddiasıyla feshedilmesi üzerine açılan fesih işleminin iptali davasında, reçete arkası imza eksikliği hususunun da incelenmesi gerektiğine dair bozma kararına karşı direnme kararının verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, yönlendirme iddiasıyla yapılan fesih işleminin iptaline ilişkin açıldığı, reçete arkası imza eksikliğine dayalı cezai şart ve uyarıya yönelik bir talep içermediği, Özel Daire'nin ilk bozma kararında bu hususu inceleme yükümlülüğü bulunmadığı, bu nedenle ilk bozma kararında reçete arkası imza eksikliğine dair araştırma yapılması gerektiği yönündeki kısmın maddi hataya dayandığı ve bu hatanın usulî müktesep hak doğurmayacağı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin hangi tarafça ve hangi tarihte feshedildiği ile buna bağlı olarak işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin direnme kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunda herhangi bir somut temyiz sebebi belirtmemesi ve kanun yoluna başvuru aşamasında tasarruf ilkesi gereği incelemenin yalnızca kanunun açık hükmüne ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ile sınırlı olması gerektiği, direnme kararında da bu yönde bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bono hamili aleyhine açılan menfi tespit davasında, bonoyu hamile ciro eden lehtarın hukuki durumunun da etkileneceği gerekçesiyle davacıya lehtar aleyhine dava açmak üzere süre verilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Medeni yargılama hukukunun temel ilkelerinden olan tasarruf ilkesi gereğince davacı, kendi lehine dava açmaya zorlanamayacağından ve davalının takip alacaklısı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak davalının esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracıya gönderilen ödeme emrine itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında, kiracı tarafından kira bedelinin ödendiği iddia edildiğinden, kiracının temerrüde düşüp düşmediği ve tahliye şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir somut temyiz sebebi belirtmemesi ve kanunun açık hükmüne aykırılık veya kamu düzenine aykırılık bulunmaması gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin davada, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği tarih olan 02.08.1976 yerine mahkemenin 02.07.1976 tarihini sigorta başlangıç tarihi olarak kabul etmesinin, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hukuk Genel Kurulu’nun usulüne ilişkin bozma kararından sonra tarafların Özel Daire bozma kararına uyulması yönündeki beyanları üzerine mahkemece direnme kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, bozma nedenleri kamu düzenine ilişkin değilse ve taraflar bozmaya uyulmasını istemişlerse önceki kararda direnme yetkisi bulunmadığı ve bu durumda bozma kararına uyulması gerektiği, ayrıca tasarruf ilkesi gereğince tarafların yargılamaya etki etme imkânı bulunduğu gözetilerek direnme kararının ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalı yüklenici şirketin icra dosyalarında gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine verdiği cevaplar da gözetildiğinde davaya konu asıl alacak miktarının likid nitelikte olup olmadığı ve icra inkâr tazminatı talebinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz incelemesinin, kanunun açık hükmüne ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususuyla sınırlı olarak yapılması gerektiği ve somut olayda kanunun açık hükmüne aykırılık ve kamu düzenini ilgilendiren bir husus bulunmadığı gibi, temyiz edenin icra inkâr tazminatına ilişkin somut ve gerekçeli herhangi bir temyiz sebebi ileri sürmemesi de gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birden fazla hissedar tarafından açılan ve sonradan birleştirilen davada, hissedarların tek bir hükümle zarara hükmedilmesi talebinin, HMK'nın 297. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hissedarların aynı zarara ilişkin talepte bulunmaları ve tek bir hüküm kurulmasını istemeleri, tasarruf ve taleple bağlılık ilkeleri gereğince davanın özünde tek dava niteliğinde olduğu gözetilerek, HMK'nın 297. maddesine aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmış ve dosya esasa ilişkin inceleme için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İpotek bedelinin uyarlanması davasında, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talebi olmamasına rağmen mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına karar vermesinin talep aşımı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve davacının talep etmediği bir konuda karar veremeyeceği gözetilerek, davada ipoteğin kaldırılması talebi olmamasına rağmen mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına karar vermesinin talep aşımı olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalının dava konusu taşınmazdaki payın bir kısmını üçüncü kişilere devretmesi üzerine mahkemenin davalıya miras yoluyla intikal eden payı da davanın kapsamına alıp hüküm kurmasının taleple bağlılık ilkesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dava dilekçesinde ve açıklamalarında sadece mirasbırakandan davalıya temlik edilen payın iptalini talep ettikleri, davalıya miras yoluyla intikal eden payın ise davanın konusu olmadığı, mahkemenin taleple bağlılık ilkesi gereği davacıların taleplerinin dışında hüküm kuramayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kira süresi biten taşınmazın davalı tarafından tahliye edilmemesi nedeniyle açtığı davanın, ecrimisil istemine mi yoksa kira alacağı istemine mi dayandığı ve buna göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa sulh hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde kira sözleşmesinin sona erdiğini ve davalının fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek ecrimisil talep etmesi, davanın mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkin olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine mi yoksa kira ilişkisinden kaynaklanan kira alacağı istemine mi ilişkin olduğu ve buna göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa sulh hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde davaya konu taşınmazların davalı tarafından haksız kullanımı nedeniyle ecrimisil talep ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince hâkimin bu talebin dışında kira ilişkisinin olup olmadığını değerlendiremeyeceği ve davacının açıkça ecrimisil talebinde bulunduğu gözetilerek asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.