Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasarruf Mal Sandığı”
- Uyuşmazlık: Köy tüzel kişiliğinin zeytinlik vasfındaki taşınmazı satma yetkisinin bulunup bulunmadığı, satışın usulüne uygun olup olmadığı ve mahkemenin araştırmasının yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: 442 sayılı Köy Kanunu'nun 44. maddesinin 3. bendinin, ihtiyar meclisine köy sınırları içindeki boz halden araziler ile tasarrufu mal sandığına ait taşınmazları, arazisi olmayan köylülere satma yetkisi verdiği, dava konusu zeytinliğin de tasarrufu mal sandığına ait bir taşınmaz olduğundan köyün satış yetkisinin bulunduğu ve mahkemenin işin esasına girip bedel tespiti ve ifraz olanağı gibi hususları araştırması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy tüzel kişiliğinin, ihtiyar heyeti kararıyla zeytinlik vasfındaki taşınmazı satmasının hukuki geçerliliği ve satışın tapu iptal ve tescil davasına konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 442 sayılı Köy Kanunu'nun 44. maddesinin 3. bendinin, köy tüzel kişiliğine ihtiyacı olan köylüye *boz halden* veya *tasarrufu mal sandığına ait* taşınmazları satma yetkisi verdiği, dava konusu zeytinliğin de tasarrufu mal sandığına ait bir taşınmaz olduğundan köyün satış yetkisinin bulunduğu, dolayısıyla mahkemenin işin esasını incelemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy tüzel kişiliğinin, zeytinlik vasfındaki köye ait taşınmazı satma yetkisinin bulunup bulunmadığı ve satış işleminin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 442 sayılı Köy Kanunu'nun 44. maddesinin 3. bendi uyarınca köy ihtiyar meclisinin, tasarrufu mal sandığına ait taşınmazları ihtiyacı olan köylülere satma yetkisi olduğu ve dava konusu taşınmazın da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasında Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kullanım hakkı köylere ait kamu malları olduğu, meraya tecavüz suçunda korunan hukuki yararın meraların mülkiyet ve ortak kullanım hakkı olduğu, suçtan zarar görenin ise meradan yararlanma hakkı olan herkes olduğu, meraların sahibi olup üzerinde tasarruf, denetleme ve koruma yetkisi bulunan Hazinenin de meraya tecavüz suçlarında doğrudan zarar gördüğü gözetilerek, Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etme hakkının bulunduğuna ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçunda Maliye Hazinesi'nin davaya katılan sıfatıyla hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyeti Hazine’ye ait olup, Devletin bu mallar üzerinde sınırlı da olsa tasarruf, denetleme ve koruma yetkisinin bulunduğu, bu nedenle köy merasına tecavüz suçunda Hazine'nin doğrudan zarar gördüğü ve davaya katılma hakkının yanı sıra hükmü temyiz etme hakkının da bulunduğu gözetilerek Özel Daire’nin ret ve düzeltilerek onama kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılıp katılamayacağı ve katılması halinde hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyetinin Hazine'de olması, meralar üzerinde sınırlı da olsa tasarruf, denetleme ve koruma yetkisinin bulunması, meraya tecavüz suçlarında Hazine'nin doğrudan zarar görmesi ve Anayasa'nın 45. maddesinde Devlete meraları koruma görevi verilmesi nedeniyle Maliye Hazinesi'nin köy merasına tecavüz suçundan açılan davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu gözetilerek Yargıtay 8. Ceza Dairesinin ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılıp hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyeti Hazine'ye, kullanım hakkı ise köylere ait olup, her iki tarafın da meraların korunması yönünde hukuki yarara sahip olduğu, dolayısıyla Hazine'nin meraya tecavüz suçunda doğrudan zarar gören olarak kabul edilmesi ve davaya katılıp hükmü temyiz etme hakkının bulunduğu gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden incelenmek üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maliye Hazinesinin köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davalarına katılma hakkının bulunup bulunmadığı, bu bağlamda Hazinenin sanık hakkında verilen beraat hükmünü temyiz etme yetkisinin olup olmadığı ve diğer sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükümleri yönünden Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyeti Devlette olup, meralar üzerinde tasarruf, denetleme ve koruma yetkisine sahip Hazine'nin köy merasına tecavüz suçu halinde doğrudan zarar gördüğü, bu nedenle davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş, Hazine vekilinin temyiz isteminin reddine ve bir sanık hakkındaki düzeltilerek onama kararına ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararları kaldırılmış, yerel mahkemenin bir sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmü onanmış, diğer sanık hakkındaki bozma kararından Hazinenin katılma hakkı ve vekalet ücretine ilişkin bozma nedeni çıkarılmış ve dosya temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçunda Maliye Hazinesinin davaya katılma ve hüküm temyiz etme hakkının olup olmadığı ve Hazinenin temyiz isteminin süresinde sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyeti Hazine’de olduğundan ve tecavüzden doğrudan zarar gördüğünden, Hazinenin davaya katılma ve temyiz hakkı olduğu, ayrıca Hazinenin davadan ve hükümden haberdar edilmemesi sebebiyle temyiz isteminin süresinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasında Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyeti devlette olup, Maliye Hazinesi'nin meralar üzerinde sınırlı da olsa tasarruf, denetleme ve koruma yetkisi bulunduğu ve bu nedenle köy merasına tecavüz suçlarında doğrudan zarar gördüğü gözetilerek, davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etme hakkının bulunduğuna karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.