Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebliğ Şekli”
- Uyuşmazlık: Ticaret sicilinde kayıtlı adresi gerçekte bulunmayan bir şirkete, tebligat kanununa uygun tebligat yapılmadan ihalenin feshi isteminin reddedilmesi üzerine yapılan yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçekte var olmayan ticaret sicilinde kayıtlı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı, ancak tüzel kişiler için adres araştırması yapılmasına gerek olmadan Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine göre ilanen tebliğ yapılabileceği ve bu durumda satış ilanının ilanen tebliğinin usulüne uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Direnme kararının tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve davalı vekilinin temyiz isteminin süresinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun şekli şartlara uygun tebliğ zorunluluğu ve tebligattaki imzanın sahteliği iddiasının araştırılması gerektiği, davalı vekilinin de direnme kararının kendisine tebliğ edilmediğini, tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü gözetilerek yerel mahkemenin ek kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerinin şekli nitelikte olup, tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmaması halinde Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine göre araştırma yapma ve bunu belgelendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında, yerel mahkemenin bozma kararına rağmen direnme kararı vermesi üzerine, usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinde öngörülen şekil şartlarına uygun tebligat yapılmadığı, özellikle adresteki binanın yıkık olması sebebiyle ihbarnamenin kapıya yapıştırılamadığı ve bu durumun tebliğ işleminin geçerliliğini ortadan kaldırdığı gözetilerek, dosyanın eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, ilk kararında bulunmayan yeni bir gerekçeye dayanarak hüküm kurması nedeniyle, gerçek bir direnme kararı niteliğinde olmadığı ve yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinin Hukuk Genel Kurulu'nun değil Özel Daire'nin görevi olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin adresinin davacıya verilen kesin süre içerisinde bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresinin fiilen bulunmadığı ve bu nedenle tebligatın yapılamamasının, HMK 119. maddeye göre davanın açılmamış sayılması sonucunu doğurmayacağı, davalı şirkete Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yazılı sözleşme bulunmayan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, iş bedelinin tespitinde bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda işin maliyetine ayrıca müteahhitlik karı ve KDV eklenerek hesaplama yapılması ve BK’nın 366. maddesi uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre iş bedelinin hesaplanmamış olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcısının, yürüttüğü soruşturmada kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçiren şüpheliler hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin verdiği kararın usulsüz olduğu ve bu eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık cumhuriyet savcısının verdiği erteleme kararının usulsüz olduğu ve mağdurlara tebliğ edilmediği ancak daha sonra bu kararın düzeltildiği, yargılamanın devam ettiği, dava zamanaşımının durduğu ve mağdurların hak kaybına uğramadığı gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun maddi unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğ şeklinin usule uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin temyiz başvurusunun reddine ilişkin kararın miktar yönünden temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekilinin UETS adresine tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu, ancak temyize konu edilen alacak miktarının kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, direnme kararının davalıya yapılan tebligatının usulüne uygun olup olmadığı ve davalının temyiz süresini geçirip geçirmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uyarınca, tebliğ memurunun davalının adreste bulunmama sebebini araştırdığı, komşusunun beyanını tutanağa geçirdiği ve imzadan çekinmesini de belirttiği, bu nedenle tebligatın usulüne uygun yapıldığı ve davalının temyiz süresini geçirdiği gözetilerek, temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.