Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebligatın İptali”
- Uyuşmazlık: Takip talebinde ve icra emrinde adı yer almayan bir belediyeye icra emri tebliğ edilmesi üzerine, belediyenin icra emri tebliğ işleminin iptalini isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ yapılan belediyenin, adı takip talebinde ve icra emrinde geçmemesine rağmen, icra emrinin tebliğ edilmesi nedeniyle hacze muhatap olma ihtimalinin doğduğu ve bu ihtimali bertaraf etmek için icra mahkemesine başvurma hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödeme emirlerinin iptali davasında, davacıya yapılan tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle davanın süresinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olan ödeme emirlerinin iptali davasında, tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na uygun yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, tebligatın geçersiz sayılması ve davanın süresinde açılmış kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin, ödeme emri tebligatının hile ile kendi adresinde yapıldığını ve bu adrese haciz konulduğunu ileri sürerek şikayette bulunma hakkı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında ilk kararındaki hüküm fıkrasına uygun hüküm kurmaması ve usulüne uygun direnme kararı oluşturmaması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye memurluğundan istifa etmiş bir kişinin, kendisine borçlu şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının iptalini isteyebilmesi için gerekli husumet ehliyetine sahip olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye memurluğundan istifa eden kişinin artık şirket yetkilisi olmadığı ve tebligatın muhatabının şirket olduğu, dolayısıyla tebligatın iptali talebinin şirketin yasal temsilcisi tarafından yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye memurluğundan istifa etmiş bir kişinin, kendisine borçlu şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının iptalini isteyip isteyemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligatın muhatabı olan tasfiye halindeki şirketin yasal temsilcisinin iptal talebinde bulunma hakkı bulunduğu, istifa etmiş tasfiye memurunun aktif husumet ehliyetinin olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye memurluğundan istifa etmiş eski tasfiye memurunun, kendisine borçlu şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının iptali için şikayette bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye halindeki şirkete ödeme emri tebligatının, istifa etmiş eski tasfiye memuruna değil şirkete yapılmış olması ve tebligatın iptali için başvuru hakkının muhatap olan şirkete ait olması gözetilerek, eski tasfiye memurunun husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin yönetim kurulu üyelerinin, şirket adına kendilerine yapılan ödeme emri tebligatının iptali için açtıkları şikayet davasında aktif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayete konu takipte borçlu şirketin yönetim kurulu üyelerinin, şirket adına yapılan tebligatın iptalini istemelerinde hukuki yararları bulunduğu ve ayrıca şirketin yasal temsilcilerinin yetkisiz kişilerce yapılan şikayet başvurusuna icazet verdikleri gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket adına düzenlenen ve davacıya tebliğ edilen ödeme emrine karşı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirketin müdürü ve hissedarı olması, ödeme emrinin davacı adresine gönderilmesi ve Kurum'un davacıdan alacak talep etmesi nedeniyle, davacının hukuki durumunun güncel ve ciddi bir tehlike altında olması ve hukuki durumunun tereddütlü olması gözetilerek, davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik dava açmasında hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.