Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebligat Geçersizliği”
- Uyuşmazlık: Takip talebinde ve icra emrinde adı yer almayan bir belediyeye icra emri tebliğ edilmesi üzerine, belediyenin icra emri tebliğ işleminin iptalini isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ yapılan belediyenin, adı takip talebinde ve icra emrinde geçmemesine rağmen, icra emrinin tebliğ edilmesi nedeniyle hacze muhatap olma ihtimalinin doğduğu ve bu ihtimali bertaraf etmek için icra mahkemesine başvurma hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkisiz kişiye yapılan tebligatın geçersizliği ve bu geçersizliğe itiraz edilmemesinin sonraki tebligatlarda aynı kişiyi yetkili kılmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'nde belirtilen hususların uyulması zorunlu şekil kuralları olduğu ve yetkisiz kişiye yapılan tebligata itiraz edilmemesinin, sonraki tebligatlarda bu kişiyi yetkili kişi konumuna getirmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasında, davalıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'na uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde belirtilen usule aykırı şekilde, tebliğ mazbatasında muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırıldığına dair bir bilgi bulunmaması ve tebliğ memurunun bu hususta şahitlerden veya yetkililerden yazılı bir beyanda bulunmaması nedeniyle tebligatın geçersiz sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekiline yapılan tebligatının usulsüz olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği'nde tebligat belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklinin ve yönteminin belirlenmemiş olması ve her türlü delille tebligatın geçersizliğinin ispatlanabileceği gözetilerek, tebligatın usulsüz olup olmadığının tespiti için Bölge Adliye Mahkemesi'ne geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, davalı şirketlerden birine yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve bu hususun davanın devamı açısından sonuç doğurup doğurmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine aykırı şekilde, şirket yetkilisine değil evrak memuruna yapıldığı, ticaret sicil kaydındaki adres belirlenmeden Tebligat Kanunu 35. maddesi kapsamında tebliğ yapılamayacağı ve bu nedenle tebligatın geçersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve sonucuna göre dosyanın yeniden değerlendirilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan tarım arazisi için belirlenen bedelin sulu tarım arazisi esasına göre hesaplanıp hesaplanamayacağı ve tebligatın geçerliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın baraj gölü kıyısında bulunması ve tanık beyanları ile sulu tarım yapılabileceğinin anlaşılması, tebligatın köy muhtarlığına yapıldığı ancak muhatabının belli olmaması sebebiyle tebligatın geçersizliği ve 2942 sayılı Kanun'un 30. maddesindeki usule uyulmaması nedeniyle kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile mümkün olmadığı taktirde mülkiyetin tespiti davasında, davacının ölümü nedeniyle vekalet ilişkisinin sona ermesi ve taşınmazın tapu kaydının oluşumuna esas hüküm dosyalarının tespitinin gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ölümüyle vekalet ilişkisinin sona ermesi nedeniyle yapılan tebligatın geçersizliği ve taşınmazın tapu kaydının oluşumuna esas teşkil eden hüküm dosyalarının incelenmesinin gerekliliği gözetilerek, eksikliklerin giderilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlanen tebligatın Tebligat Kanunu'na uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların adreslerinin Tebligat Kanunu'nun 28. maddesinde öngörülen şekilde araştırılmadan ve ilanın bir örneğinin 29. maddede öngörülen şekilde mahkeme divanhanesinde askıya çıkarılmadan yapılan ilanen tebligatın geçersiz olması gözetilerek, dosyanın davalılara Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebligat yapılması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin artırılması davasında, kamulaştırma kararının akıl hastası olan davalı murisinin oğluna tebliğ edilmesi nedeniyle hak düşürücü sürenin başlayıp başlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 22. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 32. maddesi uyarınca, akıl hastası ve cezai ehliyeti bulunmayan kişiye yapılan tebliğin geçersiz olduğu, dolayısıyla davacıların kamulaştırma işlemini dava tarihinde öğrendikleri ve davanın süresinde açıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazına yönelik kamulaştırma işleminde yapılan tebligatın geçersiz olması ve taşınmaza el atıldığı anlaşıldığından, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesinde ve alınan rapora göre tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Faks yoluyla yapılan haciz ihbarnamesi tebligatının geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nda faksla tebligat öngörülmediği ve yasal tebligat usullerine uyulmadığı gözetilerek mahkemenin faksla yapılan tebligatı geçerli sayan direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.