Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebligat Kanunu Madde 32”
- Uyuşmazlık: Ödeme emri ve kıymet takdir raporu tebligatlarının usulsüz olduğu iddiasına dayalı şikayetin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatlarda, muhatabın adreste bulunmadığı durumlarda tebligat memurunun gerekli tahkikatı yapıp bunu tebliğ evrakına geçirmesinin ve Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca tebliğ memurunun ad ve soyadının tebliğ evrakında bulunmasının zorunlu olduğu, bu şartların yerine getirilmediği durumlarda tebligatın usulsüz sayılacağı ve somut olayda da bu şartların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulüne uygun olup olmadığı ve ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirketin ticaret sicil kaydındaki adresi ile tebligat yapılan adres arasında uyuşmazlık bulunması ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin doğru uygulanmaması nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu, borçlunun ihaleden önceden haberdar olduğuna dair bir bilgi de bulunmadığından şikayetin süresinde olduğu ve ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline itiraz eden alacaklının, cetvelde kendisinden önce gelen diğer alacaklının icra dosyasındaki ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayette bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı olan alacaklının, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerinin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek şikayette bulunabileceği, bu kapsamda borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün şikayet konusu yapılabileceği ve somut olayda tebligatın 7201 sayılı Kanun'un 21/2 ve 23/8. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine aykırı şekilde yapıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrası ve 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, öncelikle borçlunun bilinen son adreslerine tebligat çıkarılması, bu tebligatların yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılabileceği, somut olayda ise MERNİS adresine tebligat çıkarılmadan önce bilinen diğer adreslere tebligat çıkarılıp iade edildiği ve MERNİS adresine yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirkete yapılan ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığında, tebliğ memurunun komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği, somut olayda ise haber verilen komşunun isminin tebligat evrakına yazılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, davacıya yapılan duruşma tebligatının usulüne uygun olup olmadığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/2 ve 23/8. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine uygun olarak usulüne uygun ve geçerli olduğu, davacının bu tebligata rağmen duruşmaya katılmaması ve davalı vekilinin de davayı takip etmek istememesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasının ve akabinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz açık artırma ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İhale alıcısına, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı ve borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin, Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bilinen en son adresine normal yolla tebliğ edilmesi gerekirken, usulsüz bir şekilde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun tebligat yapılması için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak sanık müdafisinin temyiz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligata konu adrese daha önce usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı, bu nedenle anılan kanun maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı ve sanığın gerçek kişi olması nedeniyle resmi makamlara bildirdiği adrese aynı madde uyarınca tebligat yapılamayacağı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne, 15. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın esasının incelenmesi için Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uzlaştırma teklifinin şikayetçiye usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK 253/4 ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 29/3. maddesinde uzlaştırma teklifinin Tebligat Kanunu'na göre yapılacağına dair bir düzenleme bulunmaması, ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanunu m.32'nin ancak Tebligat Kanunu'na göre yapılan tebligatlar için geçerli olması gözetilerek, şikayetçiye iadeli taahhütlü mektupla yapılan uzlaştırma teklifinin geçersiz olduğu ve yerel mahkemenin uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle verdiği mahkumiyet hükmünün isabetsiz olduğu kabul edilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye başkanlığına yapılan icra takibinde, ödeme emrinin belediye başkanına veya yetkili kişilere tebliğ edilmeden doğrudan evrak memuruna tebliğ edilmesinin usulsüz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca belediye başkanlığının tüzel kişiliğini belediye başkanının temsil etmesi, tebligatın öncelikle başkana, olmadığı takdirde yetkili kişilere, onların da bulunmaması halinde tebliğ mazbatasına gerekçesi yazılmak suretiyle diğer memurlara yapılması gerektiği, bu usule uyulmadan yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış ilanının borçluya mı yoksa kıymet takdiri aşamasında borçluyu temsil eden avukata mı tebliğ edilmesi gerektiği ve buna bağlı olarak ihalenin feshinin talep edilip edilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kıymet takdiri aşamasında avukat ile temsil edildiğinin ve bu aşamaya ait kararın icra dosyasında bulunduğunun tespit edilmesi ve Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunluluğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.