Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebligat Kanunu m.21”
- Uyuşmazlık: Ödeme emri ve kıymet takdir raporu tebligatlarının usulsüz olduğu iddiasına dayalı şikayetin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatlarda, muhatabın adreste bulunmadığı durumlarda tebligat memurunun gerekli tahkikatı yapıp bunu tebliğ evrakına geçirmesinin ve Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca tebliğ memurunun ad ve soyadının tebliğ evrakında bulunmasının zorunlu olduğu, bu şartların yerine getirilmediği durumlarda tebligatın usulsüz sayılacağı ve somut olayda da bu şartların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde taşınmaz satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve ihalenin feshi şikayetinin süresinde olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri ile İcra ve İflas Kanunu'nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satış ilanının borçlunun bilinen son adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun tebligat çıkarılmadan MERNİS adresine tebligat yapılamayacağı, somut olayda borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle ihalenin feshi şikayetinin süresinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasında, davalıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'na uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde belirtilen usule aykırı şekilde, tebliğ mazbatasında muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırıldığına dair bir bilgi bulunmaması ve tebliğ memurunun bu hususta şahitlerden veya yetkililerden yazılı bir beyanda bulunmaması nedeniyle tebligatın geçersiz sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gerekçeli kararın davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve temyiz dilekçesinin davalıya Tebligat Kanunu'na uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararın davalıya bilinen en son adresine tebligat çıkarılmadan doğrudan Tebligat Kanunu m.21/2'ye göre tebliğ edilmesinin ve temyiz dilekçesinin de Tebligat Kanunu m.21/1 ve Tebligat Yönetmeliği m.30'da belirtilen usule uygun tebliğ edilmemesinin hukuka aykırı olması gözetilerek dosyanın, eksik işlemlerin tamamlanması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmaması halinde Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uyarınca adreste bulunmama sebebini araştırması ve bunu tebliğ evrakına geçirmesi gerektiği, bu araştırmanın yapılmadığı ve tebliğ evrakında bulunmama sebebine dair bir kaydın olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmi şahıs şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının, şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinde bulunmaması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılıp usulsüz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmi şahıslar için Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, tebliğ memurunun Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesindeki koşulları araştırma yükümlülüğü bulunmadığı ve muhatabın adreste bulunmaması halinde tebligatın usulsüz sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmi şahıs hakkında yapılan icra takibinde, ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatının usulüne uygun olup olmadığına ilişkin şikayetin kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmi şahıslar için Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesindeki koşulların aranmasının gerekli olmadığı ve bu nedenle tebligatın usulüne uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın, tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunmaması üzerine Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre köy azasına yapıldığı iddia edilmiş ise de, yapılan araştırmada tebliği teslim alan kişinin köy azası olmadığı tespit edilerek ödeme emrine ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, muhatabın adreste bulunmaması halinde yapılan işlemlerin usulüne uygun olup olmadığı ve tebliğin geçerli sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat memurunun, muhatabın adreste bulunmama sebebini komşusundan sorarak tebliğ belgesine yazması, komşunun imzadan imtina etmesini de şerh ve imzasıyla tasdik etmesi ve akabinde ödeme emrini muhtara tebliğ edip ihbarnameyi kapıya yapıştırması, Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine uygun olduğu ve bu nedenle tebliğin geçerli sayıldığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan temyiz başvurusunda, gerekçeli kararın tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatta, muhatabın adreste bulunmama sebebinin, haber verilen kişinin sıfatının ve tebliğ memurunun el yazısıyla yazdığı bilgilerin belirtilmemesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, gerekçeli kararın davacıya usulüne uygun tebliği için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.