Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebligat Tüzüğü”
- Uyuşmazlık: Ödeme emrinin iptali davasında, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine ve Tebligat Tüzüğü'nün 22. maddesine aykırı şekilde, davacı ile aynı konutta oturup oturmadığı belirtilmeden babasına yapıldığı ve davacının bilinen adresi tespit edilemediği gözetilerek, tebligatın usulsüz olduğuna ve davanın da hak düşürücü süre içinde açıldığına karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmaması halinde Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uyarınca adreste bulunmama sebebini araştırması ve bunu tebliğ evrakına geçirmesi gerektiği, bu araştırmanın yapılmadığı ve tebliğ evrakında bulunmama sebebine dair bir kaydın olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirkete yapılan kamulaştırma işleminin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümleri uyarınca hükmi şahıslara yapılacak tebligatın usulüne uygun olarak yetkili temsilciye yapılması gerektiği, somut olayda ise davacı şirkete yapılan tebligatın hiçbir gerekçe gösterilmeden ve yetkili kişilerin tespiti yapılmadan doğrudan şirketin daimi işçisine yapıldığı, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu ve davanın süresinde açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kira tespiti davasında davalıya yapılan duruşma günü tebliğinin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline yapılan tebligatta, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde öngörülen usule aykırı olarak tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel kişilerin imzasının tebliğ mazbatasında yer almaması ve bu hususların tebliğ evrakında onaylanmamış olması, tebligatın usulsüzlüğüne sebep teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtibari hizmet süresinin tespiti davasında davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve şirketin savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete dava dilekçesi, duruşma günü ve kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine aykırı olarak şirket yetkilisine tebligat yapılmadığı ve tebligatın sekretere yapılması nedeniyle şirketin savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlu şirkete yapılan tebligatın usulsüz olup olmadığına ilişkin şikayet davası.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerinin şekli nitelikte olup, tebligatın geçerli olabilmesi için bu hükümlere eksiksiz uyulması gerektiği ve özel hukuk tüzel kişilerine yapılan tebligatta yetkili temsilciye tebliğ edilmemesi halinde tebliğin usulsüz sayılacağı gözetilerek, tebligatın usulsüz olduğuna dair şikayetin reddi yönündeki yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 5/2. maddesinde düzenlenen itibari hizmet süresinden yararlanmaya hak kazandıran basım işyeri sayılıp sayılmayacağı ve davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine aykırı şekilde tebligat yapıldığı, şirketin savunma hakkının kısıtlandığı ve usulüne uygun taraf teşkili sağlanamadan hüküm verildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 5/2. maddesinde düzenlenen itibari hizmet süresinden yararlanmaya hak kazandıran basım işyeri sayılıp sayılmayacağı ve davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete dava dilekçesi, duruşma günü ve gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun yapılmadığı, şirketin savunma hakkının kısıtlandığı ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğü hükümlerine aykırı olarak tebligat yapıldığı gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde satışı yapılan taşınmazın satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine uygun yapılmadığı, bu nedenle satış ilanının da Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre aynı adrese yapılamayacağı, ayrıca tebligat parçasında tebligatın usulü ve tebliğ memuru hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 35. ve mülga Tebligat Tüzüğü'nün 55. maddesine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddelerine göre tebligat yapılması gereken kişilerin adreste bulunmama halinde tebligat memurunun komşu, kapıcı, muhtar gibi kişilerden soruşturma yapıp, beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması gerekirken, bu hususun yerine getirilmemesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.