Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebligat.”
- Uyuşmazlık: Borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrası ve 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, öncelikle borçlunun bilinen son adreslerine tebligat çıkarılması, bu tebligatların yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılabileceği, somut olayda ise MERNİS adresine tebligat çıkarılmadan önce bilinen diğer adreslere tebligat çıkarılıp iade edildiği ve MERNİS adresine yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avukata, gerekçeli kararın tebliği tarihinde elektronik tebligat adresi bulunmaması nedeniyle posta yoluyla yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı ve istinaf başvuru süresinin bu tebliğ tarihi esas alınarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 16. maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresinin bulunmaması halinde tebligatın klasik usullerle yapılabileceği, bu nedenle avukata posta yoluyla yapılan tebligatın geçerli olduğu ve istinaf başvuru süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başladığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ödeme emri ve kıymet takdir raporu tebligatlarının usulsüz olduğu iddiasına dayalı şikayetin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatlarda, muhatabın adreste bulunmadığı durumlarda tebligat memurunun gerekli tahkikatı yapıp bunu tebliğ evrakına geçirmesinin ve Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca tebliğ memurunun ad ve soyadının tebliğ evrakında bulunmasının zorunlu olduğu, bu şartların yerine getirilmediği durumlarda tebligatın usulsüz sayılacağı ve somut olayda da bu şartların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında, davalıların adreslerinin meçhul olması sebebiyle yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılabilmesi için tebligat muhatabının kimliğinin bilinmesi, adresinin meçhul olması ve tebligatı çıkaran merci tarafından resmi ve özel kuruluşlardan adres araştırması yapılması gerektiği, somut olayda ise davalıların adreslerinin kanunda öngörülen şekilde araştırılmadan ilanen tebligat yapıldığı ve ilan örneğinin mahkeme divanhanesinde askıya çıkarılmadığı gözetilerek, tebligatın usulüne uygun olmadığı kabul edilmiş ve dosyanın, davalılara Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebligat yapılması için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı tüzel kişi vekiline elektronik yolla yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca, tüzel kişi vekillerine elektronik tebligatın, vekilin bağlı bulunduğu birimin kayıtlı elektronik tebligat adresine yapılması gerektiği gözetilerek, tebligatın usulüne uygunluğu araştırılması ve gerekiyorsa yeniden tebligat yapılması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idareye yapılan tebligatın vekile yapılmaması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. ve 9. maddeleri uyarınca, kamu idarelerine elektronik tebligatın, vekilin ayrı bir elektronik tebligat adresi olsa dahi, idarenin elektronik tebligat adresine yapılması gerektiği gözetilerek, davalı idareye yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapıldığı, ancak bu maddenin uygulanabilmesi için davalının adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması ve önceki bir tebligatın aynı adrese usulüne uygun olarak yapılmış olması şartının gerçekleşmediği gözetilerek, tebligatın usulsüz olduğuna ve davalıya tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yeniden yapılmasına karar verilerek dosya geri çevrilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu şirkete yapılan tebligatın usulsüz olup olmadığına ilişkin şikayet davası.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerinin şekli nitelikte olması ve Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde özel hukuk tüzel kişilerine yapılacak tebligatın usulünün açıkça belirlenmiş olması, tebligatın bu hükümlere uygun yapılmamasının tebligatı geçersiz kılacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay karar düzeltme başvurusunda bulunulan davada, davalılara yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'na uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılara yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılabilmesi için gerekli şartların oluşmadığı, davalıların adres kayıt sisteminde adreslerinin bulunduğu ve bu adreslere 21/2. maddeye göre tebligat yapılması gerektiği gözetilerek, tebligatın usulsüzlüğüne dayanılarak dosyanın, tebligat işlemlerinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tekrar yapılması ve karar düzeltme incelemesinin akabinde yapılması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği uyarınca, kamu kurumlarına tebligatın elektronik yolla ve kurumu temsil yetkisine sahip kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılması gerektiği, somut olayda ise tebligatın davalı kurumun kayıtlı elektronik tebligat adresine değil, vekilinin adresine yapıldığı, bu hususun tebligatın usulsüzlüğüne sebebiyet verip vermediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı tüzel kişi vekiline elektronik yolla yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca, tüzel kişi vekillerine elektronik tebligatın, vekilin bağlı bulunduğu birimin kayıtlı elektronik tebligat adresine yapılması gerektiği gözetilerek, tebligatın usulüne uygunluğunun araştırılması ve gerekiyorsa yeniden tebligat yapılması için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı limited şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki itirazlarının incelenmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı limited şirketin elektronik tebligat adresinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken, doğrudan ticaret sicilinden bildirilen adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması ve şirketin bilinen son adresine klasik usulde tebligat yapılmadan önce, ticaret sicilinden bildirilen adrese tebligat çıkarılması usule aykırı olduğundan, davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki itirazlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.