Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tedbir Kararının Uygulanması”
- Uyuşmazlık: Menfi tespit davasının reddine ilişkin karar verildikten sonra, takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkıp kalkmadığı ve icra takibinin devam edip edemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 72/4. maddesinin HMK'nın 397/2. maddesine göre özel hüküm olması ve menfi tespit davasının reddine dair karar verilmesi ile takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkması sebebiyle, icra müdürlüğünün alacaklının talebi üzerine haciz işlemlerini yapmasında hukuka aykırılık olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra memurunun iflas erteleme davası kapsamında verilen tedbir kararları doğrultusunda kaldırdığı ihtiyatî hacizleri, alacaklının talebi üzerine tekrar tesis etmesinin yeni bir haciz işlemi olup olmadığı ve bu işlemin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tedbir kararına rağmen tesis ettiği ihtiyatî haczin kaldırılması talebini önce kabul edip daha sonra alacaklının talebiyle bu kararından dönerek hacze devam etmesinin yeni bir haciz işlemi olarak nitelendirildiği, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararlarının bu yeni haciz işlemi için de geçerli olduğu ve bu nedenle haczin kaldırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra memurunun, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararları nedeniyle kaldırdığı ihtiyati haczin, alacaklının talebi üzerine tekrar tesis etmesinin yeni bir haciz işlemi olup olmadığı ve bu işlemin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun kendiliğinden kararından dönemeyeceği, 24.07.2014 ve 25.07.2014 tarihli tedbir kararlarının yeni tedbir kararı niteliğinde olup 24.07.2014 tarihinden sonraki işlemlerde uygulanacağı ve bu durumda 07.08.2014 tarihli haczin yeni bir haciz işlemi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu haciz işleminin de tedbir kararlarına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının, ihtiyati haciz kararlarının tatbikini kapsayıp kapsamadığı ve daha önce uygulanmış ihtiyati haczin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haczin, icra takibine yardımcı bir tedbir işlemi olup, bizzat icra takibi niteliğinde olmadığı ve mahkemenin iflasın ertelenmesi kararında her türlü takibin durdurulmasına karar vermesinin, ihtiyati haciz kararının verilmesini ve uygulanmasını engellemediği gözetilerek, 25.07.2014 tarihli ara karar ile ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen hükümde, sanığın kazanılmış hakkının kapsamı ve sonrasında uyuşturucu ticareti suçundan verilen hükümde erteleme uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozma kararı üzerine uyuşturucu ticareti suçundan mahkumiyetine karar verilen sanığın, kazanılmış hakkının yalnızca hapis cezası ile sınırlı olup tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini kapsamadığı, ayrıca suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle kısa süreli hapis cezası hükmünün TCK 50/3 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak erteleme hususunda karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasına karşın, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 6. fıkrasındaki “bu suç” ibaresinin yargılama konusu suçu ifade ettiği, sanık hakkında daha önce aynı suçtan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine karar verilmiş ve sanığın bu tedbirlere uymadığı tespit edildiğinden, yerel mahkemenin sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yer olmadığına dair kararının gerekçesinin kanuni ve yeterli olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasının yanı sıra tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilmesinin zorunlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 5560 sayılı Kanun ile değişikliğe uğraması sonucu, hakimin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulunduran ve kullanan kişi hakkında hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasının zorunlu olmadığı, bu hususta takdir yetkisinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığa sadece hapis cezası vermesine ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yeri Türkiye olmayan bir uyuşmazlıkta, Türk mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın, tahkim yargılaması başladıktan sonra, Türk mahkemesi tarafından mı yoksa yabancı tahkim heyeti tarafından mı değerlendirileceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, yabancılık unsuru içeren ve tahkim yeri Türkiye olmayan uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir kararlarına ilişkin itirazın, tahkim yargılaması başlamış olsa dahi, Türk mahkemelerince değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın yabancı tahkim heyeti tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönündeki kararlar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıkların hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmeksizin verilip verilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 5560 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramasından sonra, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulunduran ve kullanan kişi hakkında hapis cezası, tedavi ve denetimli serbestlik veya her ikisinin birlikte uygulanması hususunda hakimin takdir yetkisine sahip olduğu gözetilerek, mahkemenin sanıkların daha önce aynı suçtan mahkum olup tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymadıkları gerekçesiyle hapis cezasına hükmetmesinin yerinde olduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.