Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tek Fiil ile Birden Fazla Suç İşleme”
- Uyuşmazlık: Nitelikli kasten öldürme suçundan sanıkların cezalandırılmasına dair verilen hükme karşı yapılan temyiz başvurularının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eyleminin nitelikli kasten öldürme suçunu oluşturduğu, ancak sanıklardan ikisinin eyleminin suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırma ve manevi yardım olarak suç işleme kararını kuvvetlendirme niteliğinde olduğu gözetilerek, bir kısım sanıklar hakkında verilen hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında mağdur ...'e yönelik nitelikli yağma ve mağdur ...'a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyizde, TCK'nın 110. ve 150/2. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, sanıkların mağduru soruşturma başlamadan önce kendiliğinden ve şahsına zarar vermeden serbest bırakmış olmaları nedeniyle TCK'nın 110. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği, nitelikli yağma suçunda ise sanıkların kasadaki tüm parayı değil sadece 10 TL ve bunun karşılığında alınan sigarayı gasbetmeleri, ayrıca mağdur üzerindeki etkisi ve fiilin ağırlığı değerlendirildiğinde suç konusu malın değerinin azlığının kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı iki kez mahkûmiyetine karar verilmesine karşın, eylemlerinin zincirleme suç hükümlerine uyup uymadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, sanığın aynı suç işleme kararıyla hareket ederek sahte vekaletnameleri farklı zamanlarda düzenleyip kullanmak suretiyle tek bir amaca ulaşmayı hedeflediği gözetilerek, eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik farklı zamanlarda birden fazla kez fuhuş yaptırması eyleminin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, yapısında teselsülü barındırmayan ve tek bir eylemle işlenebilen bir suç olması, sanığın aynı suç işleme kararını icrası kapsamında aynı mağdura karşı değişik zamanlarda birden fazla kez fuhuş suçunu işlemiş olması ve TCK 227. maddesinde eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında zincirleme suç hükümlerini uygulamayan direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı binada oturan farklı kişilere ait su sayaçlarını çalması eyleminin birden fazla hırsızlık suçu mu yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerine tabi tek bir hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait su sayaçlarını ayrı ayrı çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla her bir mağdur için ayrı bir hırsızlık suçu oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığı on ayrı hırsızlık suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurların konutunda gerçekleştirdiği yağma eyleminin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların evine girerek birini tehdit edip yaraladıktan sonra diğerinin kolyesini ve ardından aynı evde bulunan diğer mağdura ait cep telefonunu alması eylemlerinin, yağma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasını gerektiren TCK 43/3 hükmü ve "kaç fiil varsa o kadar suç" ilkesi gözetilerek birden fazla suç olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan açılan kamu davalarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, ikinci iddianamenin mükerrer olup olmadığı ve kesinleşen mahkumiyet hükmündeki cezanın mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay 7. Ceza Dairesi arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı işyerinde farklı tarihlerde bandrolsüz CD/DVD satışı yapması eylemlerinin, hukuki kesinti oluşmadan önce aynı mağdura karşı bir suç işleme kararıyla işlendiğinin ve bu nedenle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca ikinci iddianamenin mükerrer dava olarak reddedilmesi ve kesinleşen hükümdeki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait kredi kartını kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kredi kartını çalarak haksız bir şekilde ele geçirmesi ve kısa aralıklarla iki farklı marketten alışveriş yapmasının zincirleme suçu oluşturacağı, ayrıca temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılması için yeterli ve kanuni gerekçe gösterilmemesi, ancak sanığın son oturumda mağdurun zararını gidereceğini beyan etmesinin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için süre verilmesini gerektirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında düzenlediği sahte resmi belgeler nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenlediği sahte HTS raporu talep yazılarından dördünün aynı suç işleme kararı kapsamında farklı kişilere ilişkin olarak düzenlenmiş olsa da mağdurun kamu olması ve suçların aynı amaç doğrultusunda işlenmesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ancak beşinci sahte belgenin ise farklı bir amaçla düzenlendiğinin anlaşıldığından bu belge yönünden ayrı suç oluşturacağı gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek oluşturulmasını sağladığı sahte kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine çıkar sağlamasının, TCK’nun 245. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen suçları mı yoksa bir bütün halinde aynı maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen suçu mu oluşturacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte kredi kartını, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kez kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlamasının, bir bütün halinde zincirleme şekilde TCK'nun 245/3. maddesindeki suçu oluşturduğu, ayrıca geçit suçu niteliğindeki TCK'nun 245/2. maddesindeki suçtan ayrıca cezalandırılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde gerçekleştirdiği uyuşturucu madde verme ve satma eylemlerinin zincirleme suç teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alıcı konumundaki görevlilere uyuşturucu madde verme eylemleri ile 27.05.2014 tarihli uyuşturucu madde satma eylemi arasında 5 ay 22 günlük uzun bir süre bulunması, eylemlerin farklı yerlerde ve farklı nitelikte uyuşturucu maddelerle gerçekleştirilmesi, sanığın eylem tarzını değiştirmesi ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde suç işleme kararının yenilendiğinin anlaşılması gözetilerek, eylemlerin zincirleme suç oluşturmadığı ve sanığın ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 20. Ceza Dairesinin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Bandrolsüz ve izinsiz çoğaltılmış eserlerin satışı suçunda, birden fazla eserin olması halinde TCK'nın 43/2. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5846 sayılı FSEK'in 81/13. maddesindeki özel içtima hükmünün, suçun vasfını ve re'sen kovuşturmaya tabi olma niteliğini değiştirmediği, mağdurun toplum olduğu ve birden fazla eser olması halinde de mağdurun değişmeyeceği, TCK'nın 43/2. maddesinin mağduru toplum olan suçlarda uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerini uygulayan direnme kararının bozulmasına, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun CMK m.322 uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.