Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Televizyon Yayın Hakları”
- Uyuşmazlık: Sanığın, müdürlüğünü yaptığı otelin lobisinde ve odalarında müzik yayını yapması eyleminin, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Televizyon kuruluşlarınca yapılan yayın içeriğine müdahale yetkisi ve imkânı bulunmayan sanığın, yayın akışında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından korunan eserlerin kullanılacağını bilmeyerek televizyon yayınını müşterilere sunması nedeniyle, suça konu musiki eserlerinin umumi mahalde son tüketiciye kasten temsil ve iletimi sağlanmadığından, suçun manevi unsuru oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefet suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, radyo yayını içeriğine müdahale imkânı bulunmadığından yayın akışında telif hakkıyla korunan eserlerin kullanılacağını bilmeden radyo yayınını umuma açık mahalde müşterilere sunması nedeniyle kast unsurunun oluşmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki oyuncu sözleşmesinden kaynaklanan, filmin televizyon yayınlarından ve diğer satışlarından elde edilen gelirlerden doğan hak edişlerinin ödenip ödenmediği ve zaman aşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ödeme yapıldığına dair delil sunulmaması, filmin yayın tarihlerinin dava tarihinden önceki 10 yıl içerisinde olması ve sözleşme gereği davacının hak edişlerinin devam etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği kısmi kabul kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davasında zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiillerin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde, ceza zamanaşımı süresinin tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davalarında da uygulanması gerektiği ve somut olayda yayın tarihinin Özel Daire bozma kararında belirtilenden farklı olup ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının televizyon programında sarf ettiği sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının televizyon programındaki sözlerinin siyasi eleştiri sınırlarını aşarak davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, ifade tarzının üslup eleştirisi olarak kabul edilemeyeceği, kullanılan ifadelerin Başbakan olan davacıya güven zedeleyici ve kamuoyunda husumet yaratıcı nitelikte olması ve bu durumun davacının sosyal kişilik değerlerine zarar vermesi gözetilerek yerel mahkemenin manevi tazminata hükmeden direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Televizyon programında gizli kamera ile çekim yapılarak yapılan yayının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yayının, kamuyu ilgilendiren ve güncel bir konuyu içermesi, kamu yararı taşıması, özel hayatın gizliliğine müdahale niteliğinde olmaması ve haber verme amacı gözetilerek özle biçim arasındaki dengenin korunmuş olması nedeniyle kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Televizyon kanalında yayınlanan bir haberin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve davalıların manevi tazminatla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basının, yayının yapıldığı andaki görünür gerçekliğe göre haber yapmasının yeterli olduğu, somut olayda da görünür gerçeğe uygun haber yapıldığının kabulü gerektiği, bu durumda yayının hukuka aykırı olmadığı ve davacının kişilik haklarını zedelemediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Televizyon programında yayınlanan mektuplar ve beyanlar nedeniyle kişilik haklarına saldırı iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin ret kararına karşı direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mektupların davacılara ait olmadığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne teslim edilmiş ve ceza davalarında delil olarak kullanılmış olması, ayrıca davacılar yönünden daha önce açılan davalardaki kararların bağlayıcı olmadığı ve yayın içeriğinin kişilik haklarına saldırı veya özel hayatın gizliliğini ihlal teşkil etmediği değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından bir televizyon programında sarf edilen sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının televizyon programındaki konuşmasında davacının isminin geçmemesi ve normal bir kişinin konuşmayı dinlediğinde davalının davacıyı hedef aldığı sonucuna varamayacağından, matufiyet unsurunun gerçekleşmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalılar tarafından yapılan televizyon yayınında gizli kamera ile çekilen görüntülerin yayınlanması suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla açtığı manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin direnme kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının doktor-hasta ilişkisinin gerektirdiği özen yükümlülüğüne aykırı davranarak hastasını taciz etmiş olmasına rağmen, davalılar tarafından gizli kamera ile elde edilen görüntülerin televizyonda yayınlanmasının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu ve bu eylemin kamu yararı kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.