Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Teminat Sendi”
- Uyuşmazlık: Davacının, dava dışı şirketin kredi borcundan dolayı kendisinin sorumlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve kötü niyet tazminatı istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, bono üzerindeki imzayı inkar etmemesi ve bononun genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ve gerçeğe aykırı doldurulduğunu yazılı delille ispatlayamaması, avalistin taahhüdünün geçerli olması gözetilerek ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı aleyhine başlatılan icra takibinin iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle açılan davada, davalı yönünden davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın usulden reddine karar verilmiş olsa dahi, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, bu hususta karar düzeltilerek onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 279. maddesinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında, geriye doğru bir yıllık sürenin hesabında hangi haciz işleminin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 279’da geçen "haciz" ibaresinin borçlunun adresinde yapılan hacizle sınırlı olmadığı, borçluya ait herhangi bir malın haczini de kapsadığı ve mahkemenin geriye doğru bir yıllık sürenin başlangıcı olarak taşınmaz üzerine konulan haciz tarihini esas almasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK’nın 279. maddesindeki “haciz” ibaresinin her türlü haczi mi, yoksa borçlunun adresinde yapılan haczi mi ifade ettiği ve buna göre 27.05.2008 tarihinde yapılan tasarrufun geriye doğru bir yıllık süre içinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 279. maddesindeki haczin, borçlunun adresinde yapılan hacizle sınırlı olmadığı, borçluya ait herhangi bir malın haczi olduğu ve mahkemenin geriye doğru bir yıllık sürenin başlangıcı olarak taşınmaz üzerine konulan haciz tarihini esas almasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vadesi boş bırakılan bir bononun sonradan doldurulmasıyla tahrif edildiği ve bedelsiz kaldığı iddialarının, bonoyu devralan yetkili hamile karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, bu iddialara göre menfi tespit isteminin kabulünün yerinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bononun bedelsiz kaldığı ve yetkili hamil tarafından bilindiği iddiasının şahsi defi niteliğinde olması ve davacıların hamil olan davalının bilerek kendi zararlarına hareket ettiğini ispatlayamamaları gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu mirasçının, miras payı olan taşınmaz üzerindeki paydaşlığın giderilmesi yerine diğer mirasçılarla yaptığı taksim sözleşmesinin, alacaklısına zarar vermek amacıyla ve muvazaalı olarak yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesinde TMK 676/son maddesi uyarınca mutlak eşitlik şartı aranmadığı, somut olayda yapılan paylaşımda hisselerin parasal değerine göre açık bir bedel farkı bulunmadığı ve davalı borçlunun mal kaçırma kastıyla hareket ettiğine dair somut delillerin sunulamadığı, aksine borçlu davalının borcunu ödemek amacıyla hareket ettiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, senetlerin teminat senedi olduğu iddiası karşısında ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senetlerindeki edinim sebebini tadil edenin keşideci olması ve senetlerin teminat amaçlı düzenlendiğini iddia edenin davacı olması sebebiyle ispat yükünün davalıda olduğu, bu nedenle mahkemece davalıya delillerini sunması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacıdan yazılı delil istenerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde yer alan cezai şart hükmünün uygulanması için, davacının her yıl ürün tesliminde ihtirazi kayıt koymasının gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme ve protokolde, davacı lehine doğacak hakların kullanılmamasının feragat sayılmayacağına dair hüküm bulunduğu ve cezai şartın ilk yazılı talepte ödeneceğinin kararlaştırıldığı gözetilerek, davacının her yıl ürün tesliminde ihtirazi kayıt koymasının gerekmediğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan ve tahkim şartı içeren sözleşmeye dayalı olarak, davacıların doğrudan genel iflas yoluyla icra takibine geçmesi üzerine, davalının tahkim şartını ileri sürerek itirazın kaldırılması ve iflas davasının usulden reddinin talep edilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İflas davalarının kamu düzenine ilişkin sonuçları olsa da, yargılamanın en kısa sürede ve usul ekonomisi gözetilerek sonuçlandırılması ilkesi ve iflas davalarının basit usule tabi olması, davacıların hak arama özgürlüğü ile birlikte değerlendirildiğinde, tahkim şartı bulunsa dahi doğrudan iflas yoluna başvurulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla başlatılan takipte, borçlunun itiraz etmesi üzerine açılan davada, davanın iflas davası mı yoksa itirazın iptali ve iflas davası mı olduğu ve dava şartının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde iflas talebinde bulunmasına rağmen, borçlunun takibe itiraz etmiş olması nedeniyle davanın iflas davası olarak görülemeyeceği, itirazın iptali ve iflas davasına dönüştürülmesi için gerekli usul işlemlerinin yerine getirilmediği ve bu nedenle dava şartı yokluğu gözetilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.