Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temizlik Hizmetleri”
- Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında, hizmet süresinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, yıllık izin alacağının tespiti ve hükmedilen vekâlet ücretinin miktarının doğru olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı belediye vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, davalı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının vekâlet ücreti yönünden hatalı olduğu, kısmi kabul ve kısmi ret durumunda vekâlet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet alımı yoluyla hastanede temizlik ve hasta bakım hizmeti veren şirkette çalışan işçilerin hangi işkoluna dahil olduğuna ilişkin işkolu tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinde yürütülen asıl işin niteliğinin ve işkolları yönetmeliğindeki iş tanımlarının birlikte değerlendirilmesi sonucu, alt işveren işçilerinin genel işler işkoluna dahil olduğunun tespiti gözetilerek, yerel mahkemenin işkolu tespitine ilişkin kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şehir hastanesinde alt işveren tarafından çalıştırılan işçiler için yapılan işkolu tespitinin sağlık hizmetleri işkoluna girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin işkolu tespitinin asıl işverenin yaptığı işe göre değil, alt işveren işçilerinin yaptığı işin niteliğine göre belirlenmesi gerektiği ve alt işveren işçilerinin hastanede temizlik, taşıma gibi genel işler kapsamında faaliyet gösterdiğinin tespit edilmesi gözetilerek, işkolu tespitinin genel işler işkolunda yapılmış olmasının hukuka uygun olduğuna karar verilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı üniversite ile alt işveren arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda, sağlık hizmetlerinde çalışan işçiler bakımından yapılan hizmet alımının muvazaalı olduğunun tespit edilmesi ve bu tespite karşı açılan davanın reddiyle bu hususun kesinleşmesi, davacının ilk işe giriş tarihinden itibaren asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği sonucunu doğurduğundan, davacının daha sonraki dönemlerde de asıl işveren işçisi olarak çalıştığı kabul edilerek, davalı üniversite nezdinde emsal işçi ücreti tespit edilerek oluşacak fark ücret alacağının hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ilave tediye ve ücret farkı talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı kurumda asıl işçi olarak çalıştığı, bu nedenle ilave tediye ve ücret farkına hak kazandığı, muvazaalı işçi çalıştırma nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği için de kıdem tazminatına hak kazandığı gözetilerek, mahkemenin davalı ... Müdürlüğü'nden yargılama giderinin alınmasına dair hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçlunun taşınmazını sattığı davalı 3. kişinin, borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastını bildiği veya bilebilecek durumda olup olmadığı ve satış bedelinin düşük gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmadığı, satış bedelinin ödendiğinin hesap hareketleri ve diğer belgelerle kanıtlandığı ve davalı 3. kişinin borçlunun zarara uğratma kastını bildiğinin veya bilebilecek durumda olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi olarak kabul edilip talep ettiği işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın asli görevi olmayan temizlik hizmetinin hizmet alımı yoluyla yaptırılmasının mümkün olduğu, davalı bünyesinde aynı işi yapan işçilerin bulunmasının asıl işveren-alt işveren ilişkisini kanuna aykırı veya muvazaalı hale getirmeyeceği, davalının işin düzenli ve sağlıklı yürütümü için verdiği emir ve talimatların alt işverenin yönetim hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte olmadığı ve dolayısıyla davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin kanuna uygun ve muvazaasız olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Ankara Ticaret Odası Başkanlığı’nın, iş kazası geçiren davacı işçiye karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Ankara Ticaret Odası ile temizlik firması arasında yapılan temizlik hizmeti sözleşmesinin, işin tamamının devrini değil, kontrol ve denetim yetkisinin ATO’da kalmasını öngördüğü, dolayısıyla asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın olumsuz yetki tespitine karşı açılan davada, işyerinin işkolunun yetki başvurusundan sonra değiştirilmesinin yetki tespitine etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinin işkolunun tescilden sonra, usulüne uygun olarak değiştirilmediği ve yetki başvurusu tarihinde işyerinin "Taşımacılık" işkolunda tescilli olduğu, davacı sendikanın da bu tarihte çoğunluğu sağladığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı dava dışı alt işverenler ile davalı üniversite arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, daha önce muvazaalı olduğu tespit edilmiş ihale dönemleri dışında da tüm çalışma süresi için ilave tediye alacağına hükmetmesi, bozma kararına uymaması ve her ihale dönemini kendi içinde değerlendirmemesi, ayrıca kesinleşmiş yargı kararı ile muvazaalı olduğu belirlenen dönemler dışında dosyadaki diğer delillerin birlikte değerlendirildiğinde davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında olduğunun anlaşılması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı taşeron firmalar ile davalı üniversite arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının çalıştığı tüm dönemler için muvazaa kabul ederek ilave tediye alacağına hükmetmesinin, yalnızca kesinleşmiş yargı kararı ile muvazaalı olduğu tespit edilen ihale sözleşmeleri dönemleriyle sınırlı olması gerektiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı alt işverenler ile davalı üniversite arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, muvazaa tespitine ilişkin kesinleşmiş yargı kararının kapsamını aşan dönemler de dahil olmak üzere davacının tüm çalışma süresi için ilave tediye alacağına hükmetmesi, bozma kararına uyulmaması ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 7. ve 8. fıkraları ile muvazaa hükümlerine aykırı olması gözetilerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.