Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temlik Borçlusunun Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından temlik alınan pamuk destekleme priminin, davalı banka tarafından davacıya ödenmeyip asıl alacaklıya ödenmesi nedeniyle davacı tarafından açılan alacak davasında, bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Destekleme primlerinin ödenmesine ilişkin tebliğde vekâleten ödemenin yasaklanmış olması, davalı bankanın asıl borçlu değil aracı kurum olması ve bankanın temlik edenle temlikten önce akdettiği kredi sözleşmesi uyarınca mahsup hakkını kullanmış olması gözetilerek davacı aleyhine verilen direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan rücu davasında, sigorta priminin ödenmemesi nedeniyle geçerli bir kasko sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ve alacağın temlikinin geçerliliğinin rücu hakkını doğurup doğurmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta poliçesi ilk taksidinin ödendiği ve hasar ödemesinden sonra bakiye primin mahsup edildiği, ayrıca sigortalının alacağını sigorta şirketine temlik ettiği gözetilerek, geçerli bir sigorta sözleşmesi ve temlikin varlığı kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Noter onaylı olmayan temliknamelerin geçerliliği ve idarenin temlik borçlusu sıfatıyla sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği'nin 7. maddesi gereğince noter onaylı olmayan temliknamelere dayalı ödeme yapılamayacağı ve davalı idarenin, noter onaylı temliknamelere konu alacakları, temlik alacaklısına ödemek yerine temlik edene ödemesi nedeniyle sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle, alıcının ödediği bedelin iadesi talebiyle açtığı davada, ödemelerin bir kısmının üçüncü bir kişiden devralınan alacak yoluyla yapılmış olması sebebiyle, bu alacağın tahsili için satıcının hukuki yollara başvurup başvurmadığının, bedelin iadesi için önem taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcının, davacı alıcının üçüncü kişiden devralıp kendisine temlik ettiği alacağı tahsil için hukuki yollara başvurduğunu ispatlayamaması ve davacının sözleşmenin feshi nedeniyle ödediği miktarın iadesini isteme hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında zarar gören üçüncü kişiye ödeme yapan davacı şirketin, zarar görenle yaptığı temlik sözleşmesiyle kazadan doğan tüm hakları devraldıktan sonra, diğer sorumlulardan rücuen tazminat isteyebilme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, zarar görenle yaptığı temlik sözleşmesiyle diğer sorumlulara rücu hakkı kazandığı ve Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi gereği müteselsil sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İvazlı temlik yoluyla devredilen alacağın tahsil edilememesi üzerine, temlik alanın temlik edene karşı başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temlik yoluyla devraldığı alacağı tahsil edememesi durumunda, doğrudan temlik edene başvurmadan önce temlik borçlusuna karşı hukuki yolları tüketmesi gerektiği gözetilerek, dava tarihi itibarıyla davanın açılmasında haklılık bulunmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, devredilen alacağın, temlik ihbarına rağmen borçlu banka tarafından asıl alacaklıya ödenmesi nedeniyle açtığı alacak davasında, bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, aleyhine hüküm bulunan davalı yönünden kesinleşen ilk hükmün tekrarlanarak ilave yargılama giderine hükmedilmesi ve bu kararın davalıya tebliğ edilmemesi nedeniyle savunma ve yargı yoluna başvurma hakkının ihlal edildiği gözetilerek dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıksız çek nedeniyle bankanın yasal sorumluluğundan kaynaklanan riskten dolayı, borçlunun bankadaki hesabına bloke konulup haczedilen para üzerinde bankanın rehin hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga 3167 sayılı ve 5941 sayılı Çek Kanunları uyarınca, bankanın karşılıksız çekler için yasal sorumluluğu bulunduğu ve bu sorumluluğun teminatı olarak borçlunun hesabındaki paranın banka lehine rehinli olduğu kabul edilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı, iştirak hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, cezanın belirlenmesinde dayanak alınan gerekçenin kanuna uygunluğu ve TMSF’nin davaya katılma hakkının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, şirketin çıkarlarına aykırı hareket ederek başkasına ait ve belirli bir amaçla zilyetliklerinde bulunan mal üzerinde, devrin amacı dışında tasarrufta bulunarak veya bu devir olgusunu inkâr ederek, şirket zarara uğratmaları nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına, iştirak hükümlerinin doğru uygulanması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasında gösterilen gerekçelerin yeterliliği ve TMSF'nin davaya katılma hakkı bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, hibe alacağının temlik edilmesine onay vermesine rağmen, temlik alacaklısına ödeme yapmayarak doğrudan hibe borçlusuna ödeme yapması nedeniyle başlatılan icra takibine itirazının iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin hibe alacağının temlikine onay vererek temlik yasağını bertaraf ettiği, temlik sözleşmesinin kendisine bildirilmesine rağmen ödemeyi doğrudan hibe borçlusuna yaptığı ve bu nedenle iyiniyetli ifa hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilerek, davalı idarenin icra takibine itirazının iptali yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.