Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temlikin Gerçek Yönü”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından davalı oğluna satış suretiyle yapılan pay temlikinin, diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, davalıya yaptığı temlikteki gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olduğu, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark bulunması, mirasbırakanın maddi sıkıntıda olmadığı, davalının mirasbırakanın tek erkek çocuğu olduğu ve diğer mirasçılarla ilişkilerinin iyi olmadığı gibi hususlar değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davaya konu taşınmazlara ilişkin payların temlik tarihindeki gerçek değerinin tespit edilmemesi, mirasbırakanın temlik dışı mal varlığının ve borçlarının araştırılmaması, temlikte ödeme yapıldığına dair belge sunulmaması gibi hususlar gözetilerek yapılan incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakan tarafından davalı oğluna satış suretiyle yapılan taşınmaz temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı, ikinci davalının muvazaayı bilip bilmediği ve buna göre tapu iptali ve tescil ile ecrimisil isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın aynı yıl içinde üç ayrı taşınmazını düşük bedelle devretmesi, satışları gerektirecek büyük bir ihtiyaç halinin bulunmaması ve davacı tanıklarının murisin mal kaçırma kastıyla hareket ettiğine dair beyanları değerlendirilerek temliklerin gerçekte bağış niteliğinde olduğu, ikinci davalının da muvazaayı bilmesi gereken konumda olduğu ve miras bırakanın ölümünden sonraki kullanımın haksız işgal niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın eşi üzerine yaptığı taşınmaz temliki işleminin muris muvazaası olup olmadığı ve akabinde yapılan diğer temliklerde davalıların iyi niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın taşınmazı satmasını gerektirecek haklı bir nedeninin bulunmadığı, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu, davalıların miras bırakanın ailesi olması sebebiyle temlikin gerçek yönünü bilmeleri gerektiği ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın maddi durumunun iyi olması, davalıların taşınmazları alacak güçlerinin bulunmaması, satış bedellerinin ödendiğinin ispatlanamaması ve mirasbırakanın davacı ile görüşmemesinin mirasbırakanın asıl amacının davacıdan mal kaçırmak olduğu sonucuna işaret etmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyeti satış suretiyle eşine devrettiği taşınmazla ilgili olarak mirasçıları tarafından açılan muris muvazaası davasında, temlikin gerçekte mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin alım gücünün bulunmaması, mirasbırakanın taşınmazları satılığa çıkarmak için makul bir nedeninin olmaması ve mirasbırakanın yaşı ile sağlık durumu gibi olgulara rağmen, mirasçılardan mal kaçırma kastının ispatlanamaması, mirasbırakanın eşini güvence altına almak istemiş olabileceği, mirasbırakan ile mirasçıları arasında mal kaçırmayı gerektirecek bir husumetin de ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından davalıya yapılan taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, mirasbırakanın asıl irade ve amacının, ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgular gözetilerek değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz talebinin ise kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle yaptığı temlikte muris muvazaası bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın gerçek irade ve amacının tespiti için, terekesindeki tüm malvarlığının ve temlik edilen taşınmazın değerinin tespit edilerek temlikin makul sınırlar içerisinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakan tarafından torununa yapılan taşınmaz temlikinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasına konu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın temlik tarihindeki gerçek değeri ile akitte gösterilen değer arasında fahiş fark bulunması, davalının temlik tarihinde küçük olması ve alım gücünün bulunmaması, miras bırakanın ekonomik durumunun iyi olması ve taşınmaz satma ihtiyacının bulunmaması, davalının mirasçı olmaması ve paylaştırma savunmasının mirasçılar arasında dinlenebileceği hususları gözetilerek, miras bırakan tarafından yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı anlaşıldığından direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki taşınmazın payının akrabaya devrinde, satış olarak gösterilen işlemin gerçekte hibe olup olmadığı ve buna bağlı olarak önalım hakkının doğup doğmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanabilmesi için temlik eden ve temellük eden arasında doğrudan mirasçı olması gerekmediği, olayın özelliğine göre kararı uygulayabilmek için temlik eden ile temellük eden arasındaki yakınlık, hibe yapılmasını gerektiren özel durumlar, bedelin gerçekte ödenip ödenmediği ve temellük edenin ekonomik durumunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanların taşınmazlarını davalıya devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemelerin, mirasbırakanların taşınmaz devrinin bedel karşılığı yapıldığı ve mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımadığına dair yeterli ve inandırıcı deliller bulunduğu yönündeki değerlendirmelerinin isabetli olduğu gözetilerek, davacıların temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.