Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temyiz Edilebilirlik Miktarı”
- Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun miktar yönünden temyiz edilebilirlik sınırının altında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte, direnmeye konu olan ihbar tazminatı miktarının, yürürlükte olan temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından haksız fiile dayalı tazminat davasında verilen direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, miktar itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 427/2. maddesi gereğince uygulanacak temyiz sınırının davalı aleyhine hükmedilen tazminat miktarından yüksek olması ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması gözetilerek temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak davasının miktarının temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki alacak miktarının temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması ve davalı vekilinin katılma yoluyla yaptığı temyiz talebinin de davacının temyiz talebinin reddine bağlı olması gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin ise reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tutukluluğunun devamı kararına dayalı manevi tazminat talebinde bulunduğu davada, Yargıtay kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun miktar itibariyle kabule şayan olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminat miktarının, temyiz başvurusu tarihinde yürürlükte olan miktar itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasında, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği esastan ret kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, ön incelemede miktar yönünden temyiz edilebilirlik mi yoksa süresinde yapılıp yapılmadığı hususunun mu öncelikle incelenmesi gerektiği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 352. ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40. maddeleri uyarınca, temyiz incelemesinde ön inceleme aşamasında öncelikle kararın temyiz edilebilirliğinin, ardından temyiz isteminin süresinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği gözetilerek, temyiz isteminin süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekiline yapılan tebligatın usulsüzlüğü ve Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun miktar yönünden temyiz edilebilirlik sınırının altında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Bakanlığı'nın elektronik tebligat adresine tebligat yapılmadığından, davalı vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve temyiz başvuru süresinin geçmediği, ancak uyuşmazlık konusu alacak miktarının temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması nedeniyle davalı vekilinin temyiz başvurusunun miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta tahkiminde verilen tazminat miktarının temyiz edilebilirlik sınırı altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta Tahkim Komisyonu'na yapılan başvuruda temyize konu edilen tazminat miktarının, İtiraz Hakem Heyeti karar tarihi itibariyle geçerli olan temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz talebinin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle yapılan temyizde, incelemenin vekalet ücreti ile sınırlı olup olmayacağı ve sınırlı inceleme yapılması halinde temyiz edilebilirlik sınırının ne olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu ve hükmün tamamlayıcı parçası olması, beraat hükmünün sanık tarafından esasen temyiz edilememesi, vekalet ücreti ile sınırlı temyiz halinde esas hükmün temyiz edilebilirlik sınırının geçerli olması ve vekalet ücreti miktarının HUMK 427. maddesindeki sınıra tabi olmaması gerekçeleriyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, Özel Daire'nin vekalet ücretine hükmettiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, tüketici mahkemesinin kredi sözleşmesinden kaynaklanan erken ödeme ücreti, dosya masrafı, hizmet bedeli ve ipotek fek ücreti alacaklarına ilişkin kararını temyiz etmesi üzerine, direnme kararının temyiz edilebilirlik sınırının nasıl belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte, direnmeye konu olan miktarın temyiz edilebilirlik sınırının altında olması gözetilerek, davalı bankanın temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı aleyhine hükmedilen maddi tazminat miktarının temyiz edilebilirlik sınırı altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı aleyhine hükmedilen maddi tazminat miktarının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması ve davacı vekilinin de davalının temyiz talebine katılma yoluyla temyiz yoluna başvurması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin ise reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun miktar yönünden temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan yasal hükümler ve temyiz kesinlik sınırı gözetilerek, davanın toplam alacak miktarının temyiz edilebilirlik sınırının altında olması sebebiyle yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine dair ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, direnme kararına konu miktarın temyiz edilebilirlik sınırı altında olması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte uygulanacak temyiz edilebilirlik sınırının altında kalan miktar üzerinden davalı vekilince temyiz yoluna başvurulması nedeniyle, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK'nun 427/2. maddesi gereğince davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.