Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Terör Örgütü”
- Uyuşmazlık: Sanığın duruşma salonunda attığı sloganın silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında mahkûmiyet kararı verildiği duruşmada attığı “Biji Serok Apo” sloganının, içeriği, açıklandığı ortam ve muhataplarındaki etkisi gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, 3713 sayılı Kanun'un 7/2. maddesinde tanımlanan suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın duruşma salonundan çıkarılırken attığı sloganın, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşma salonundan çıkarılırken “Biji Kürdistan, biji serok Apo” şeklinde attığı sloganın, içeriği ve açıklandığı ortam/muhataplarındaki etkisi gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların duruşma salonunda attıkları sloganların terör örgütü propagandası suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların duruşma salonunda attıkları "Biji Serok Apo" sloganının, içeriği ve açıklandığı ortam gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle terör örgütü propagandası suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, örgüt şartlarını överek bir şahsı örgüte katılmaya ikna etmesi, birlikte örgüte gitmek üzere yola çıkmaları ve bu şahsın sanığı kendisini örgüte götüren kişi olarak teşhis etmesi, ayrıca çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk arz eden diğer eylemlerinin hiyerarşik yapı içerisinde bulunan örgüt üyesince yapılabilecek faaliyetler olması gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı silahlı terör örgütüne yardım suçundan cezalandıran direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-2. maddesindeki “slogan atma” eyleminin, aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru gösterecek, övecek veya teşvik edecek nitelikte olmasının suçun oluşumu için gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3713 sayılı Kanun'un 7/2-b-2. maddesinde sayılan slogan atma eyleminin, terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme, övme veya teşvik etme unsurlarını taşımasa dahi suç oluşturacağı, ancak bu eylemin demokratik toplum düzenini ve kamu güvenliğini bozma amacı taşıması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile uyumlu olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3713 sayılı Kanun’un 7/2. maddesinin son cümlesindeki düzenlemeyle 7/2-b-1. maddesinde belirtilen fiillerin cezalandırılması için örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme, övme veya teşvik etme unsurunun aranmasına gerek olmadığı, bu fiillerin tek başına suçu oluşturduğu, aksi yorumun ifade özgürlüğüne müdahale teşkil edeceği ve kanun koyucunun amacına aykırı olacağı değerlendirilerek Özel Daire bozma ilamı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın okuduğu basın açıklamasının ve katıldığı eylemin, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın okuduğu metinde terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bir unsur bulunmadığı gözetilerek, eyleminin silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taşıdığı bayrağın örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermediği, övmediği veya teşvik etmediği kabul edilse de, 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesinin, örgüt propagandasını cezalandırmak amacıyla bu unsurları aramaksızın düzenlendiği, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasının kamu düzeni ve güvenliği için gerekli olduğu ve yasal düzenlemeye uygun olduğu gözetilerek, Özel Daire’nin bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümde Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MLKP terör örgütünün legal görünümlü yapılanmaları olan dernek ve gazetede faaliyet gösterdikleri, örgütsel içerikli yayın, bildiri ve dokümanların ele geçirildiği, bu yapılanmaların örgütün amaçları doğrultusunda hareket ettiği ve sanıkların eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösterdiği gözetilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetlerinin onanmasına, ayrıca sanık ... hakkında ele geçirilen sahte nüfus cüzdanının terör eylemlerinde kullanılmak amacıyla düzenlendiğinin anlaşıldığı değerlendirilerek resmî belgede sahtecilik suçundan verilen cezada TMK 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılmasının yerinde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin terör örgütü propagandası suçu mu yoksa terör örgütüne yardım suçu mu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların terör örgütü elebaşısını desteklemek amacıyla başlatılan kampanya kapsamında, örgütün talimatları doğrultusunda hazırlanan dilekçeleri toplamalarının ve bu dilekçelerin yetkili makamlara teslim edilmesinin, örgütün amacına hizmet eden ve örgüt üyeliği sayılmayan ancak yardım niteliğinde olan bir faaliyet olduğu değerlendirilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay kararının temyiz incelemesinde, sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği mi yoksa yöneticiliği mi oluşturduğu ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek Yargıtay üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak tek başına karar alan bir yönetici konumunda olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, cezanın da sanığın örgütte kaldığı süre, eylemlerinin çeşitliliği, örgüt içindeki konumu ve işlediği suçun tehlikeliliği gözetilerek belirlendiği değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraat kararı verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurup hiyerarşik yapısına dahil olduğuna dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.