Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tereke Malları”
- Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından terekeye dâhil bir taşınmazdaki miras hissesinin satışının, terekenin borca batık olduğu bilinmeden yapılması halinde, TMK m. 610/2 uyarınca mirası reddetme hakkını düşürüp düşürmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar, terekenin borca batık olduğundan habersiz olarak ve terekeden elde ettikleri değer, tereke borcu yanında çok cüzi olduğundan, taşınmazın satılmasının mirasın benimsenmesi olarak değerlendirilemeyeceği ve mirasın reddi hakkının düşmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tereke tespiti davasında yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin Türkiye'deki son yerleşim yeri tespit edilemediğinden ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 43. maddesi uyarınca terekeye dahil malların bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olması gözetilerek, tereke mallarının bulunduğu yerdeki Zara Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesine yönelik protokol hükümlerine göre davalının davacıya tereke borçlarından kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği ve tarafların kötü niyet tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun şekilde, davacı ve davalının tereke borçlarına ilişkin ödeme yükümlülüklerini ve davacının alacağını belirleyip, kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığına karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olarak miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada, davalının terekeye dahil bir mirasçı haline gelmesiyle dava şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçının, terekeye karşı üçüncü kişiye karşı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davası açamayacağı kuralı gözetilmekle birlikte, yargılama aşamasında davalının da mirasçı haline gelmesiyle dava şartı noksanlığının ortadan kalktığı ve bu durumda davanın esasının incelenmesi gerektiği değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından, kadastro sonucu davalı adına tescil edilen bazı taşınmazlar üzerinde miras haklarına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı mirasçının tereke mallarının paylaştırıldığı yönündeki savunmasına rağmen yeterli araştırma yapılmadan, hak düşürücü süre dikkate alınmadan ve miras paylaşımı hususunda tereddütler giderilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakandan kalan taşınmazların kadastrosu sırasında davalılar adına tescil edilen kısımlarının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, tereke malları üzerindeki zilyetliğin tereke adına sayılması gerektiği ve mirasçılar arasında zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme kurallarının uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama gideri miktarı düzeltilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, mirasbırakanın sağlığında bağış yoluyla davalıya intikal ettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mirasbırakanın sağlığında davalıya bağışlandığı ve zilyetliğinin devredildiği, bu suretle tereke malı olmaktan çıktığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tenkis davasında, davacının vasiyetnameye konu taşınmazlar dışında kalan tereke mallarının değer tespiti için keşif yapılmasını talep etmemesinin, keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve yerel mahkemenin bu gerekçeyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aşamalardaki beyanları dikkate alındığında, temlik dışı terekenin değerinin tespiti için keşif yapılmaması talebinin keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilemeyeceği, hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği, terekenin tamamının tespiti için resen keşif kararı vermesi ve bu hususta davacıya giderlerin yatırılması için kesin süre vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalıların satın alma iddialarının ve murisin sağlığında paylaşım yapıp yapmadığının etraflıca araştırılmaması, mirasçılara isabet eden taşınmazların tespit edilmemesi, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmemesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, mirasbırakanlarına ait taşınmazların kadastro sırasında hatalı olarak üçüncü kişiye tescil edildiğini ve ardından davalılara satıldığını iddia ederek, tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Miras ortaklığında tereke malları üzerinde mirasçıların belirli payları olmayıp ortaklığın devamı süresince tereke üzerindeki hak sahipliğinin ortaklığa ait olduğu, bu nedenle davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescil davası açamayacakları gözetilerek istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.