Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Teselsül”
- Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un, çalışanların banka hesaplarına işverence yatırılmayan tasarruf kesintisi ve katkı payları ile nema toplamından teselsül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar uyarınca davalı Kurum'a tanınan tahsil yetkisinin müteselsil sorumluluk doğurmadığı, Kurum'un işverenin borcundan sorumlu tutulamayacağı ve yasalarda öngörülmeyen bir kanuni teselsülün kabulünün mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alt işverene açılan davanın, işçilik alacakları kapsamında asıl işveren yönünden zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asıl işveren ve alt işverenin işçilik alacakları bakımından işçiye karşı sorumluluklarının farklı hukuki sebeplere dayanarak eksik teselsül oluşturması ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 134. maddesinin eksik teselsülde uygulanmaması gözetilerek, alt işverene açılan davanın asıl işveren yönünden zamanaşımını kesmediği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işverene karşı açılan davanın, asıl işverene karşı olan işçilik alacakları davasında zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı olan sorumluluğunun eksik teselsüle dayalı olması ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 134. maddesinin eksik teselsül durumlarında uygulanamaması gözetilerek, alt işverene karşı açılan davanın asıl işveren yönünden zamanaşımını kesmediği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davalı şirketin temsilcisine karşı açılan davanın, şirket aleyhine de zamanaşımını kesip kesmediği ve asıl işveren-alt işveren ilişkisi bağlamında uygulanacak zamanaşımı süresi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket yetkilisine karşı açılan davanın, şirket yönünden temsilcide hata olarak değerlendirilemeyeceği ve davalı alt işverene açılan davanın, asıl işveren yönünden Borçlar Kanunu'nun 51. maddesinde düzenlenen eksik teselsül hükümleri gereğince zamanaşımını kesmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Sigortalar Kurumu'nun (SSK), işverenin çalışanlardan kestiği ancak çalışanların banka hesaplarına yatırmadığı tasarruf kesintisi ve katkı payları ile nemalarından dolayı teselsül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4853 sayılı Kanun'un 8. maddesinde SSK'ya tanınan tahsil yetkisinin müteselsil borçluluğu kapsamadığı, SSK'nın asıl borçlu olan işverenden alacağın tahsilini sağlamakla görevli olduğu, bu görevin Anayasa'nın 60. maddesindeki sosyal güvenlik hakkının etkinleştirilmesi amacına hizmet ettiği ve SSK'ya müteselsil borçluluk yüklenmesinin Kurum'un asıl işleviyle bağdaşmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurenin farklı zamanlarda birden çok fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun teselsül gerektiren bir suç olmadığı ve sanığın aynı mağdurlara karşı farklı zamanlarda birden fazla kez fuhuş yapmaları için aracılık edip yer temin ettiği sabit olduğundan, her bir mağdur için ayrı suç oluşacağı ve şartları varsa zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut edindirme yardımı alacağı davasında davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Emlak Konut GYO A.Ş.'nin sorumluluğunun kapsamı ve teselsülünün bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bildirimi veya tahsilatı gerçekleştirilmiş yardım tutarını hak sahibine ödememek biçiminde sorumluluk gerektirir konumlarının bulunup bulunmadığı yönü yasal düzenlemeler çerçevesinde araştırılmaksızın, müteselsil sorumlulukları bulunmayan davalılardan teselsül hükümlerine dayalı olarak tahsile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ve sahte senetlerle yapılan icra takibi sonucu Hazine'nin ödediği tazminatın, notere, avukata ve PTT'ye rücuen tazmin edilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde sahte kimlik belgelerinin iğfal kabiliyeti olduğu belirtilmesine rağmen noterin ihmali olduğu belirtilerek çelişki yaratıldığı ve rücu davasında teselsül hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden davalıların kusur oranları belirlenmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.