Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Teslim Temerrüdü”
- Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinde teslim süresi olarak belirlenen 24 aylık sürenin dolmasına rağmen konutun teslim edilmemesi sebebiyle alıcının açtığı tazminat davasında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'daki 30 aylık azami teslim süresinin geçerli olup olmadığı ve satıcının temerrüdünün söz konusu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede konut teslimi için 24 ay öngörülmüş olsa da, 4077 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca azami teslim süresinin 30 ay olduğu ve davalı idarenin konutu bu süre içerisinde teslim ettiği, dolayısıyla borçlu temerrüdünün gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan binanın imara aykırı inşa edilmesi nedeniyle açılan fesih davasında, davalı yüklenici tarafından alınan yapı kayıt belgesinin sözleşmenin feshini engelleyip engellemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yapı kayıt belgesinin imara aykırı yapının kullanımına imkan tanımakla birlikte imar mevzuatına uygunluk sağlamadığı, binanın halen iskân ruhsatına sahip olmadığı ve davalı yükleniciye yasal hale getirme için tanınan sürelerin hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinde teslim süresinin belirlenmesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a atıf yapılmasının hukuki niteliği ve bu atfın davalı idareyi borçlu temerrüdüne düşürüp düşürmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Konut satış sözleşmesinde teslim süresinin 4077 sayılı Kanun'daki azami 30 aylık süreye atıf yapılarak belirlendiği, bu sürenin kesin bir vade niteliğinde olduğu ve bu süre içerisinde teslimin gerçekleştirildiği, dolayısıyla davalı idarenin borçlu temerrüdüne düşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinde teslim süresi olarak kararlaştırılan 24 ay geçmesine rağmen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da öngörülen 30 aylık azami süre dolmadan konutun teslim edilmesi nedeniyle, alıcının gecikme tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Konut satış sözleşmesinde belirtilen 24 aylık inşaat süresinin teslim süresi olarak değil, 4077 sayılı Kanun'daki 30 aylık azami sürenin esas alınması gerektiği ve konutun bu süre dolmadan teslim edilmesiyle borçlu temerrüdünün gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinde teslim süresinin belirlenmesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a atıf yapılmasının hukuki sonucu ve davacının gecikme tazminatı talep edebilmesi için borçlu temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede teslim süresinin 4077 sayılı Kanun'daki azami süre olan 30 ay içinde olacağına dair açık hüküm bulunduğu, davalı idarenin bu süre içerisinde teslimi gerçekleştirdiği ve bu sebeple borçlu temerrüdünün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinde teslim süresi için hem 24 ay hem de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a atıf yapılarak belirlenen süreye göre teslimin yapılıp yapılmadığı ve davacının gecikme tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Konut satış sözleşmesinde 24 aylık inşaat süresinin yanında 4077 sayılı Kanun'daki 30 aylık azami teslim süresine de atıf yapıldığı, bu durumda sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiği, davalı idarenin konutu bu süre içerisinde teslim ettiği ve bu nedenle borçlu temerrüdüne düşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satış sözleşmesiyle satın alınan konutun süresinde teslim edilip edilmediği ve davacının teslimdeki gecikmeden kaynaklanan tazminat isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede konutun teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiği, davalı idarenin konutu bu süre içerisinde teslim ettiği, dolayısıyla borçlu temerrüdünün gerçekleşmediği ve davacının gecikme tazminatı talep edemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satış sözleşmesi gereğince satın alınan bağımsız bölümün süresinde teslim edilip edilmediği ve davacının teslimdeki gecikmeden kaynaklanan tazminat isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak kararlaştırıldığı, davalı idarenin bu süre içerisinde teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği, dolayısıyla borçlu temerrüdünün gerçekleşmediği ve davacının gecikme tazminatı talep hakkının bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satış sözleşmesiyle satın alınan konutun süresinde teslim edilip edilmediği ve davacının gecikme tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede konutun teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiği, davalı idarenin konutu bu süre içerisinde teslim ettiği, dolayısıyla davalı yönünden borçlu temerrüdünün gerçekleşmediği ve davacının gecikme tazminatı talebinde bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinde teslim süresinin belirlenmesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a atıf yapılmasının hukuki sonucu ve davacının gecikme tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede konutun teslim süresinin 4077 sayılı Kanun'daki azami 30 aylık süreye tabi olduğu ve davalı idarenin konutu bu süre içinde teslim ettiği gözetilerek, davalı tarafın borçlu temerrüdüne düşmediği ve davacının gecikme tazminatı talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satış sözleşmesiyle satın alınan bağımsız bölümün süresinde teslim edilip edilmediği ve davacının teslimdeki gecikmeden kaynaklanan tazminat isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede konut tesliminin 30 ay içinde yapılması gerektiğinin açıkça belirtilmiş olması ve davalı idarenin konutu bu süre içinde teslim etmesi nedeniyle, davalının borçlu temerrüdüne düşmediği ve davacının gecikme tazminatı talebinde bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satış sözleşmesi gereğince satın alınan bağımsız bölümün süresinde teslim edilip edilmediği ve davacının teslimdeki gecikmeden kaynaklanan tazminat isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiği, 24 aylık inşaat süresinin teslim süresi olarak kabul edilemeyeceği ve davalı idarenin konutu 30 aylık süre dolmadan teslim ettiği gözetilerek, davalı taraf bakımından borçlu temerrüdünün gerçekleşmediği ve davacının gecikme tazminatı isteme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.