Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticaret Sicil Yönetmeliği m. 36”
- Uyuşmazlık: Kooperatifin genel kurulunda alınan tasfiyeye giriş ve yeni organların seçimine ilişkin kararların, sicile tescil ettirilmemesi üzerine açılan tescil davasının kabulünün temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Genel kurulda seçilen yönetim kurulu üyelerinin Türk Ticaret Kanunu'nun 33. maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 36. maddesi uyarınca sicile tescil yükümlülüğünden kaçınmalarına haklı bir sebep sunulamaması gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticaret sicilinde kayıtlı adresi gerçekte bulunmayan bir şirkete, tebligat kanununa uygun tebligat yapılmadan ihalenin feshi isteminin reddedilmesi üzerine yapılan yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçekte var olmayan ticaret sicilinde kayıtlı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı, ancak tüzel kişiler için adres araştırması yapılmasına gerek olmadan Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine göre ilanen tebliğ yapılabileceği ve bu durumda satış ilanının ilanen tebliğinin usulüne uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin adresinin davacıya verilen kesin süre içerisinde bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresinin fiilen bulunmadığı ve bu nedenle tebligatın yapılamamasının, HMK 119. maddeye göre davanın açılmamış sayılması sonucunu doğurmayacağı, davalı şirkete Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket adına düzenlenen ve davacıya tebliğ edilen ödeme emrine karşı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirketin müdürü ve hissedarı olması, ödeme emrinin davacı adresine gönderilmesi ve Kurum'un davacıdan alacak talep etmesi nedeniyle, davacının hukuki durumunun güncel ve ciddi bir tehlike altında olması ve hukuki durumunun tereddütlü olması gözetilerek, davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik dava açmasında hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Olağan tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin, daha önceki bir iş davasının devamı ve kararın icrası için ihya edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin mali işler müdürü olan davacının, şirketten alacaklı olan Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı, şirketin prim borçlarından dolayı, 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesinin 20. fıkrası kapsamında üst düzey yönetici sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirketin 200.000 TL’ye kadar olan her türlü iş ve işleminde C grubu yetkilisiyle birlikte imza yetkisine sahip mali işler müdürü olarak görev yapması ve bu sıfatla şirketi temsil ve ilzama yetkili olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 88/20. maddesi kapsamında üst düzey yönetici sayılacağı ve prim borçlarından sorumlu tutulacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun on altıncı babında yer alan takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza muhakemesinin, CMK’da düzenlenen ceza muhakemesinden farklı usul ve amaçlara sahip olması, İİK’nın 354. maddesinde davanın ve cezanın düşmesine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunması, uzlaştırma kurumunun kural olarak soruşturma aşamasında uygulanması gerekirken, icra ceza muhakemesinde soruşturma aşamasının bulunmaması ve kanun koyucunun dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından uzlaştırma kurumunun uygulanmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenlemeye CMK ve İİK'da yer vermemiş olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlere yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve bu durumun hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlere yapılan tebligatların, şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık adresi yerine ticaret sicil kayıtlı adreslerine yapılmaması ve Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin yanlış uygulanması nedeniyle hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve bu durumun hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete tebligatın, şirketin adi ortaklık adresi yerine ticaret sicil kaydındaki adrese veya Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca bilinen son adrese yapılmamış olması, davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve bu durumun davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete yapılan tebligatların, şirketin adi ortaklık adresi yerine ticaret sicil kaydındaki adresine yapılmaması ve Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin yanlış uygulanması nedeniyle davalının savunma ve hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve bu durumun hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete yapılan tebligatların, şirketin adi ortaklık adresi yerine ticaret sicilinde kayıtlı merkez adresine yapılmaması ve Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin hatalı uygulanması nedeniyle usulüne uygun olmadığı, bu durumun davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.