Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uluslararası Eşya Taşıması”
- Uyuşmazlık: Uluslararası karayolu eşya taşıma sözleşmesi kapsamında gümrük işlemlerindeki gecikme nedeniyle oluşan zarardan taşıyıcının sorumlu olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMR Konvansiyonu'nun 17/1. maddesi gereğince taşıyıcının gecikmeden doğan zararlardan kusursuz sorumlu olduğu, ancak 17/2. ve 18/1. maddeleri uyarınca gecikmenin gönderenin hatasından kaynaklandığını ispatlaması halinde sorumluluktan kurtulabileceği, bu durumda ispat yükünün taşıyıcıda olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin gecikmenin sebebini yeterince araştırmadan ve ispat yükünü hatalı şekilde davacıya yükleyerek verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı antrepo işletmecisinin, antreposunda çıkan yangın nedeniyle hasar gören mallardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşıyıcının ifa yardımcısı olarak Varşova Konvansiyonu'nun uygulanma olasılığı ve taraflar arasındaki ilişkinin antrepo sözleşmesinden mi yoksa uluslararası eşya taşıma sözleşmesinden mi kaynaklandığının belirlenmesi gerektiği, bu hususta hava taşımacılığı uygulamaları konusunda uzman bilirkişi raporu alınmasının gerekliliği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Rücu talebine konu navlun sözleşmesinde konteynerin davalı taşıyan tarafından temin edilmesi nedeniyle davalı taşıyan hakkında sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve konişmentoda belirtilen sınırlı sorumluluk miktarının uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı taşıyıcının temin ettiği konteynerin yüke elverişsiz olması nedeniyle oluşan hasarın TTK 1019. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda taşıyıcının sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı ve konişmentoda belirtilen sınırlı sorumluluk miktarının uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Düz-flat rack konteyner ile yapılan denizyolu taşımasında, yükte meydana gelen hasarın taşıyıcının gözetim yükümlülüğünün ihlalinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Düz-flat rack konteynerde, yükün konteynere yüklenmesi gönderen tarafından yapılsa dahi, taşıyıcının yükün güvenli deniz taşımasına uygunluğunu gözetme ve denetleme yükümlülüğünün bulunduğu, bu yükümlülüğün ihlali halinde taşıyıcının sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin taşıyıcının sorumluluğunu reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Havayolu şirketinin bagajı kaybetmesi nedeniyle yolcunun uğradığı manevi zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının bagaj kaybetmesi nedeniyle davacının seyahat boyunca ilaçlarına ve kişisel eşyalarına ulaşamaması, tatilini belgeleyememesi ve valizinin kilitlerinin kırılarak eşyalarının karıştırılması gibi durumların kişilik haklarını zedelediği ve manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı manevi tazminat yönünden onanmış, miktar yönünden ise inceleme için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı marka hakkına tecavüz suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK'nın 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarının, sanıkların transit beyannamesi ile nakledilen taklit marka ürünleri gümrük bölgesine sokmaları eyleminin 6769 sayılı Kanun'da düzenlenen “ithal etmek” seçimlik hareketine karşılık gelmesine rağmen, suç tarihinde yürürlükte olan kanunda bu eylemin suç olarak tanımlanmamış olması ve fail lehine olan kanunun uygulanması ilkesi gözetilerek, sanıkların beraatine ilişkin direnme kararının, suça konu ürünlerin iadesine ilişkin kısım düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Havayolu ile gerçekleştirilen uluslararası seyahatte yaşanan gecikme ve aktarma sorunları nedeniyle havayolu şirketinin manevi tazminat ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Varşova-Lahey Konvansiyonu'nun 19. ve 20. maddeleri ile Borçlar Kanunu'nun 49. ve 98. maddeleri uyarınca, havayolu şirketinin yolcu taşıma sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlal edip etmediği ve yolcuların mağduriyetine yol açan olaylarda gerekli tüm tedbirleri alıp almadığının tespiti gerekirken, yerel mahkemenin bu hususları incelemeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı hava yolu şirketinin, davacı şirketle yaptığı çarter sözleşmesi kapsamında davacı şirketin Libya'daki çalışanlarını tahliye etmesi gerekirken, başka bir şirketin çalışanlarını taşımış olması nedeniyle, davacının sözleşmeyi feshederek ödenen ücretin iadesini istemesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, davalı şirketin mücbir sebep iddiasının kabul edilip edilemeyeceği ve davacının fesih hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hava yolu şirketinin, Libya'daki iç savaş koşullarına rağmen, davacı şirket çalışanlarının biniş kartlarını düzenlemiş olmasına rağmen başka yolcuları taşımış olması, gerekli önlemleri almamış olduğunu ve kusurlu davrandığını gösterdiğinden, iç savaş halinin mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, davacının fesih hakkının bulunduğu ve davalının taşıma ücretine hak kazanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının tutukluluğunun devamına yapılan itirazın reddine dair kararın gerekçesiz olduğu iddiasıyla, kararı veren hakimler aleyhine açılan manevi tazminat davasında, davanın yasal dayanağının ve görevli mahkemenin tespiti ile tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesi ile düzenlenen devletin tazminat sorumluluğunun, hakimin gerekçesiz karar vermesi halindeki kişisel sorumluluğunu düzenleyen HUMK'nın 573/2. maddesini ortadan kaldırmadığı ve davalı hakimlerin tutukluluğun devamı kararında yeterli ve yasal bir gerekçe göstermedikleri gözetilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin tazminata hükmeden kararının, gerekçe yönünden düzeltilerek onanmasına, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin ise yetersiz bulunması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin rızası olmadan, aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu olarak kullanılan taşınır nitelikteki konteynerlerin bulunduğu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin, 4721 sayılı TMK m.194'e göre aile konutu korumasından yararlanılarak kaldırılamayacağı ve konteynerlerin ipotek tesis tarihinde aile konutu olarak kullanıldığının ispatlanamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin yetkililerinin tutum ve davranışlarının mobbing teşkil edip etmediği ve davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin düşük performans gerekçesiyle uyarı cezası alması, istirahatli olduğu dönemde masasının aranması, işveren tarafından belirlenen hedeflerin ölçülebilir ve objektif olup olmadığının ispatlanamaması, e-mail içerikleri, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının sistematik ve kasıtlı psikolojik tacize maruz kaldığı, işverenin ise bu iddiayı çürütecek delil sunamadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.