Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulüne Uygun Çağrı”
- Uyuşmazlık: Olağanüstü kat malikleri kurulu toplantısı ve bu toplantıda alınan kararların iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantıya katılan davacıların, toplantıya çağrının usulsüz olduğunu iddia etmelerine rağmen, mahkemenin toplanan deliller ve uygulanacak hukuk kuralları çerçevesinde davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşe iade kararının kesinleşmesinden sonra davacı işçinin işe başlatılmak için işverene yaptığı başvurunun usulüne uygun olup olmadığı ve adi ortaklıklardan birine yapılan başvurunun yeterli sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade başvurusu için kanunda herhangi bir usul öngörülmediği, davacının adi ortaklıklardan birine yaptığı tebligat ile işe başlama iradesini ortaya koymasının yeterli olduğu, diğer ortağa tebligat yapılamamasının davacı aleyhine değerlendirilemeyeceği ve işe iade sonrası talepleri hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat malikleri kurulunun merkezi ısıtma sisteminden bireysel ısıtmaya geçiş kararı almasına dair toplantı çağrısının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve kararın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantının ana taşınmaza ait yönetim planı hükümlerine göre olağanüstü toplantı niteliğinde olduğu ve davalı tarafça çağrı usulüne uyulduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli talebiyle açılan davada, daha önce açılan tescil davası nedeniyle kamulaştırma işleminin kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, usulüne uygun tebligat yapılmayan davacılar yönünden kamulaştırma işleminin kesinleşip kesinleşmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma işleminin mal sahibi açısından usulüne uygun tebligatla başlayacağı, usulüne uygun tebligat yapılmayan davacılar yönünden kamulaştırma işleminin başlamayacağı ve tapuda feragat verilmediğinden kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceği, ayrıca Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine istinaden daha önce tescil kararı verilmesinin de dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen ve kesinleştiği iddia edilen bir mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi davasında, yabancı mahkeme kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının davalıya doğrudan posta yoluyla tebliğ edilmesinin, Türkiye ve Almanya'nın 1965 Lahey Sözleşmesi'nin 10. maddesine çekince koymuş olması nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle kararın Alman hukukuna göre kesinleşmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davacı erkeğin ölümü üzerine mirasçılarının davaya devam etmeleri sonucu yapılan yargılamada, duruşmanın tebliğ edilmeden işlemden kaldırılıp davanın açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın işlemden kaldırılması ve davanın açılmamış sayılması için tarafların duruşmaya usulüne uygun şekilde çağrılmış olması gerektiği, bu durumda duruşma gününün davacı mirasçılarına ve vekiline usulüne uygun tebliğ edilmeden dosyanın işlemden kaldırılmasının doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sendika tarafından yapılan toplu görüşme çağrısının usulüne uygun olup olmadığı ve yetki belgesinin hükümsüzlüğünün tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikanın, toplu görüşmeye çağrı ihtarnamesinde yalnızca toplu iş sözleşmesi teklifini sunduğu, görüşmeye davet, çağrı veya benzeri bir beyanda bulunmadığı, bu nedenle 6356 sayılı Kanun'un 46. maddesindeki toplu görüşmeye çağrı usulüne uymadığı ve yetki belgesinin hükmünün kalmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile yapılan değişiklikten önce verilip infazına başlanılan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin çağrıya rağmen başvurmayan sanığa ikinci bir tebligat yapılmasının ve ısrar şartının aranmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fail lehine olan kanun uygulaması, suç tarihinde yürürlükte olan 5402 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri, ısrar koşulunun çağrıya uyan ve müracaat eden sanıklar için öngörülmüş olması ve sanığın başvurmamasına ilişkin bir mazeret de ileri sürmemiş olması değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazı amacıyla yapılan çağrıya uymayan sanığa ikinci bir tebligat yapılmasının ve ısrar şartının aranmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç, karar ve infaz tarihlerinde yürürlükte olan mevzuatta, çağrıya uymayan sanığa ikinci tebligat yapılması gerektiğine dair bir hüküm bulunmadığı ve "ısrar" koşulunun, 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191/4 maddesiyle, karara konu olaydan sonra getirildiği gözetilerek Özel Daire onama kararının isabetli olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak için yapılan çağrıya uymayan sanığa ikinci bir tebligat gönderilmesinin ve ısrar şartının aranmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5402 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, çağrıya uymayan sanıklar için ısrar şartının aranmadığı, ikinci tebligat zorunluluğu bulunmadığı ve sanığın yargılama aşamasında mazeret bildirebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.