Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulden Reddi”
- Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanı ve iki üyesi hakkında yapılan reddi hakim talebinin usulden reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Heyetin toplu halde reddinin talep edilmesi ve vekaletnamede özel yetki bulunması gözetilerek, reddi hakim talebinin usulden reddine dair hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davasından önce, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu durumlarda, arabuluculuğa başvuruda her iki işverenin de taraf gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin 15. fıkrasının lafzı ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade talebiyle arabuluculuk başvurusunda bulunulması dava şartı olup, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için her iki işverenin de arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılması ve iradelerinin birbirine uygun olması gerektiği gözetilerek, sadece asıl işveren veya sadece alt işverene karşı arabuluculuk başvurusunda bulunulmasının dava şartını yerine getirmediği, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiği sonucuna varılarak uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, kıdem ve izin ücretlerinin belirsiz alacak olup olmadığı, diğer alacakların ödenip ödenmediği ve yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen ilk kararındaki gerekçeyle direnmesi ve usulüne uygun bir direnme kararı vermemesi, HMK'nın 297 ve 298. maddelerine aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye encümeni tarafından verilen idari para cezalarının tahsili için başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptali davalarında adli yargı mı yoksa idari yargı mı görevlidir?
Gerekçe ve Sonuç: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca idari yargıda gerçek kişilere karşı dava açılamayacağı, bu nedenle belediyenin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca icra takibi başlatıp, itiraz üzerine genel mahkemede itirazın iptali davası açma yoluna gidebileceği gözetilerek, bu tür davalarda adli yargının görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya alınan kronometre bedelinin tahsili istemine ilişkin açılan davada, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, davacıya husumet düşüp düşmediği ve zamanaşımı süresinin belirlenmesi uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya husumet düştüğü, davanın usulden reddinin işin esasının incelenmesine engel teşkil ettiği ve taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu için 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davada, taleplerin belirsiz alacak davasına konu olup olamayacağı, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin alacağına hak kazanılıp kazanılmadığı, ücret ve giydirilmiş ücretin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı ve davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yıllık izin alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği ve davacının bu izinleri kullandığı gözetilerek talebin esastan reddine karar verilmesi doğru bulunmuş, ancak vekalet ücretinin hatalı hesaplanması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, kadroya geçiş sonrası ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, ikramiye ve ilave tediye farkı alacakları yönünden arabuluculuk şartının sağlanıp sağlanmadığı ve davacı aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararlarında ikramiye ve ilave tediye farkı alacakları için arabuluculuk şartının sağlanmadığının belirtilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin son kararında bu hususta usulüne uygun karar vermesi gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İkramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının, arabuluculuk son tutanağında yer almaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun hüküm verilip verilmediği ve davacı aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak arabuluculuk son tutanağında yer almayan ikramiye ve ilave tediye farkı alacakları yönünden davanın usulden reddine ve ücret alacağı talebinin ise hüküm altına alınmasına karar vermesi doğru bulunarak temyiz itirazları reddedilmiş ve karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal güvenlik davalarında, 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen (7036 sayılı Kanun'un 4. maddesi) dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru zorunluluğu hükmünün, tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının anayasal güvence altında olduğu, hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiği, usul ekonomisi ve yargı yükünün azaltılması amacıyla Kuruma başvuru şartının yargılama aşamasında da tamamlanabileceğinin kabulünün mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının OHAL Komisyonu kararı ile görevine iade edilmesinden sonra, daha önce açtığı fesih kaynaklı alacak davasının usulden reddinin ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin OHAL Komisyonu kararıyla ortadan kalkması ve görevine iade edilmesi nedeniyle, feshe bağlı alacak davasının dava tarihinde hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacağı talebini içeren davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde kadroya geçiş tarihini, iş sözleşmesinde öngörülen ücretini ve ücretine uygulanması gereken zam oranlarını açıkça belirtmiş olması ve bu verilere göre işverence ödenmesi gereken ücret miktarını belirleyebilecek durumda olması nedeniyle, davanın açıldığı tarihte alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesinin davacıdan beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerin söz konusu olmadığı, dava konusu alacağın belirlenebilir nitelikte olduğu ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gözetilerek, mahkemece koşulları oluşmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken esasına girilerek karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.