Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulsüz Tebligat”
- Uyuşmazlık: İcra müdürünün, borçlulara yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığını denetleme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürünün, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin karar verme yetkisinin icra mahkemesine ait olduğu ve kendiliğinden hatalı tebligat işlemini düzeltemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz tebligat yapılan icra takibine dayalı tahliye davasında, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliği ile borçlunun usulsüz tebligata muttali sayılıp sayılmayacağı ve bu durumun tahliye davasının sonucuna etkisinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu m.32 uyarınca usulüne aykırı tebligatın muhatabın tebliğe muttali olması halinde muteber sayılacağı, usulsüz tebligata rağmen borçlunun icra dairesine itirazda bulunmaması ve icra mahkemesine şikayette bulunmamasının takibin kesinleşmesi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrası ve 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, öncelikle borçlunun bilinen son adreslerine tebligat çıkarılması, bu tebligatların yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılabileceği, somut olayda ise MERNİS adresine tebligat çıkarılmadan önce bilinen diğer adreslere tebligat çıkarılıp iade edildiği ve MERNİS adresine yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla takipte borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca tebligatın muhatabın bilinen en son adresine yapılması gerektiği, davalı borçlunun bilinen adresinin mevcut olduğu halde şirket adresine tebligat çıkarılmasının usulsüz olduğu, usulsüz tebligatın Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenildiği tarihte geçerli olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde ödeme emri ve kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla yapılan şikayetin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebliğlerde, muhatabın adreste bulunmadığı durumlarda, tebliğ memurunun gerekli tahkikatı yapıp muhatabın adreste ikamet ettiğini tevsik etmeden yapılan tebliğin usulsüz olduğu ve davalı/borçlunun yurt dışında olması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Usulsüz tebligat nedeniyle icra takibine dayalı tahliye davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat usulsüz olsa dahi muhatabın tebliğe muttali olması halinde tebligatın geçerli sayılacağı, davalı borçlunun tahliye istemli dava dilekçesinin tebliği ile icra takibindeki usulsüz tebliğe muttali olduğu ve buna rağmen süresinde itirazda bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçlu şirketin, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla yaptığı şikayetin kabulü üzerine alacaklının yaptığı istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı ve sanal ofis olarak kullandığı adresine çıkarılıp bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olmadığı, zira şirketin bu adresle fiili irtibatının bulunduğu ve yasal mevzuatta yeri olmayan sanal ofis adreslerinin kötü niyetle kullanımının önüne geçilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın açılmamış sayılmasına dair ek karara esas alınan tebligatın usulsüz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatta yöneticinin adının tebligat memuru tarafından tevsik edilmediği ve tebliğ mazbatasına "site yönetimi" ifadesinin yazılmasıyla yetinilerek Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına aykırı usulsüz tebligat yapıldığı gözetilerek davalı tarafın karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun vekilinin aynı zamanda borçluya karşı alacaklı olması sebebiyle yapılan satış ilanı tebliğinin geçerliliği ve bu durumun ihalenin feshine sebep olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin, aynı zamanda borçlu hakkında başka bir dosyadan alacaklı olması ve ihale konusu taşınmaz üzerinde haciz hakkı bulunması nedeniyle, Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca vekil ile borçlu arasında menfaat çatışması doğduğu ve bu nedenle vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.