Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uyku Hali”
- Uyuşmazlık: Uyumakta olan babasını öldüren sanığın eyleminin TCK’nun 82/1-d maddesi yanında 82/1-e maddesi kapsamında da değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve aleyhe temyiz olmaması halinde hükmün bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyku halinin TCK 82/1-e maddesinde düzenlenen "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişi" kapsamına girdiği ve sanığın bu durumdan faydalanarak eylemi kolaylaştırdığı, ayrıca lehe temyiz üzerine suç vasfında hataya düşülmesi halinde cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği gözetilerek Özel Daire’nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık ve hırsızlık mı yoksa yağma suçunu mu oluşturduğu, yağma suçu oluşmuşsa iştirak derecesinin ne olduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağduru bilmeyecek ve savunamayacak hale getirerek malını aldıklarının anlaşıldığından eylemlerinin yağma suçunu oluşturduğu, sanıkların eyleme katılım biçimlerinin müşterek faillik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve mağdurun zararının giderildiğinin iddia edilmesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisi doktorun yetkisini kullanırken işlediği kusur nedeniyle açılan tazminat davasında husumetin doktora mı yoksa idareye mi yöneltilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, kamu görevlisinin yetkisini kullanırken işlediği kusurdan doğan tazminat davalarının idare aleyhine açılması gerektiği, davalı doktorun eyleminin de görev sırasında ve yetkisini kullanırken gerçekleştiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneğinin bulunup bulunmadığı hususunda çelişkili raporlar olması halinde Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın cezai ehliyeti konusunda Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile Adli Tıp Kurumu raporları arasında çelişki bulunduğundan, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 15/f maddesi uyarınca Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eşini kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun, yerel mahkemece verilen direnme kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eşiyle yaşadığı tartışma, aileler arası husumet, olayda kullanılan tüfekte parmak izi olmaması gibi hususlar şüphe yaratsa da, olayın tanığı bulunmaması, olay yerinde dağınıklık ve kan izi olmaması, maktulede atış artığı bulunması, atışın yakın mesafeden yapılmış olması, Adli Tıp raporu ve bilirkişi raporunda yaranın maktule tarafından oluşturulmasının mümkün olduğunun belirtilmesi ve sanığın suçu reddeden beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suçu işlediğine dair şüphenin sanık yararına yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 7 gün çalışıp 14 gün dinlenme şeklinde gerçekleştirdiği güvenlik görevlisi çalışmasında fazla mesai ve vardiya primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem 1475 sayılı İş Kanunu hem de 4857 sayılı İş Kanunu dönemlerinde davacının günlük çalışma süresinin zorunlu ihtiyaçlar düşüldüğünde 14 saat olarak kabul edilmesi, 1475 sayılı İş Kanunu döneminde haftalık 45 saati aşan çalışmanın fazla mesai sayılması, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde ise denkleştirme esasının uygulanması gerektiği, ancak denkleştirmenin günlük 11 saati aşan çalışmalar için geçerli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının meskun mahal dışında bulunan radyolink istasyonunda güvenlik görevlisi olarak aralıklı 24 saatlik nöbetlerle çalışması nedeniyle fazla mesai ve vardiya primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu dönemlerinde haftalık 45 saati aşan çalışmaların fazla mesai olarak değerlendirilmesi ve davacının çalışmasının 24 saatlik zaman diliminin tamamını kapsamadığı, zorunlu ihtiyaçlar için ayrılan süreler düşüldüğünde günlük çalışma süresinin 14 saat olarak kabulü gerektiği, bu durumda haftalık 45 saati aşan kısımlar için fazla mesai ücreti ödenmesi gerektiği, ayrıca davacının vardiyalı çalışma koşullarını taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aşırı alkollü olmasına rağmen maktulün kaldığı çadırın yerini bilmesi, çadırın ışığı yanıkken dahi çok sayıda atış yapması, atışları yatay ve çadırı hedef alarak yapması, kullandığı fişeklerin öldürücü etkisi ve çadıra çok sayıda saçma isabet etmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin maktulün ölümünü neredeyse kesinleştirecek şekilde gerçekleştiği ve bu nedenle eylemin olası kast değil, doğrudan kast ile öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 15.09.2012-01.10.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde kapıcı olarak çalıştığı iddiasıyla açtığı hizmet tespiti davasında, çalışmanın tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı mı olduğunun tespiti noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davacının çalışmasının niteliği, apartmanda ne zaman oturulmaya başlandığı, kısmi süreli çalışmanın unsurları ve davacının tüm mesaisini söz konusu apartmana hasredip hasretmediği hususları yeterince araştırılmadığından, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.