Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uzman Doktor Görüşü”
- Uyuşmazlık: Suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubunda bulunan sanığın işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığının tespiti için uzman doktor raporu alınması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 12-15 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar için ceza sorumluluğunun tespitinde, sosyal inceleme raporu yanında adli tıp uzmanı, psikiyatrist veya uzman hekim görüşünün de alınması gerektiği, bu hususun özel ve teknik bilgi gerektirdiği, sadece mevcut raporlara dayanılarak sanığın cezai sorumluluğuna karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında; sanıklardan biri hakkında dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği ve diğer sanıklar hakkında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in eylemine ilişkin suç tarihinin 17.12.2008 olarak belirlenmesi ve aradan geçen süre ile yargılama aşamalarındaki zamanaşımı kesintileri değerlendirildiğinde, kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu, diğer sanıklar ... ve ... hakkında ise gerekçeli kararda atıf yapılan iddianame, tanık beyanları ve bilirkişi raporu gibi delillerin yeterli olduğu ve eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, sanık ... hakkındaki kamu davasının düşmesine, diğer sanıkların mahkumiyet hükümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin tespiti için sosyal inceleme raporunun yeterli olup olmadığı, ayrıca uzman doktor raporu alınmasının gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 12-15 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar bakımından ceza sorumluluğunun tespiti için ÇKK ve ÇKKY uyarınca sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olduğu, ancak bu raporun tek başına yeterli olmadığı, teknik bilgi gerektiren bu konuda çocuğun fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin belirlenmesi için adli tıp uzmanı, psikiyatrist veya uzman hekim görüşünün de alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezinde sahte belge düzenlenerek Sosyal Güvenlik Kurumu'nun zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan davada, sanıkların eylemlerinin TCK’nın hangi suçlarını oluşturduğu ve sanıklar arasında müşterek faillik bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'nin tıp merkezinin mesul müdürü ve ortağı olması, sahte belgelerin düzenlenmesi ve kullanılması suretiyle haksız menfaat elde etmesi ve kamu zararına neden olması, eyleminin TCK'nın 210/2. maddesi yollamasıyla 204/1. maddesinde düzenlenen resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış, sanık ...'nin ise tıp merkezinin ortağı ve temsilcisi olması, diğer sanıkla birlikte hareket ederek haksız menfaat sağlaması ve kamu zararına neden olması, eyleminin TCK'nın 37/1, 158/1-e ve 210/2 yollamasıyla 204/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 12-15 yaş grubu suça sürüklenen çocuğun cezai ehliyeti konusunda heyet raporu alınması gerekliliği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uymak yerine yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık doktorların, katılanın karnından ameliyat sırasında çıkarılan gazlı bezi, görevleri gereği düzenlemek zorunda oldukları tıbbi belgelere işlememeleri eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu ve dava zamanaşımı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın ameliyat kayıt defterini doldururken, batından gazlı bez çıkarıldığını bildiği halde bunu yazmayarak gerçeğe aykırı belge düzenlemesi resmi belgede sahtecilik suçunu oluştururken, diğer sanıklar ... ve ...’ın aynı belgeyi ortaklaşa doldurmaları gerekirken bu sorumluluğu sanık ...’ya bırakarak görevlerini kötüye kullandıkları, ancak bu suç yönünden dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, sanık ...'ın mahkumiyet hükmü onanmış, sanıklar ... ve ... hakkında ise dava düşürülmüştür. - Uyuşmazlık: Davacı özel sağlık kuruluşu, davalı SGK tarafından yapılan kesintilerin haksız olduğunu ileri sürerek, kesilen bedellerin iadesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir nitelikte olduğu, hasta bazında inceleme yapıldığı, uzman doktorların görüşlerinin alındığı ve yapılan incelemenin gerekçelendirildiği gözetilerek, davalı SGK'nın temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihi itibariyle 12 yaşını bitirmiş olup 15 yaşını bitirmemiş olan sanığın işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin tespiti için sosyal inceleme raporu dışında uzman doktor raporu alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b ile 116/1 ve 119/1-c maddeleri kapsamında açılan kamu davasında, suç tarihinden direnme kararına kadar geçen sürede asli dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın kan sulandırıcı ilaç kullandığını bildirmesine rağmen sanık doktorun güncel INR değerini ölçmeden biyopsi işlemi yapması, Adli Tıp Kurumu raporu ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması ve Adli Tıp Kurumu raporunun yeterince kanaat verici olmaması nedeniyle, eksik araştırma yapılarak hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Doğum öncesi takiplerde doktorun aydınlatma yükümlülüğünü ihlal edip etmediği ve down sendromlu çocuğun doğumundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerinin dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yapılan tetkikler ve uzman görüşleri doğrultusunda doktorun gerekli özeni gösterdiği, down sendromu taramalarının kesin sonuç vermeyebileceği ve doktorun mevcut tıbbi imkanlar dahilinde kusurlu davranmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, davalı doktorun ameliyat sırasında kornea koruyucu kullanması gerektiği halde kullanmadığı gerekçesiyle davalının kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de, kornea koruyucu kullanılsa dahi aynı komplikasyonun ortaya çıkıp çıkmayacağına ilişkin hususların incelenmemesi ve davalıların bu konudaki itirazlarının değerlendirilmemesi nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Translarna isimli ilacın kullanım usul ve esaslarının belirlenmesi ve davacının ilaçtan faydalanma durumunun üniversite hastanesi raporu ile tespiti gerekliliği hususunda Yargıtay’ın bozma ilamına karşı direnme kararının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilacı kullanmasının sağlık durumu ve yaşamı için gerekli olduğu, doktor raporları ve davacının iyileşme durumuna ilişkin sunulan fotoğraflarla desteklendiği, 5510 sayılı Kanun'un 63. maddesi gereğince Kurum'un finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini belirleme yetkisine sahip olsa da yaşam hakkının sınırlandırılamayacağı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.